7. Yargı Paketi kapsamında yapılan infaz düzenlemesi af tartışmalarını beraberinde getirdi. Sadece adli tutukluların yararlandığı düzenlemede siyasi tutuklular ve hükümlüler yine kapsam dışında bırakıldı.

100 bin mahkumu ilgilendiren infaz düzenlemesi Meclis'ten geçti. Covid-19 döneminde izinde bulunan hükümlüler kalan cezalarını denetimli serbestlikle tamamlayacak. Düzenlemede TCK 302 ile 339 arasında düzenlenen devletin güvenliğine karşı suçlar, Terörle Mücadele Kanunu'nda düzenlen suçlar ve örgütlü suçlardan mahkum olanlar kapsam dışında bırakıldı.

RELATED VİDEO
Play Video
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şube Yöneticisi avukat Ahmet Olam, ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Ercan Yılmaz, düzenlemeyi ve infaz hukukun yarattığı hak ihlallerini Artı Gerçek'e değerlendirdi.

'SİYASİ MAHKUMLAR VE GAZETECİLER İÇİN BİR DÜZENLEME OLMAMASI ANAYASAYA AYKIRI'

7. Yargı Paketi kapsamında yapılan düzenleme suçlar arası ayrım ve infaz süreleri göz önünde bulundurulduğunda “af yasası” olarak değerlendirmeye başlandı. ÖHD Diyarbakır Şube Yöneticisi avukat Ahmet Olam, düşüncelerinden dolayı mahkum olanlar için eşitsizliğin devam ettiğini vurguladı.


Olam, "Adli hükümlüler için temel infaz süresi üçte iki yerine, toplam cezanın yarısına çekilmiş olmasına rağmen siyasi tutuklular, siyasi hükümlüler ve basın görevlileri için herhangi bir olumlu düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu hukuka aykırıdır" diye konuştu.

whatsapp-image-2023-07-15-at-13-44-17.jpeg

'CEZAEVLERİNE SİYASİ BASKI ARTIYOR'

Düzenlemeyle iyi hal değerlendirmesinin tamamen cezaevi yönetimine bırakıldığına dikkat çeken Olam, "Uygulama esaslarının yönetime bırakılması şeklindeki düzenleme cezaevlerinde siyasi baskıların artmasına sebep olmaktadır” dedi.

"Af kanunlarının temel mantığı devletin mağduru olduğu suçlar konusunda devletin inisiyatif alıp bunları affetmesidir" diyen Olam şöyle devam etti: "Yani asıl olan devletin mağduru olduğu suçların affı olması gerekirken, uygulamada yerleşen aflarda genel olarak devletin mağduru olduğu suçlar af kapsamı dışında kalırken vatandaşların mağduru olduğu suçlar hukuka aykırı ve af mantığıyla örtüşmeyen bir biçimde af konusu yapılmaktadır."

'HAK İHLALLERİNİN ÇÖZÜMÜNDE YETERSİZ'

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Serhat Yılmaz da yürürlüğe giren infaz yasasının hak ihlallerinin çözümü konusunda yetersiz kaldığına dikkat çekti. Yılmaz, "AKP hükümeti, Türkiye’nin kronikleşmiş problemleri konusunda köklü reformlar, yasa değişiklikleri yapmak yerine sürekli bir şekilde lokal düzenlemeler, bazı kanunlarda küçük değişiklikler yaparak meselelerin asıl vahim boyutunu göz ardı etmektedir” dedi.

whatsapp-image-2023-07-15-at-13-44-03.jpeg

'EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI'

Yılmaz, infaz hukukunda mahkumların suç tipine göre infaz şeklinin değişmesinin temel bir problem olduğunu dile getirdi. Siyasi tutuklu ve hükümlülere farklı prosedür uyguladığını vurgulayan Yılmaz, “Politik tutuklular hapis cezalarının neredeyse tamamını kapalı hapishanelerde ve tecrit/ izolasyon koşullarında tamamlarken diğer mahkumlar bazı suçlar hariç olmak üzere aldıkları cezanın onda birini kapalı hapishanede geçirdikten sonra açık hapishanelere ayrılma, denetimli serbestlikten faydalanma gibi uygulamalarla serbest bırakılmaktadırlar” diye konuştu.

Siyasi tutuklu ve hükümlülerin düzenlemede kapsam dışında bırakılmasının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyleyen Yılmaz, "Ayrımcı uygulamalar barındıran ve hukuki öngörülebilir yanı olmayan Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılmasının da infaz hukukundan kaynaklı yaşanan ihlalleri önemli oranda azaltacağını düşünüyorum” dedi.