Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenen davanın görülmesine devam edildi.
Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Bahar Candan ile bir kısım diğer tutuklu sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya tutuksuz sanık Nihal Candan ile babaları da katıldı. Duruşmada bir müşteki beyanda bulunduğu sırada Nihal Candan kardeşi Bahar Candan’a “Seni çok seviyorum. Kıyafetlerini yerleştirdim” dedi.
Beyanların ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, müştekilerin zararlarının giderilmesi için süre verilmesine, hakkında adli kontrol kararı olan sanıkların bu halinin devamına ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ardından savunma yapan Bahar Candan, “Ben hesabıma 13 milyon gelmiş gibi bir paylaşımda bulundum. Halbuki hesabımda 1 milyon TL para var. Gerçek değil bu. Yok böyle bir para. Bizi soruşturmaya rock grubu gibi dahil ettiler kameralara gülümseyelim diye. Ablam ve benim bu dosyada olmamız dikkat dağıtıyor ve gerçeğin ortaya çıkmasına engel oluyor. Ben yine suçluların en ağır cezayı alması için medyada en ağır yükü omuzlarıma alırım ama bu durum maddi gerçeğin ortaya çıkmasına engel oluyor” dedi.
Bahar Candan savunma yaptıktan sonra ablası Nihal Candan “Harikaydın” dedi.
6 SANIK TAHLİYE EDİLDİ
Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Bahar Candan’ın da aralarında bulunduğu 6 sanık tahliye edildi.
İDDİANEMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer almıştı. İddianamede tutuklu Gülnihal Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği de aktarılmıştı. İddianamede Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları sazan sarmalı yöntemiyle dolandırdığı belirtilmişti. Bahar ve Nihal Candan’ın suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamenin devamında “Şüphelilerin önceki tarihlerde çeşitli televizyon programlarına uzun süre katıldığı, ünlü olduktan sonra magazin programlarında da yer aldığı, sosyal medya platformunda çok sayıda takipçiye ulaşması sebebiyle günümüzde sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olarak tabir edilen bir sıfatının bulunduğu, dolayısıyla toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan bir sima olduğu, bu özelliği sebebiyle de suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı” ifade edilmişti. İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ konumunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen suç gelirinin aklandığı belirtilmişti. Öte yandan mağdur temin etme görevlisi olan şüpheli Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen ifadesinde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst yönetimindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan’ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan’a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan’ın yanında örgütün iç işleyişine ilişkin konular araba alım satım işler konuşuldu” şeklinde beyanda bulunduğu da iddianamede ifade edilmişti. İddianamede Bahar Candan’ın ’suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar ’kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Öte yandan diğer 20 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.