HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis grubu toplantısında konuştu. Mezopotamya Ajansı ve Jinnews çalışanlarına yönelik gözaltılara tepki gösteren Sancar, "Bu iktidar darbeci bir iktidardır" dedi.
Sancar, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin lağvedilmesini istediklerini ancak parlamenter sisteme geçişin yeterli olmayacağını anlattı. Nasıl bir cumhurbaşkanı adayı istediklerini madde madde sıralayan Sancar, kendi adaylarını çıkarmak üzere çalışmalara başladıklarını dile getirdi, "Önümüze bakacağız" dedi. Sancar'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'GEZİ COŞKUSUNU CANLANDIRMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ'
Gezi rehinelerine ve ailelerini yürekten selamlıyorum. Gezi davasında özgürlükleri aylardır gasp edilen sevgili arkadaşlarımız için hemen özgürlük, ülke için hemen adalet ve acil demokrasi taleplerini duyurmak için buradalar. Hoş geldiniz tekrar.
Bu topraklarda nehir gibi her şehirde yükselen büyük itiraz dalgasını, sal gibi akıp giden başkaldırı dalgasını, Gezi coşkusunu selamlıyorum, canlı tutacağımızı ve canlandırmak için de elimizden geleni yapacağımızı duyuruyorum.
ODTÜ ORMANINA YOL: RANT VE TALAN POLİTİKASI
Aramızda ODTÜ bileşenlerinin ve Ankaralıların talebini dile getiren mücadele arkadaşları da var. ODTÜ bileşenlerinin ve mücadelesinin talebini çok iyi biliyoruz. ODTÜ ormanından geçmesi planlanan çevre yolu bağlantısı projesinin yani rant yolu projesinin iptalini istiyorlar. Ankara'nın şehir içinde kalan son ormanı yok edilmek isteniyor ve bu mücadele de bu rant ve talan politikasına karşıdır. Sizlerle birlikteyiz. Mücadeleniz mücadelemizdir.
'SİYASETE DARBE YAPIYOR, BASINA DARBE YAPIYOR'
Bu sabah yeni bir gözaltı dalgasıyla uyandık iyen. Hedef gazeteciler, özgür basın emekçileri. Mezopotamya Ajansı ve Jinnews haber ajansı çalışanlarının evlerine baskınlar yapıldı. Çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Baskın sırasında gazetecilere silah doğrultma, ters kelepçe gibi muamelelerde bulunduğu da gelen haberler arasında. Sansür yasasının hemen arkasından gelen bu operasyon tesadüf değil. Muhalif basını ve toplumu susturmanın bir parçasıdır. İktidar seçimler yaklaştıkça toplumu susturmak, muhalifleri sindirmek için bu operasyonlara devam edecek ama hakikat mücadelesi karşısında başarılı olamayacaklar. Bu iktidar darbeci bir iktidardır. Siyasete darbe yapıyor, basına darbe yapıyor, emekçiye darbe yapıyor. Bundan daha kapsamlı bir darbeci zihniyet olur mu? Ama hiçbir darbeci yönetim ve zihniyet başarılı olamamıştır. Sadece ülkede büyük tahribatlar yaratarak çekip gitmiştir. Bu iktidarın sonu da böyle olacaktır. Bizler tam da bu darbeci iktidara karşı ortak mücadeleyi büyüterek geleceği karanlıktan kurtaran yolun yolcularıyız. Bu yolda birlikte yürüyenler çoğalacak.
'ADETA FALCILIĞA SOYUNMUŞ SENARYOLAR ÜRETİYORLAR'
Seçimle ilgili tartışmalar genişliyor. bunların merkezinde de partimiz var, partimizin kurduğu ittifaklar var. Bu iktidara kaybetme korkusunu iliklerine kadar yaratan bizleriz. Partimizle ilgili spekülasyonlar bazı çevrelerce tutkulu bir uğraş haline gelmiştir. Bunlar bizim ne dediğimize bakmak yerine adeta falcılığa soyunmuş, kah cumhurbaşkanlığı seçiminde tutumuz ne olacağına dair senaryolar üretiyorlar kah hangi adayı destekleyeceğimize dair kehanetlerde bulunuyorlar.
Bir yazılı belge hazırlamaya karar verdik: İşte bir metni, tutumumuzu içeren bir metni 27 Eylül 2021'de kamuoyuyla paylaştık. Burada seçim stratejimiz bütün açıklığıyla yer alıyor.
