Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan “Düğün Yapmanın da Bir Âdâbı Vardır” başlıklı 13 Haziran 2025 tarihli Cuma hutbesinde, Müslümanlara evlilik sürecine dair dini saikler hatırlatıldı.

Hutbede, nişan, nikâh ve düğün merasimlerinin "sevinç ve mutluluğu paylaşmanın zarif yolları" olduğu vurgulanarak, bu merasimlerin belli sınırlarda kalınması gerektiği söylendi.

Metinde, toplumda yaygınlaşan bazı düğün uygulamaları eleştirilerek şu uyarı yapıldı:

“Mahremiyetin gözetilmediği, tesettürün hiçe sayıldığı, alkolün tüketildiği, sevinçleri kedere dönüştüren silahlı kutlamaların yapıldığı, yüksek sesli müziklerle gece gündüz demeden çevrenin rahatsız edildiği, oluşturulan konvoylarla insanların can ve mal emniyetinin hiçe sayıldığı bir eğlence anlayışı dinimizde yoktur.”

Diyanet, “şatafatlı salonlardan israf kokan menülere”, “tesettüre uymayan kıyafetlerden takı yarışlarına” kadar birçok uygulamanın evliliğin ruhuna zarar verdiğini söyledi:
Diyanet Faz7 Cover 391F Cover.jpg

  • “Maalesef, günümüzde düğün merasimleri israf ve gösterişin zirveye çıktığı törenlere dönüşmüştür.”

DİYANET O PARTİLERİ HEDEF ALDI

Diynet bazı yeni nesil kutlamaları da hedef aldı:

“Gelin hamamı”, “Bekârlığa veda partisi”, “Cinsiyet partisi”, “Bebek geliş kutlaması” gibi dinimizde ve kültürümüzde yeri olmayan, Allah’ın haram kıldığı günahlara kapı aralayan etkinliklere asla tevessül edilmemelidir.”

Diyanet'in hutbesinden öne çıkanlar şöyle:

Evliliğin ilanı olan nişan, nikâh ve düğün gibi merasimler ise sevinç ve mutluluğu paylaşmanın zarif yollarıdır. Gönülleri kaynaştırmanın, birlik ve beraberliği güçlendirmenin, dostlukları pekiştirmenin nadide fırsatlarıdır. Her işimizde olduğu gibi nişan, nikâh ve düğün merasimlerindeki ölçümüz, yüce dinimiz İslam’dır. Dinimiz, düğün merasimlerinde erkeklerin ve kadınların kendi aralarında mahremiyete riayet ederek meşru sınırlar içerisinde eğlenmelerine izin vermiştir. Ancak mahremiyetin gözetilmediği, tesettürün hiçe sayıldığı, alkolün tüketildiği, sevinçleri kedere dönüştüren silahlı kutlamaların yapıldığı, yüksek sesli müziklerle gece gündüz demeden çevrenin rahatsız edildiği, oluşturulan konvoylarla insanların can ve mal emniyetinin hiçe sayıldığı bir eğlence anlayışı dinimizde yoktur.

Kıymetli Müslümanlar!

Sade bir yüzük, içtenlikle yapılan bir dua, küçük bir ikram ile gerçekleşmesi gereken düğün merasimleri; maalesef, günümüzde, israf ve gösterişin zirveye çıktığı törenlere dönüşmüştür. Şatafatlı salonlardan israf kokan menülere, tesettüre uymayan kıyafetlerden hediyeleşme ruhundan uzak adeta bir borç gibi değerlendirilen takı yarışlarına kadar abartılı yapılan her şey, evliliğin ruhunu bozmaktadır.

Dolayısıyla; evlilik teklifi, kız isteme, söz kesimi, kına ve çeyiz gibi evliliğe atılan adımlar, ailelerin ve gençlerin altından kalkamayacağı yükler haline getirilmemelidir. “Gelin hamamı”, “Bekârlığa veda partisi”, “Cinsiyet partisi”, “Bebek geliş kutlaması” gibi dinimizde ve kültürümüzde yeri olmayan, Allah’ın haram kıldığı günahlara kapı aralayan etkinliklere asla tevessül edilmemelidir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in, fıtratın gereği saydığı çocukların sünnet edilmesi amacından koparılmamalıdır. Sünnet düğünleri; abartılı kıyafetler, israfa varan harca

İşte Çocukları Ekran Bağımlılığından Korumanın Yolları
İşte Çocukları Ekran Bağımlılığından Korumanın Yolları
İçeriği Görüntüle

Kaynak: HalkTv