Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan, Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce “örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Kadın örgütleri Gökkan’ın tutuklanmasına yönelik tepkilerini sürdürürken, avukatı Lütfiye Berfin Gökkan müvekkili hakkında verilen tutuklama kararına dair konuştu.

Müvekkilinin hakkında kuvvetli suç, delil karartma, kamu düzenini bozma ve tehlike oluşturabileceği şüphesiyle tutuklanmasına karar verildiğini söyleyen Av. Gökkan, oysa ki müvekkilinin ne zaman mahkemeye çağırılırsa hazır olduğunu belirtmelerine rağmen bu kararın alındığını belirtti.

‘DOSYADA GİZLİ TANIKTAN BAŞKA DELİL YOK’

Nusaybin-Kamışlo sınırında nöbet eylemi Nusaybin-Kamışlo sınırında nöbet eylemi

Ayşe Gökkan'ın tutuklandığı dosyanın iki ay önce birleşen dosyası olduğunu hatırlatan avukatı, "İki ay önce ana dosyasının duruşması yapıldı. Ne ara kararlarda ne de birleşen dosyanın tensibinde Ayşe Gökkan’ın hazır edilmesine dair bir karar kurulamadı. Bunu mahkemeye ısrarla söyledik. Mahkeme zaten son savunmasına davetiye çıkarmamıştı. Biz bu gerekçeyi de kabul etmedik. 18 celsedir bu yargılama devam ediyor. Bu 18 celsenin 10 celsesinde sadece gizli tanıklar dinlendi. 8 celsenin 3 celsesi tek müvekkilimize ayırıldı. Bu celselerde müvekkilimiz zaten savunmasını verdi. Yani dosyada ilerleme kaydedilen tek delil, gizli tanık delilleriydi. Bunun dışında da başka bir delil dosyada yoktu" diye belirtti.

'KAÇMIYORUM, KAÇMAYACAĞIM' DİYE SAVUNMA YAPTI

Avukatı, dosyada ileri sürülen diğer suçlamaların müvekkilinin 2017 yılında tutuklandığı dosyasında da mevcut olduğunu ifade etti. Av. Gökkan, "Yani ekseriyetten bir delil toplamalarına gerek yoktu. Son duruşmadaki ara kararlarda müvekkilimin sosyal medya hesabı olup olmadığı, bunun araştırmasının yapılması istenmiş. Fakat zaten 2017’de bunun araştırması yapılmıştı. Gizli tanık beyanları esas tutularak aynı şekilde yurt dışına giriş çıkışları sorduruldu. 1991 yılından beri yolcu sorgulaması dosyada var. Aslında süs verilmeye çalışıldı, kendisinin gelmemesini bahane ettiler. Biz mahkemeyi bu noktada da çok zorladık. Bu gerekçeyi öne sürüdüklerini, fakat yaptıkları bütün işlemlerin açık olmasına rağmen gerekçe olarak tutmalarının doğru olmadığını söyledik. Başkan hiçbir sorumuza cevap vermedi. Tek cevap verdiği müvekkilimizin son dosyasıydı. Yani iki ay önce birleşen dosyadan dinleneceğiydi. Ancak iki ay önceki dosyadan sen dinleyeceksen, müvekkilin hazır edilmesi için bildirmek zorundasın. Ayşe Gökkan savunmasında da özellikle söyledi, 'Ben kaçmıyorum, kaçmayacağım, bu ülkedeyim’ dedi" ifadelerini kullandı.

'YARGI TACİZİ'

Özellikle 2016 yılından bu yana siyasiler ve kadın aktivistler üzerinde çok ciddi "yargı tacizi” olduğunu söyleyen Av. Gökkan, Avrupa Konseyi (AK) İnsan Hakları Komiserliğinin de Türkiye'ye dair raporlarında yargı tacizi konusunu özellikle vurguladığını kaydetti.

'AMAÇ ESİR ALMAK'

Ayşe Gökkan'ın daha önceki dosyalarında da mahkemenin verdiği tutuklama kararlarının gerekçelerinin ortaya konulamadığını dile getiren avukatı, "Gerekçeli olmadığı gibi amacın esir almak olduğu çok açık. Mahkeme heyeti zaten yeni değişmiş, bu dosyanın yeniden incelenmesini birçok defa talep ettik, savunmamızı bu yönden yaptık. Gökkan'ın insan hakları ve kadın hakları savunucusu olduğunu, bu doğrultuda mücadele eden biri olduğunu belirttik. Karara karşı 9’uncu ve 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesine itiraz ettik. İtirazlarımız reddedildi” dedi.

Buna rağmen tutuklama kararına karşı itirazlarını sürdüreceklerini söyleyen Gökkan, “Çünkü müvekkilimize yönelik çok açık şekilde bir yönelme söz konusu. Müvekkilimiz sürekli bir dosyadan gözaltına alınıyor, sonra bırakılıyor, 10 gün sonra tekrar alınıyor. Yaklaşık 3 yıldır hayatı felç oldu. Buna rağmen bir yere gitmedi. Bir hukukçu olarak hukuk mücadelesini vereceğiz" diye konuştu. (MA)