ARTI TV'de yayınlanan Sibel Hürtaş'la Ankara Gündemi programına konuk olan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, AİHM kararı ve HDP'ye yönelik iktidar baskısı hakkında konuştu.

Çandar: Dış politika, Ortadoğu gerçeğine uygun yeniden düzenlenmeli Çandar: Dış politika, Ortadoğu gerçeğine uygun yeniden düzenlenmeli

'TÜRKİYE'NİN SON YILLARDA KARŞI KAŞIYA KALDIĞI EN CİDDİ KARAR VE UYGULANMAMASI SÖZ KONUSU DEĞİL'

Oluç, Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararını "Net bir karar bu ve yargıyı etkilemek üzere siyasi kumpas davaları oluşturulduğunu çok açık ifade eden bir karar. Yani bizim en başından beri söylediğimiz hukukla ilgisi olmayan, tamamen siyasi nedenlerle açılmış olan davaların teyit edildiğini söyleyen bir kararla karşı karşıya kaldı bu iktidar. Dolayısıyla bu siyasi kumpas davalarının kabul görmediğini, Büyük Daire kararında çok net olarak görüyoruz. DTK'ye yönelik çeşitli ifadeler var, burada DTK'nin aslında bir sivil toplum örgütü olduğunu teyit eden ifadeler var. Ayrıca 6-8 Ekim davasıyla ilgili olarak HDP'nin attığı tweetlerin aslında demokratik protesto çerçevesinde değerlendirilmesi gereken tweetler olduğuna dair belirlemeler var. Davalar biliyorsunuz 314. maddeden açılıyor örgüt üyeliği meselesinde, bunun çok geniş yorumlandığının be bu şekilde yorumlamanın hak ihlali olduğu çok açık ifade ediliyor ve Vedendik Komisyonu'na atıfta bulunuyor. Keza kayyımlarla ilgili kararlar var Dolayısıyla o dönemki milletvekillerinin, bütün seçilmişlerin ve belediye eş başkanlarının durumunu da doğrudan etkileyen bir kararla karşı karşıyayız. Türkiye'nin son yıllarda karşı karşıya kaldığı en ciddi karar ve bunun uygulanmaması söz konusu değil. O zaman Türkiye demiş olacak ki ya biz Avrupa Konseyi'yle ilikilerimizi sona erdiriyoruz ya da Avrupa Konseyi diyecek ki, 'Türkiye'nin izleme süreci var, bu süreçte Türkiye demokratik hak ve özgürlükler ve hukuk açısından daha da geriye gitmiştir. Dolayısıyla ilişkileri asıya alıyoruz' diyebilir," sözleriyle yorumladı.

'HDP'Yİ KAPATTIĞINIZDA, 15-20 MİLYON İNSANI NE YAPACAKSINIZ?'

Oluç, HDP'ye yönelik kapatılma ve hazine yarıdımı kesilmesi baskısı içinse şunları söyledi:

"Sanki hazine yardımı iktidarın bize bir lütfuymuş gibi değerlendiriliyor, öyle bie şey değil ki. Hazine yardımı nasıl oluşuyor? Bütün yurttaşların verdiği vergiler var. Yurttaşların o partiye verdiği oylara, yani desteklerine göre bu yardımlar veriliyor. Bu seçmenlerimizin olağanüstü mücadelesiyle el de edilmiş bir hak. Yani kimin hakkını kimden alıyor bu iktidar? İktidar, HDP'ye karşı politik mücadelesini kaybetmiştir. HDP, hem hukuken hem de politik olarak bundan başarıyla çıkmıştır. Şimdi bunun bedelini kapatarak ya da hazine yardımını keserek ödemeye çalışıyorlar. Bugüne kadar HDP kulvarında mücadele eden 5 parti kapatıldı. Peki, Kürt sorunu çözüldü mü? Ya da Türkiye'de demokratikleşme yaşandı mı? Kürt siyasi hareketi tasviye edilebildi mi? Türkiye kapatılmış partiler mezarlığıdır. Parti kapatmak siyasi, toplumsal ve tarihi sorunlara çözüm olmamıştır. HDP, 15-20 milyon insanı temsil etmektedir, siz partiyi kapattığınızda bu insanları ne yapacaksınız?"

Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör ataması için Oluç, "Üniversite kapılarına kelepçe vurabilirsiniz ama üniversitelerine sahip çıkan gençlerin beyinlerine kelepçe vuramazsınız," ifadelerini kullandı.