Hakkari İl Özel İdaresinin İşçi Alımı!
Hakkari İl Özel İdaresinin İşçi Alımı!
İçeriği Görüntüle

Babam, adaletin ve onurun simgesiydi. Evimize yapılan bir polis baskınında sivil polisin karşısına dimdik durup “Biz de bu ülkenin vatandaşı değil miyiz?” diye sorduğunda sesi titremedi. Her zaman haklıyı korur, haksızlığa karşı dimdik dururdu.

1980’li yıllarda, köyde çocuklara Kürtçe isim verildiği için asker karşısına çıktığında, telsizle göğsüne defalarca vurulmasına rağmen geri adım atmadı. Köyler boşaltıldığında, “Ya korucu olacaksınız ya da köyü boşaltacaksınız” dediklerinde, o cesurca şu kararı verdi: “Korucu olacağıma köyü bırakırım; ama bin bir emekle yaptığım evimi sizin yakmanıza izin vermem.”

Ve sözünü tuttu. Kendi elleriyle yıktı evimizi. Bu, bir yıkım değil; onurun, direnişin ve özgürlüğün sembolüydü.

Babamın yaşamı bize öğretti ki; babalar sadece ailemizin değil, aynı zamanda karakterimizin temelini oluşturur. Onların yokluğunda anlıyoruz güneş gibi hayatımızı ısıttıklarını. Ölüm, bazen bir kayıp değil; bıraktıkları izlerle sonsuz bir varoluşa dönüşüyor.

Hakkâri’nin dağlarında yoğrulmuş, emeğin ve cesaretin insanıydı babam. Göçün, baskının ortasında bile insana sevgiyi, adaleti ve dayanışmayı öğretmişti. Onun ışığı, hâlâ yolumuzu aydınlatıyor.

Babamı kaybetmek hâlâ çok acı veriyor. Ama bıraktığı değerler, içimizde yaşamaya devam ediyor. Onu hatırlamak, bize güç veriyor. Babam, sadece bir baba değil; yaşamın anlamını, adaletin gücünü, insanın direncini ve inancını öğreten bir önderdi.

Onu unutmayacağız. Onun yolunda yürüyerek, bıraktığı mirası yaşatacağız. Her anımızda, her mücadelemizde, onun ışığıyla ilerleyeceğiz.

1B81Af0F A0E0 451D 97Cf 69Ac16768F5B

31852C2B D29C 4A69 9966 6732B5A1Fcf4