MHP’li kaynakların, “Davutoğlu 2015 seçimleri sonrası koalisyon istemedi, çözüm süreci ve HDP’de ısrar etti” dediği ileri sürüldü.

MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli, Salı günkü grup toplantısında, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ile yaklaşık 45 dakika süren istikşafi görüşmelere atıf yaparak, “Şayet koalisyon hükümeti kurmak amacıyla bize geldiğinde söylediklerini açıklamış olsaydık insan içine çıkacak yüzü olmaz, hali kalmazdı” demişti.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Selda Güneysu’nun haberine göre, MHP’li kaynaklar, söz konusu görüşmenin perde arkasını şöyle anlattı:

‘DAVUTOĞLU ÇÖZÜM SÜRECİNDE ISRAR ETTİ, HDP’NİN SÜRECİN ANAHTARI OLDUĞUNU SÖYLEDİ’

“Sayın Devlet Bahçeli, o görüşmede, Davutoğlu’na, ‘Eğer MHP ile AKP arasında bir koalisyon hükümeti kurulacaksa, bunda ‘Türkiye’nin emniyet anahtarı’ olarak görülen MHP’nin birtakım şartları bulunduğunu’ söyledi. Bu şartlardan ilki, o zaman yürütülen çözüm sürecinin derhal sona ermesi ve terörle mücadelenin kaldığı yerden devam etmesiydi. Ancak Davutoğlu, o dönem ‘çözüm sürecinde’ ısrarlı bir tutum sergiledi. ‘HDP’nin de bu sürecin anahtarı olduğunu’ ifade etti. Bu şartlar altında Bahçeli, asla HDP ile yürütülecek bir siyasi organizasyon içinde yer almayacağını deklare etmiş ancak Davutoğlu bu konudaki tutumunda ısrarcı olunca, Bahçeli, Davutoğlu’na, ‘HDP ile görüşme yapması gerektiğini, MHP’nin Meclis’te milletin kendisine verdiği muhalefet görevini yerine getireceğini’ belirtmiştir.

DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır

“O dönem de aynı bu dönemde olduğu gibi yeni anayasa tartışmaları yapılıyordu. HDP, çözüm sürecinden de hareketle, bu anayasa çalışmalarında, Türkiye’nin eyaletlere bölünmesinden, bu eyaletlerin her birinin özerk bir yapıya kavuşturulmasına, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez ulusal ve üniter yapısını bozacak adımlara kadar pek çok maddenin yeni anayasada yer alması gerektiğini savunuyordu. Bahçeli, görüşmede, çözüm sürecinden hareketle, Davutoğlu’na, anayasanın değiştirilemez olan ilk 4 maddesi üzerindeki MHP’nin kırmızı çizgisini anımsattı. Ancak Davutoğlu, MHP’nin bu şartını da desteklemedi.

SİYAH ÇANTA HAZIRDI

“Sayın Genel Başkan Bahçeli, Davutoğlu ile görüşmeye, koalisyon için hazırladığı belgelerin bulunduğu bir siyah çanta ile gitti. Ancak Davutoğlu’nun tavrı sonrasında Bahçeli, çantasını göstererek, ‘Böyle bir durum karşısında bu şartlar (koalisyon için MHP’nin şartları) kabul edilmiş olsaydı bu dosyayı size verebilirdim. Bu şartlar altında görüşmeler devam edebilirdi’ diyerek, görüşmeyi sonlandırmıştır.

‘AZINLIK HÜKÜMETİ İSTEDİ, SONRA DA MHP’Yİ HAYIRCI İLAN ETTİ’

“Davutoğlu, CHP ile yürüttüğü görüşmeler sonrasında, henüz MHP ile bir görüşme yürütülmeden, ‘erken seçimin güçlü bir ihtimal olduğunu’ kamuoyuna açıklamıştı. MHP ile görüşmeye geldiğinde de henüz koalisyon için gereken şartlar görüşülmeye başlanmadan, ‘parlamenter sistemde Meclis çoğunluğu olmayan partilerin oluşturduğu azınlık hükümeti’ teklifini gündeme getirdi. MHP’nin asla böyle bir azınlık hükümetine destek vermeyeceğinin altı kalın çizgilerle çizildi. Davutoğlu, o dönem MHP’ye, ‘seçim hükümeti’ teklifinde de bulundu. Sonrasında da koalisyonu kurmak istemeyen tarafı MHP olarak gösterip kamuoyunda bir algı yaratarak, MHP’yi ‘hayırcı’ ilan etmiştir.”

DAVUTOĞLU MHP’Yİ SUÇLAMIŞTI

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise o dönemden bahsederken, MHP’yi “hükümetin terörle mücadelesine destek vermemekle” suçlamıştı.

Davutoğlu, 24 Ağustos 2919 tarihinde Sakarya’da yaptığı konuşmada, yeni parti kurma girişimi sürecinde iktidar partisinden kendisine yöneltilen suçlamalara yanıt verirken, şunları söylemişti:

“Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır. Başbakanlık görevini aldığım zaman -bunu izah etmek zorundayım, kampanya dolayısıyla bu soruları aldığım için- 6-8 Ekim olayları oldu. O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye’nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkânı bulduk.”

Davutoğlu, daha sonraki bir açıklamasında bu sözleriyle AKP ve MHP’yi kast ettiğini belirtmişti.