Görüşmede özellikle kadına yönelik şiddetin ciddi biçimde yükseldiğine vurgu yapan Öcalan, bu durumun kendisini derinden üzdüğünü söyledi. Çözüm sürecinin temel hedeflerinden birinin toplumsal şiddetin sona erdirilmesi olduğunu belirten Öcalan, sürecin olası ikinci aşamasında bu konunun merkezde olacağını ifade etti.
“Kısa sürede bu konuda on bakanlıktan fazla çalışacağıma söz veriyorum” diyen Öcalan, şiddetin ortadan kaldırılması için yasal, toplumsal, kültürel ve ahlaki düzenlemelere ihtiyaç olduğunu kaydetti.
“Aile ve Aşiret İçi Şiddeti Reddediyorum”
Toplumda artan gerilime karşı geniş kesimlere çağrıda bulunan Öcalan, şiddetin hiçbir biçimde kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Birbirinize karşı silah kullanmayı bırakın. Sorunlar akılla ve konuşarak çözülmeli. Şehir, aşiret ve aile içindeki şiddeti reddediyorum” dedi.
Bu mücadelede sorumluluk almak isteyen herkesin bunu “ahlaki bir görev” olarak görmesi gerektiğini belirtti.

“Sorunun Kaynağı Örgütsüzlük”
Toplumsal şiddetin temel nedenlerinden birinin örgütsüzlük olduğunu söyleyen Öcalan, toplumun en küçük birimlerine kadar örgütlü hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi. “Bu toplum ihmal edilemez. En büyük demokrasi mücadelesi halkı örgütlü hale getirmektir” ifadelerini kullandı.
DEM Parti’ye: “Kilit Bir Partisiniz, Oy Potansiyeliniz Yüzde 20’lerde”
Görüşmede DEM Parti’nin rolüne de dikkat çeken Öcalan, partinin hem siyaset hem de toplumun örgütlenmesinde önemli bir konuma sahip olduğunu belirtti.
DEM Parti’yi “kilit bir parti” olarak nitelendiren Öcalan, “İster Cumhur İttifakı ister Millet İttifakı olsun, hiçbiri DEM Partisiz iktidar olamaz. Parti kendine inanmalı; oy potansiyeli yüzde 20’lerdedir” değerlendirmesinde bulundu.
Entegrasyon Yasalarına Vurgu
İmralı heyetinin aktardığına göre Öcalan, son görüşmede en çok entegrasyona yönelik çıkarılacak yasal düzenlemeler üzerinde durdu. Demokratik kitle örgütleri başta olmak üzere tüm kesimlere, sürece katkı sunma ve daha fazla sorumluluk alma çağrısı yaptı.





