Türkiye İşçi Partisi (TİP) Miletvekili Ahmet Şık'ın "Selahattin’i çıkar HDP’den, ortada HDP kalmıyor. Yeterince Türk faşist var, bir de Kürt faşistlerle uğraşamam" sözlerine ilişkin tartışma devam ediyor. İlk olarak iktidara yakın Ülke TV'de yayımlanan ve Emek ve Özgürlük İttifakı içinde tepki çeken ses kaydı, Yeşil Sol Parti'nin İstanbul 1. Bölge birinci sıradaki milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder'e de soruldu.
'BUNDAN SONRASI AHMET'İN VE İŞÇİ PARTİSİ'NİN İŞİ'
Önder, "Bu durum incitici, bunun da altını çizmek lazım. Açıklanan özür görmezden gelinemez ama yeterli mi sorusu tartışmaya muhtaç" dedi. "Biz sadece artık o arkadaşı yok sayarız. Yani kalbimizi kırmış, derinden kırmış bir arkadaşımız olarak hatırlarız" diyen Önder, "Böyle hatırlanmak Ahmet'i ne kadar mutlu eder bilemem. Bundan sonrası Ahmet'in ve İşçi Partisi'nin işidir. Eğer niyetleri bu değilse uğraşıp bu tahribatı onarmak ya da onarmamak onların görevidir. Eğer bunu dert ediyorlarsa..." ifadelerini kullandı.
RELATED VİDEO
Play Video
'ZİHNE SIZMIŞ KAVRAMLARI DÜZELTMEYE ÇALIŞIRKEN BİTAP DÜŞÜYORUZ'
Twitter'da bir sohbet odasına katılan Önder'e, "Bu ittifakın artık Yeşil Sol Parti'ye zarar verdiğini düşünüyor musunuz?" sorusu yöneltildi. "Böyle evet, hayır gibi cevapları yok bunun" diyen Önder, sözlerine şöyle devam etti:
"Öncelikle bu durum kabul edilemez. Bunu belirtmek lazım. Bu durum incitici, bunun da altını çizmek lazım. Açıklanan özür görmezden gelinemez ama yeterli mi sorusu tartışmaya muhtaç. Bunları söylemek lazım. Fakat kendimize dair yani konuştuğumuz ittifak içerisinde bir güç ise eğer, bu bakış açısı bir parça hastalıklı bir bakış açısı. Genellikle de baş edemediğimiz kısmı burası. Çünkü düşmanca bakan insanları, insanların o bakış açısındaki patolojiyi sergilemek, teşhir etmek falan bu kolay da, zihne sızmış kavramlar, kelimeler ya da matah bir şeyler söylediğini zannedenleri düzeltmeye çalışmaktan bitap düşüyoruz. Oysa bu enerjimizi seçime, 14 Mayıs'a harcamamız gerekiyordu."
"Bu başta bir eğitim meselesi. Bir kavram kargaşası var, bu ülkenin de genel derdi" diyen Önder, "Şimdi bu ülkede genellikle hiçbir şey kendi adıyla tarif edilemez. Yani hiçbir dünya görüşü kendi önermelerini anlatmakla işe başlamaz. Ya karşıt olduğu şeyi söyler ya da başka bir şey üzerinden kendini tarifler" çıkışı yaptı.
YEŞİL SOL TABANINA ÇAĞRI: ENERJİMİZİ ÖNCE SEÇİME HARCAYALIM
Şık'ın sözlerinin ardından HDP ve Yeşil Sol tabanındaki tepkilere işaret eden Önder, "Çok sert tepki olduğunun ben de farkındayım. Telefonlarımız mesajlarla dolu" diyerek şu an için seçimlere odaklanma çağrısında bulundu. "Yatıştırmak anlamında değil ama bir gerçekliğin altını çizmekle başlayayım" diyen Önder, "Sevgili arkadaşlar, HDP'liler, Yeşil Sol Partililer, bizim 81 ilde kendi adaylarımız var. Yani enerjimizi kendi adaylarımıza olan desteği kuvvetlendirmekle, oraya yöneltmekle değerlendirmeliyiz. Bundan ayıracağımız her zaman dilimi kendimize ve içinden geçmekte olduğumuz dönemin şartlarına karşı görevimizi ihmal etmek, gücümüzü doğru kullanmamak anlamına gelir" dedi.
