Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne ilişkin Bolu’nun Mengen ilçesinde düzenlenen 37. Mengen Uluslararası Aşçılık, Turizm ve Gastronomi Festivali’ne katıldı.

AA'nın aktardığına göre burada konuşan Tekin, Mengen'in gastronomi alanında ekol haline dönüştürülebileceğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan sonra en azından Anadolu yemekleri, Anadolu geleneği, Anadolu kültürünü akredite eden 'Michelin Yıldızı' yerine Mengen Akreditasyonu gibi bir şey oluşturalım hep beraber. Bundan sonra Anadolu'nun neresine gidersek gidelim, yerel yemekler, yerel kültür, Anadolu yemekleri, anne reçeteleri sunan restoranların hepsinde Mengen Akreditasyonu arayalım. Bu kadar kişi Kültür Bakanlığına bu konuda talepte bulunursa inanıyorum ki en azından bir mesafe katederiz. Hem de Mengen'e bu vesileyle bir değer daha kazandırmış oluruz."

“YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA HAYATA GEÇECEK”

Bolu'da planlanan eğitim yatırımlarına değinen Tekin, 2024 ve 2025 yatırım programındaki çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Tekin, AKP iktidarının ideolojik yaklaşımını yansıtan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin yeni eğitim öğretim yılından itibaren hayata geçeceğini söyledi.

Eğitim Sistemi Yetersiz, Veliler Özel Okullara Yöneliyor Eğitim Sistemi Yetersiz, Veliler Özel Okullara Yöneliyor

"Yapmak istediğimiz şey şu: Anadolu'da bizi bir arada tutan, etnisite, din, dil, kültür, siyasi görüş, hiçbir ayrım gözetmeksizin bizi bir masanın etrafına toplayan, bizi bir arada tutan referans değerlerimizin, bizi millet olarak bir arada tutan değerlerimizin gelecek kuşaklara aktarılmasını istiyoruz. Bu minvalden baktığımızda yemek kültürümüzden tutun oturma kültürümüze, birbirimizi saygı ve sevgi içerisinde dinleme kültürümüze kadar her şey, yeni müfredatımızın içerisinde gelecek kuşaklarımıza aktarılacak birer değer" diyen Tekin, gastronomi üzerine ortaöğretim ile yükseköğretimde hem ön lisans hem de lisans düzeyinde programların yaygınlaşmaya başladığını vurguladı.

“GASTRONOMİYLE İLGİLİ ADIMLAR ATACAĞIZ”

Tekin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bazı hususlarını eksik gördüğüm için müdahale etme gereği hissettik. Türkiye'nin tanınmış şeflerini de davet ederek, 'Gastronomi liselerimizi bir formatla Anadolu kültürünü, Anadolu mutfağını yaşatacak bir formatla tekrar bir organize edelim, düzenleyelim.' dedik. Şu an Türkiye'de 7 tane bu anlamda gastronomi lisesi organize ediyoruz. Burada yabancı dilden tutun anne reçetelerine kadar her şey programın içerisinde olacak.

Bu okulların, gastronomi okullarımızın sadece yemek yapan ya da insanlara hizmet eden bir mekanizma olmaması gerekiyor. Aynı zamanda kültürümüzü bilen, kültürümüzün içinden çıkan yemek kültürünü bilen, öğreten, gelecek kuşaklara aksettiren, servis eden ve aynı zamanda da kullandığı ürünlerin - bunu çok önemsiyorum - hem kullanımını hem de yetiştirilmesi konusunda hassasiyet sahibi bireyler yetiştirmek istiyoruz gastronomi liselerimizde. Kabaca şöyle bakıyoruz; aslında gastronomi dediğimiz şey birbirini tamamlayan bir ekosistem. Bu ekosistemin içerisinden bir parçayı çıkardığınızda, herhangi bir parçayı eksik bıraktığınızda çok farklı noktalara varmış oluruz. O yüzden yeni dönemde gastronomiyle ilgili adımlarımızı da bu şekilde atacağız."

Kaynak: Birgün