Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik bir süredir sürdürdüğü operasyonlar kapsamında bugün sabah saatlerinde çok sayıda avukat ile sivil toplum örgütü temsilcisinin evine baskın düzenlendi. 101 kişi hakkında gözaltı kararı verilirken, 72 kişi gözaltına alındı.

Son süreçte DTK’nin çalışmalarının kriminalize edilmeye çalışılmasına tepki gösteren DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, “Çöktürme planı olarak dayadıkları bu konsepti kabul etmeyeceğiz” dedi. Güven, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ne zaman bir reformdan söz etse, farklı güçlerin devreye girdiğini ve bu reformun Kürtler üzerinden tamamlanmaya çalışıldığını söyledi.

DTK KURULURKEN…

DTK’nin 800 delege ile 2007’de kurulduğunu, daha sonra Kürdistan’da çalışma yürüten siyasi partilerinde içinde olduğu sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri gibi yapıların bir çatı altında toplandığı bir kongre olduğunu hatırlatan Güven, kongrenin çalışmalarını kamuya açık yaptığını vurguladı. DTK’nin kuruluşunda AKP’nin iktidar olduğunu anımsatan Güven, “Başbakan Erdoğan Diyarbakır’a geldiğinde DTK Eşbaşkanı Sayın Ahmet Türk, DTK Eşbaşkanı kimliği ile karşılama heyetinde yer almıştı. Yine DTK, Meclis Başkanı’nın bizzat Meclis’e davet ettiği bir kongredir. Daha sonra yapılan bütün çalışmalarda AKP’li isimler de yer aldı” diye belirtti.

AKP’nin Kürt sorunu konusunda dümen kırdığını ifade eden Güven, “AKP, ‘Kürt sorunu yoktur. Sorunu çözdük’ noktasına geldi. Başta Dolmabahçe Mutabakatı tüm görüşmeleri reddetti. Bu sabah ise, başta Diyarbakır olmak üzere birçok ilde geçmişte DTK’nin ya delegesi olmuş, ya evinde yaka kartı ya da evinde DTK’nin not defteri bulunmuş, trajikomik gerekçelerle 101 insan için gözaltı kararı çıkarıldı. Başta avukatlar olmak üzere birçok meslek grubundan insan gözaltına alındı. Bu pandemi döneminde, pandemiden korunmak için özel çaba sarf edilirken, bu gözaltılar hem sağlık açısından ciddi bir risk, hem de bu insanların yarın beraat edeceğini çok net biliyoruz. Çünkü DTK’li olmak suç değildir” dedi.

‘AKP İKTİDARININ SONUNA GELMİŞ’

DTK’nin meşru ve halka dayalı, gücünü halktan alan meşru bir kongre olduğunu kaydeden Güven, “Dolayısı ile bunun boşuna bir çaba olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu operasyon bize şunu gösteriyor; AKP iktidarının sonuna gelmiş. Özellikle diktatör zihniyetle iktidarını yürütenler gideceğini anladığında daha çok saldırgan olurlar. Herkesi korkutmaya, zapturapt altına almaya çalışırlar. Öyle bir atmosfer yaratırlar ki kimse şuan ki durumunu sorgulamasın” ifadesinde bulundu.

İktidarın Hukuksuzluklarına Karşı Toplumsal Direniş Artıyor İktidarın Hukuksuzluklarına Karşı Toplumsal Direniş Artıyor

‘KÜRDE SALDIRARAK AYAKTA DURMAYA ÇALIŞILIYOR’

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın Kürtlere dair son açıklamalarını da hatırlatan Güven, “Şimdi AKP’nin ağlayan yüzü olarak da bilinen Bülent Arınç’ın ekranlara çıkıp aynı söylemlerde bulundu. Kürtler ‘biz bu filmi daha önce izlemiştik’ diyor. Ancak, birçok konuda çözecekmiş gibi yapıp hiçbir şeyi çözmüyorlar. Şu anda da yaşanan biraz odur. Başta Avrupa Birliği olmak üzere, Avrupa’nın bütün kurumları Türkiye’ye yaptırım uygulamak için hazırlanıyor. Çünkü Türkiye’de başta yargı olmak üzere hiçbir şey iyi gitmiyor. Türkiye yaptırımların geleceğini bildiği için böyle bir çaba içerisine giriyor. Şimdi Arınç bunu söyledi, ardından başka birisi onu yalanlayacak, iktidarın küçük ortağı da bu konuda ayan beyan ifadelerini tehditlerini savuruyor. Dolayısıyla böyle bir atmosferde iktidarın en iyi yaptığı şey Kürde saldırmaktır. Kürde saldırarak ayakta durmaya çalışmaktır” değerlendirmesinde bulundu.

KCK OPRESYONLARI

2009’da yaşanan KCK operasyonlarını da hatırlatan Güven, DTK’ye yönelik operasyonlar ile arasındaki benzerliklere değindi. Güven, “O dönemde her gün bir operasyon ile uyanıyorduk. O zaman AKP ‘biz yapmıyorduk, Cemaatçilerin polisleri savcıları hakimleri yapıyordu’ diyordu. Şimdi aynı şey DTK’ye yapılıyor, bu sefer kim yapıyor? AKP diyecek ki ‘biz değil emniyette MHP’liler yaptı’. Sürekli Kürtlere saldırmak için bir gerekçe arıyorlar. Kürdün her türlü kazanımını tehdit olarak görüyorlar” dedi.

Yapılan operasyonların “Terörle mücadele değil, Kürtlerle mücadele” olduğunu söyleyen Güven, “Kürdün kadını da, avukatı da, doktoru da, onlar için hiç fark etmiyor özünde Kürttür. Bu konuda iki ortak anlaşamıyor. İktidar da elden gidiyor, kavga başladı. Filler tepişecek ve yine baskıyı Kürtler yaşayacak” diye belirtti.

‘BOŞA ÇIKARACAĞIZ’

Yapılan operasyonlar karşısında sessiz kalmayacaklarını ifade eden Güven, şunları söyledi: “Nasıl ki KCK adı altında yapılan operasyonlarda, başta anadilde savunma olmak üzere birçok konuda mücadelemizi verdik, yine direnişimizi sürdüreceğiz. Asla bu politikalara boyun eğmeyeceğiz. Geçmişte Şark Islahat Planıydı, şimdi Çöktürme Planı olarak Kürtlere dayattıkları bu konsepti kabul etmeyeceğiz ve demokratik çerçevede tüm gücümüzle seferber olacağız. Bu konsepti boşa çıkaracağız.” (MA)