'KAYITSIZ KALMA ANLAMINDA DEMİYORUM...'
Önder, TİP'le ilgili tartışma hakkında şöyle devam etti: "Bunlar ayın 14'ünden sonra elbette ki değerlendirilir, konuşulur. Bu kayıtsız kalma anlamında bir şey değil. Kürt meselesi ve Kürt mücadelesi doğru anlaşılamıyor bu ülkede. Özellikle Türkiye solu bu konuda bizim ittifaklarımız içerisinde canla başla yer alan Türkiyeli bir sosyalist olarak bunu söylüyorum. O yapıların yaptığı katkıları ve fedakarlıkları unutmadan ama genel olarak böyle bir şey söz konusu."
'EĞER SOL, SOSYALİST BİR İDDİA VARSA BU BİR EĞİTİM MESELESİ'
"Şimdi bunu söyleyen bir arkadaşa ne diyebiliriz?" diyen Önder, "Burada ağızdan kaçan, ya da kastı aşan bir şey yok. Burada eğer bir sol, sosyalist iddia varsa, şöyle bir cevap vermek gerekiyor. Bunun bir eğitim meselesi olduğu ve baştan esas olarak TİP Genel Merkezi'nin kendini tarif ediş biçimi ile buna bir el atması gerektiği sorunu çıkıyor. Şimdilik bu kadar söyleyelim" dedi.
'EZİLEN ULUSUN FAŞİSTİ OLUR MU DERSİNİ VERMEK BİZİM İŞİMİZ OLAMAZ'
Önder, Yeşil Sol Parti seçmenlerine şu an için enerjilerini 14 Mayıs'taki seçimlere harcama çağrısında bulunurken, "Ezilen ulusun faşisti olur mu, olmaz mı dersini vermek bizim işimiz olamaz. Böyle bir iddianız varsa, o eğitim eksiğini, o perspektifi kendi içinizdeki mekanizmalarla kendiniz çözmelisiniz. İttifak meselesinde bu sadece bizim özgüvenimizi gösterir" diye konuştu.
'BARAJA TAKILMALARINA RIZA GÖSTERMEDİK'
"Biz yıllarca Kürt siyasal hareketi, yıllarca bu baraj meselesiyle boğuşmuş, önüne konulan her engeli yaratıcı yöntemlerle ve büyük bedellerle aşmış, bugün bizimle dayanışma iradesi beyan eden bir yapının gelip baraja takılmasına da rıza göstermemiş, böyle bir dayanışma şemsiyesinin altına almışız bu arkadaşları" diyen Önder'in, Meclis'e HDP milletvekili olarak giren Ahmet Şık'ın partiden ayrılık açıklamasını hatırlatması da dikkatlerden kaçmadı.
'AHMET'İN AYRILIŞ GEREKÇESİ, BU SÖZÜNDEN DAHA VAHİMDİ'
Önder, şöyle konuştu: "Bence mesela Ahmet'in bu sözünden daha vahim olanı, ayrılırken kullandığı ifadelerdi. O zamandan bu arkadaşın yetkin bir şekilde uyarılması gerekirdi. Bir suç duyurusu metni gibi ayrılış gerekçesi olmaz. O bizim işimiz değil. Biz sadece artık o arkadaşı yok sayarız. Yani kalbimizi kırmış, derinden kırmış bir arkadaşımız olarak hatırlarız. Böyle hatırlanmak Ahmet'i ne kadar mutlu eder bilemem. Bundan sonrası Ahmet'in ve İşçi Partisi'nin işidir. Eğer niyetleri bu değilse uğraşıp bu tahribatı onarmak ya da onarmamak onların görevidir. Eğer bunu dert ediyorlarsa..."