Van’da 4.2 şiddetinde deprem meydana geldi Van’da 4.2 şiddetinde deprem meydana geldi

Batman'ın Sason ilçesine bağlı Balbaşı (Herîvê) köyü ile Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Kayahan (Xweşika) Mahallesi arasında bulunan Zorê Çayı üzerinde hidroelektrik santrali (HES) yapılmak isteniyor. Bu amaçla hazırlanan proje, 2016 yılında sunulduğu Batman İl Genel Meclisi tarafından reddedildi. Geçen eylül ayında tekrar İl Genel Meclisi önüne getirilen proje, oy çokluğuyla tekrar kabul görmedi. Ret kararı onayına sunulan Batman Valisi Hulusi Şahin projeyi geri göndermesinin ardından AK Partili İl Genel Meclisi başkanının iki oyu olmasından kaynaklı 11 ret oyuna karşı 12 oyla kabul edildi.

Maya Enerji Üretim Şirketi tarafından yapılacak olan proje, 452 parsel, 67 bin 450 metrekare alanı kapsıyor. 49 yıllığına bu şirkete kiralanan projenin ömrü ise 50 yıl. Proje alanı içerisinde yer alan 95 parsel için kamulaştırma kararı alınırken, kamulaştırılacak şahsi parseller Kulp ilçesine bağlı 140 haneli Hamzalı (Şêxhemza) Mahallesi ve ona bağlı 10 mezrayı kapsıyor.

DÖRT MEZRA SULAR ALTINDA KALACAK

Projenin faaliyete geçmesi ile birlikte mahalleye bağlı dört mezra sular altında kalacak. Bu yerleşim yerleri arasında 90’larda boşaltılan köyler de var. Bazı yurttaşların pandemi sürecinde geri döndükleri köylerine inşa ettikleri evleri su altında kalma tehdidi altında.

Toplanan yüzlerce imzaya rağmen Batman Valisi Hulusi Şahin’in talimatı ile yapılmak istenen HES’e bölge sakinleri karşı. Köylüler, yaşam alanlarının HES’e kurban edilmemesini istemediklerini dile getirdi.

‘ÇOCUKLARIMI BURADA BÜYÜTMEK İSTİYORUM’

Köylülerden Yusuf Çiçek (27), HES’in yapılması halinde köylerinin bulunduğu 7 bin dönümlük tarım arazisi ve meraların sular altına kalacağını anlattı. Evi ile birlikte yıllardır emek verdiği 30 dönümlük meyve bahçesinin de sulara gömüleceğini söyleyen Çiçek, “Bir şirketin çıkarı için her yer talan ediliyor. Bir şirket için binlerce insan mağdur oluyor. Bu mağduriyetin oluşmasına izin verilmemeli” dedi.
Köylülerden Barış Arslan da, yaşam alanlarının su altında bırakılmak istenmesine tepkili. Arslan “Benim atalarım burada doğup büyümüşler. Burası bize atalarımızdan miras. Dünyanın hiçbir yerinde böyle güzel bir doğa bulamazsınız. Adeta cennet burası. Ancak bir şirketin menfaati için bu doğa harikası cehenneme çevrilmek isteniyor. Ben çocuklarımı metropollerde değil, burada büyütmek istiyorum. 9 çocuğum ile metropolle gitsem ya da herhangi bir şehir merkezine, orada sürünürüz” ifadelerini kullandı. Yapılmak istenen HES’e karşı direneceklerini vurgulayan Arslan, doğal yaşam savunucularını bu mücadelelerinde yanlarında görmek istediklerini söyledi.

‘10 YIL BOYUNCA DİRENDİK’

Nusrettin Ege ise, 90’lı yıllarda zorla boşaltmak zorunda kaldıkları köylerini dünyanın hiçbir yerine değiştirmek istemediğini söyledi. HES’ler için “Doğanın katili” diyen Ege, ne köylerine ne de başka bir yere HES yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Serhat Çiçek isimi köy sakini de, 2010 yılından bu yana yapılmak istenen HES projesine karşı gösterdikleri tepkiler sonucu kaç defa geri adım atılsa da Vali’nin ısrarı şimdi yeniden karar alındığını anlattı. Projeye karşı topladıkları 716 imzayı yetkili kurumlara sunmalarına rağmen sonuç alamadıklarını söyleyen Çiçek, köyleri ile birlikte endemik bitki türlerinin bulunduğu Zorê Vadisi’nin yok edileceğini vurguladı. Çiçek, “HES’in yapımı ile birlikte bu bitkiler de yok olacak. Burası yaz aylarında dolup taşıyor. Her yerden insanlar geliyor. Buraya gelip piknik yapan insanların da bu vadinin tahrip olmasına izin vermemesi gerekiyor. Hep birlikte sahip çıkalım” diye konuştu.