İŞİD'in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 13’üncü grup duruşması başlıyor.
Kobanê Davası öncesi Sincan Cezaevi Kampüsü önünde Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve 78’liler Girişimi yöneticileri, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Hatice Göz, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Merkez Kurulu üyesi Sanem Deniz Kural, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Büro Emekçileri Sendikası (BES) MYK üyeleri, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcıları Selma Gürkan ve Rüstem Karaman, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Merkez Konsey üyeleri, Devrimci Parti, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Parti Meclisi (PM) üyeleri, Konya ve Ankara il örgütleri ve milletvekilleri bir araya geldi.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre duruşma öncesi HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, davaya dair açıklamalarda bulundu. Kobanê Davası’nı izlemek için kurum temsilcileriyle Sincan’da olduklarını dile getiren Buldan, “Kobanê Kumpas davasını hangi saiklerle yapıldığını geçmişte hep söyledik açıkladık. Siyasi gerekçelerle oluşturulan bir iddianamenin bugün Kürt siyasi tarihinin önemli aktörlerinin yargılandığı bir dönemi yaşıyoruz” dedi.
‘KÜRT SİYASETİ TASFİYE EDİLMEK İSTENİYOR’
Yargılanan her bir arkadaşlarının ülkenin demokrasisi barışı, eşitliği ve özgürlüğü için mücadele ettiğinin altını çizen Buldan, “Bu ülkeyi yönetenler başta Kürt düşmanlığı olmak üzere Kürtleri siyasi arenadan tasfiye etmek üzere bu tür kumpas davalarını önüne koydu. Bu davanın bir kumpas davası olduğunu ve iddianamesinin sarayda hazırladığını da biliyoruz. Cumhurbaşkanı ve onun küçük ortağı olan MHP genel başkanının isteği üzerine hazırlanan bir iddianamenin ne kadar boş ve yersiz olduğunu arkadaşlarımız tek tek ortaya çıkardılar. Arkadaşlarımız bu ülkenin hem cumhurbaşkanını hem yargısını hem adaletini yargılamaya çalıştılar. Biliyoruz ki bu kumpas davayla hangi sonuçları elde etmeye çalışan bir zihniyet var ortada. Evet bugün bu ülkeyi yönetenler bu kumpas davasının sonucunda HDP kapatma davası ile bir bağ kuracaklarını da çok iyi biliyoruz” diye konuştu.
‘ARKADAŞLARIMIZ DÜŞMANLIK YAPANLARI YARGILIYOR’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kobanê’yi hedef alması ve seçim malzemesi halin getirmesi ardından davanın açıldığını hatırlatan Buldan, şunları söyledi:
“Üzerinden tam 6 yıl geçtikten sonra 2022 yılında bu davanın açılması bu zihniyetin Kürtler başta olmak üzere Türkiye’nin siyasi tarihine kara bir leke sürdüler. O günden bugüne kadar bu meselenin bir siyasi mesele haline getirilmesinin büyük bir amacı var. Bu ülkeyi yönetenler bir kez daha kendi koltuklarında oturmak ve iktidarlarını sürdürebilmek için Kobanê Kumpas davasını malzeme yapmayı sürdürecekler. Ancak şunu ifade etmek isterim ki, bu yargılama başladığı günden beri yargılanan her bir arkadaşımız bu ülkenin zihniyetini, bu ülkenin yönetimini, bu ülkede Kürt düşmanlığı kadın düşmanlığı yapanları yargılıyor. Gerçekleri tek tek ortaya koymalarına rağmen hiçbir gerekçeleri, sundukları iddia ve yazık ki mahkeme tarafından kabul edilmiyor.
Adil bir yargılama yapılmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz, çünkü talimat saraydan alınıyor, çünkü bizzat cumhurbaşkanından ve onun küçük ortağı olan MHP’nin genel başkanından alınıyor. Böylesi adil olmayan yargılama sürecinde elbette bizler davayı sonuna kadar sahipleneceğiz, sonuna kadar arkadaşlarımızın yanında olacağız ve peşini bırakmayacağız. Şimdi kumpas davası ellerine ayaklarına dolandığı için yeni yeni kumpaslar başlatma peşindeler.
'BU DAVA DÜŞTÜ DÜŞECEK'
İkinci bir dalga ile yeni bir süreci başlatıp, farklı arkadaşlarımızı da gözaltına alıp yeni bir tutuklama süreci başlattılar. Ancak bütün bunlar beyhude çabalardır. Bu dava düştü, düşecek. Bu dava onların ellerine ayaklarına dolandı, dolaşmaya da devam edecek. Ellerinde hiçbir gerekçe somut delil olmadığı için yeni yeni kumpaslar ikinci dalgalar yaratmaya çalışsalar da bu davanın düştüğünü ve düşeceğini belirtmek isterim. Bu davanın sonucu Türkiye siyasi hareketine, Türkiye yargısına, adaletine, vicdanına ses olması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Katılan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Arkadaşlarımızla birlikte süreci takip etmeye devam edeceğiz.”