Diyarbakır Tabip Odası'nın (DTO), 1995 yılından itibaren her yıl düzenli olarak verdiği “Barış, Dostluk ve Demokrasi Ödülü” bu yıl İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin’e verildi.

Diyarbakır Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ödül törenine, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Türk Tabipleri Birliği (TTB), İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Yüksek Onur Kurulu Üyesi Doktor Şeyhmus Gökalp, Emek Partisi (Emep), Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda demokratik sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.

“Sağlıkta ve özgürlükten tasarruf edilemez” pankartının yer aldığı tören, yaşamını yitiren sağlık çalışanları için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından başladı.

DTO Başkanı Elif Turan, açılış konuşmasını Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ile Ankara Sincan Cezaevi’nde bulunan HDP’nin bir önceki dönem milletvekili İdris Baluken’i selamlayarak başladı. Turan, “Sağlığın ve barışın olmazsa olmazı demokrasidir. Barış ve demokrasi evrensel hekimlik değerlerinin gereğidir” dedi.

MIZRAKLI’NIN MESAJI OKUNDU

Ardından Selçuk Mızraklı’nın cezaevinden gönderdiği mesajı okundu. Mızraklı’nın mesajda şunlar yer aldı: “Umudun anlamını en fazla bilen, gören ve yaşatan; umutla kimlik bulmuş olan biz sağlık emekçileri olsa gerek. Binlerce sağlık emekçimizi, insanımızı kaybettiğimiz acı bir yılı geride bıraktık. Mücadelemizi değerlerimizden aldığımız güç ile yeni bir sağlık yılına giriyoruz. Bu yıl umutların gerçekleştiği, bir bütün olarak halkın esenliği, güvenini büyütmek adına umudu büyütelim.

Bütün saflığımızla yaşamdan yana duracağımızı, savaşa karşı barıştan yana olacağımızı ve barışı savunduğumuzu anlattık. Bizler ekmek ve sudan daha aziz bildiğimiz yaşam için önde olmaya hazır olduk. İnsan ve dünyanın iyilik halini düşünerek yürüyoruz, ana rahminden yoğun bakımlara kadar her yerde yaşamı destekliyoruz. Yaşamın sadece biyolojik ve güzel olmadığını, yaşamın iyilikle anlam bulabileceğine inanıyoruz. Daha iyi bir yaşam için nefes kesmeden, nefesi kesilenlere nefes olmaya devam edelim.”

TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Doktor Şeyhmus Gökalp da, ödülün demokrasi, barış ve dostluğa özlem duyan ve bu kavramlara yüreğini cömertçe açan Diyarbakır halkının bir ödülü olduğunu ifade etti.

SIRADANLAŞTIRILAN IRKÇILIK

Mehmet Uçum: Eğitimde Zorunlu Tek Dil Türkçe'dir Mehmet Uçum: Eğitimde Zorunlu Tek Dil Türkçe'dir

Bu yıl ödüle layık görülen İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ise, 30 yıldır ülkede yaşanan insan hak ihlallerine karşı mücadele ettiğini belirterek, 1900’lı yıllardan günümüze gelen zorlu süreçlere değindi. Keskin, “O zaman şöyle bir devlet yapısı vardı karşımızda; bilirdik, hükümetlerin dışında bir güç var, militarizmin olduğunu hepimiz bilirdik. Bu yapılardan haberdardık ama yaptıklarını reddederlerdi. Şimdi ‘biz yaptık’ diyen bir devletle karşı karşıyayız. Ermeni soykırımından bu yana varlığını devam ettiren, bize her an bunu hissettiren Türk ve Sünni Müslüman sentezinden oluşan bir resmi ideoloji var. Bu o kadar içselleştirilmiş ki maalesef artık toplumda devlete benziyor. Sıradanlaşmış bir ırkçılıkla karşı karşıyayız” diye konuştu.

MÜCADELEYE DEVAM

Dünyayı her zaman direnenlerin değiştirdiğini dile getiren Keskin, bölge coğrafyası için “İtaat etmeyen bir damar olduğunu düşünüyorum. O damara da çok güveniyorum, bu damarın büyük bir çoğunluğunu da Kürtlerin oluşturduğu bilinen bir gerçek. O nedenle mücadeleye devam. Bundan başka yapabileceğimiz bir şey yok. Birbirimize çok ihtiyacımız var” dedi.

Konuşmaların ardından Keskin’in 30 yıllık mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Gösterimden sonra ise DTO Başkanı Turan, bu yılki “Barış Dostluk ve Demokrasi” ödülünü Keskin’e takdim etti. Ödülü alan Keskin, “Jin jiyan azadi” sloganı attı.

Ödül töreni alkışlarla son buldu. (MA)