Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklular, 15 Haziran’da Sincan Kampüs Hastanesi’ne muayene için götürüldü. Muayene öncesi nezarethanede bekletildikleri sırada kendi aralarında Kürtçe konuşmaya başladı. Bu esnada hastanede görevli komutan, müdahale ederek “Kürtçe konuşmayın, Türkçe konuşun. Türkiye’de yaşıyorsanız Türkçe konuşacaksınız” dayatmasında bulundu. Tutukluların “Anadilimiz Kürtçe, anadilimizi konuşuyoruz” tepkisinde bulunması üzerine aynı komutan, “O zaman oturun yerinize, konuşmayın” sözleriyle engellemesine devam etti.
NEZARETHANEDE KELEPÇE ÇIKARILMADI
Tutuklular, “Bu şekilde yaklaşamazsınız. Nasıl davranacağımız konusunda emir veremezsiniz” diye tepki gösterdi. Komutan, bunun üzerine, “Buradaysanız dediğimi yapmak zorundasınız. İstediğimi söylerim, istediğimi yaparım” yanıtı verdi. Tutukluların nezarethanede kelepçenin çıkartılmasını istemesi üzerine komutan, “Bekleyin öldünüz mü” dedi.
TUTUKLULAR ŞİKAYETTE BULUNDU
Kadın tutuklular, daha sonra komutanın ırkçı yaklaşımlarına dair savcılık, İnfaz Hakimliği ve Sincan Jandarma Komutanlığı’na şikayette bulundu. Kamuoyuna ve insan hakları örgütlerine seslenen tutuklular, duyarlılık çağrısı yaptı.
AKILLARA DİYARBAKIR CEZAEVİ GELDİ
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşanan "Türkçe konuş" dayatması akıllara 12 Eylül darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde uygulanan 'devlet politikası'nı getirdi. 80 darbesi sonrası Türkiye'de cezaevlerinde anadili konuşmak isteyen tutuklular ve hatta görüşe gelen ailelerini görüşme kabinlerindeki "Türkçe konuş, çok konuş" tabelası karşılıyordu. (MA)