Geldiğimiz aşamayı paylaşma kararı aldık. Öncelikle bu geçiş süreci son derece kritik, cumhurbaşkanlığı seçimi hayati önemde ama demokratik sorumluluğu da dikkate alan, bunun gereklerini eksiksiz yerine getirmeye çalışan bir partiyiz. Cumhurbaşkanı adayında aradığımız nitelikleri belirledik.
ADAY PROFİLİ
Geçiş sürecinin gereklerini yerine getirebilecek, demokratik dönüşümün önünü açabilecek bir aday profili çıkardık. 27 Eylül deklarasyonundaki başlıklara baktığımızda adayın hangi niteliklere sahip olmasını istediğimizi görebilirsiniz.
* Bir kere güçlü demokrasiden yana olacak. Sadece cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yerine parlamenter sistemi getirmek yeterli değil. Biz de cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin lağvedilmesini istiyoruz ama istediğimiz bunun yerine sadece parlamenter sistemi geçirmek değil yerel demokrasiyle pekiştirilmesidir.
* Burada çok önemli bir mesele de yargının siyasallaştırılmasının siyasi iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasfiye etme sonucu olan siyasi dava ve hükümlerinin bütün neticeleriyle birlikte geçersiz kılınmasını talep ediyoruz
* Bir cumhurbaşkanı adayı bunu taahhüt etmeli. Kayyım rejimini değil halk iradesini tereddütsüz savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk üstlenecek.
* Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak, bunun gereklerini yerine getireceğine dair bir samimi duruş sergileyecek ve sorumluluk üstlenmeye hazır olacak.
* Dış politikada barışçı yolu izlemek, cumhurbaşkanı adayı için vazgeçilmez niteliklerden biridir.
* Kadına özgürlük vazgeçilmemizdir.
* Ekonomide adalet kapsamlı bir başlıktır. Sosyal adalet bu talebin temelidir. Bu da yine adayın savunması gereken bir program olacaktır.
'İKTİDARI GÖMME KONUSUNDA İNANCIMIZ VAR'
Özcesi Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır. Kendi adayımızı çıkarma çalışmalarımızı kamuoyunun bilgisi ve katılımı yöntemiyle yürüteceğiz. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf şekilde çalışmalarına başlamıştır. Biz önümüze bakacağız, yolumuzda yürüyeceğiz.
Bu tıkanmış sistem her alanda ülkeyi nefessiz bırakıyor, sorunların çözüm yollarını ısrarla inatla kapatıyor. Çünkü çözümsüzlük varlığını sürdürmenin temel gerekçesi ve yolu olarak ortaya çıkmış. Çözümsüz bıraksınlar ülkeyi kutuplaşmaya, düşmanlaştırmaya, nefrete, kine teslim etsinler, muhalefeti bölsünler böylece milliyetçi hamasetle beka nutuklarıyla iktidarlarını sürdürebilsinler. Yok artık öyle bir şey değerli arkadaşlar bu yolu da kapatmaya kararlıyız, bu iktidarı yöntemleriyle birlikte tarihe gömme konusunda inancımız var.
ERDOĞAN'A YANIT
Girmeyi istediğim tercih ettiğim konulardan değildir. Kendi kimliğimizle kökenimizle ilgili konuşmanın nereye varacağını bilmeniz kontrol etmeniz kolay değil. Madem AKP Genel Başkanı sevgili Selahattin Demirtaş ve benimle ilgili kimliklerimiz üzerinden laflar söyledi. Ona birkaç cümle etmeden olmaz. ‘Bak’, 2004’te yazdığım bir yazı. Önceleri de var. Onu ufak bir iki eklemeyle size aktaracağım. 2004’te ne olmuştu? Bu yazıyı hangi vesileyle yazmıştım. Üniversite öğrencileri üniversitelerde Kürtçe seçmeli ders olsun diye dilekçe veriyorlardı ve binlerce öğrenci sırf üniversitelerde anadilinin seçmeli ders olarak okutulması için dilekçe verdikleri gerekçesiyle gözaltına alındılar, yargılandılar, okullarından uzaklaştırıldılar, eğitim haklarından ve özgürlüklerinden mahrum bıraktılar. (MA)