Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözünü yineleyerek "Süratle size bina yapacağız dediler. Bu binaları satacağız dediler. Evi apartmanı binaları yıkılan tüm kardeşlerimize Nurdağı'ndan söz veriyorum. O binaların hepsi yapılacak, hiçbir kardeşimizden bir kuruş talep edilmeyecek" ifadelerine yer verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Maraş merkezli depremlerin yıkıma yol açtığı kentlerden Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde, 'Millet Buluşması'nda açıklamalarda bulundu.

RELATED VİDEO
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede kardeşçe yaşamayı sağlamak için yola çıktım" dedi.

CHP lideri, "Çok ayrıştık, çok kutuplaştık. Türkiye'nin buradan çıkması lazım. İsteriz ki herkesin karnı doysun, her anne çocuğunu güler yüzle okula gönderebilsin. En büyük arzumuz budur. Bunun olması lazım" ifadelerine yer verdi.

Geçen hafta depremzedelere evlerini ücretsiz teslim edeceği sözünü veren Kemal Kılıçdaroğlu sözünü yineleyerek şu ifadelere ver verdi:

"Söz verildi, süratle size bina yapacağız dediler. Bu binaları satacağız dediler. Evi apartmanı binaları yıkılan tüm kardeşlerimize Nurdağı'ndan söz veriyorum: O binaların hepsi yapılacak, hiçbir kardeşimizden bir kuruş talep edilmeyecek"


418 MİLYAR DOLAR SÖZÜ

Kılıçdaroğlu, ‘AKP döneminde sermayeye aktarıldığını’ söylediği 418 milyar dolarla ilgili sözünü yineledi:

Nurdağı'ndan bir kez daha söz veriyorum: o 418 milyar doları sizin için getireceğim! Diyorlar ki nasıl alacaksınız bu parayı, gittiler. Nereye giderse gitsinler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmem. O parayı ne pahasına olursa olsun getireceğim!

Müteahhitliği kurala bağlayacaklarını bildiren Kılıçdaroğlu, "Önüne gelen müteahhit oluyor. Bunun kurallarını belirleyeceğiz. Her önüne gelen müteahhitlik mi yapar? Depreme dayanıklı, yaşanabilir olması lazım. Müteahhitler için sosyal sigorta getireceğiz. Her binanın bir kimliği olacak" ifadelerini kullandı.

'ÇOK AYRIŞTIK, KUTUPLAŞTIK, TÜRKİYE'NİN BURADAN ÇIKMASI LAZIM'

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Abdullah Zeydan: Gasp edilen belediyeleri halka teslim edin Abdullah Zeydan: Gasp edilen belediyeleri halka teslim edin

"Arkadaşlar yaşanan dramı anlattı. Resmi rakamlara göre 50 bin can kaybı var. Hem yaraları sarmak hem sizlerle beraber olmak için bugün Nurdağı'ndayım. Depremin üçüncü günü buradaydım, hava soğuktu. Arkasından diğer illere gittim. Yaşanan tabloyu gördüm. Can kayıpları, enkazın altında kalan insanları, kurmaya çalışanları gördüm. Eli kolu bağlı kamu görevlilerini de gördüm. Deprem olabilir mi? Olabilir. Bizim buna hazırlıklı olmamız lazım. Başka yerlerde de deprem oluyor ama 50 bin kişi ölmüyor. Binaların sağlam olması lazım, altyapının oluşturulması lazım.

Çok acı çekiyoruz. Sizlerin çektiği acıyı hepimiz çekiyoruz. Her çocuğun karnının doyduğu bir Türkiye, her evde huzurun olduğu bir Türkiye. Hiç kimse ne kimliğinden ne inancından ne yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmesin. Bir çocuğumuz açsa 85 milyon açtır o gün. Beraber olmanın, beraber aynı şarkıları, türküleri söylemenin yolunu bulmak zorundayız.

Çok ayrıştık, kutuplaştık. Türkiye'nin buradan çıkması lazım. Pek çok sorunla cebelleşip duruyoruz. Bunları aşacağız, beraber birlikte bütün sorunları aşacağız. Bireysel hiçbir idealim yok. Ama bu toplumun büyümesi, gelişmesi lazım. Ortadoğu'nun, Akdeniz'in en güçlü ülkesi Türkiye olabilir. Önünde siyaset kurumundan başka hiçbir engel yok.

'YENİ BİR TÜRKİYE'Yİ, YENİ BİR ANLAYIŞI BAŞLATACAĞIZ'

Bu ülkede kardeşçe yaşamayı sağlamak için yola çıktım. 85 milyon beraber olmalıyız. Beraber olmanın yolunu bulmak zorundayız. Saraylarda gözüm yok. Sizler gibi yaşamak istiyorum. Zaten sizler gibi yaşıyorum. Öyle lüksle, büyük idealler falan yok ama bu toplumun büyümesi, gelişmesi lazım.

Güveni, huzuru sağlayacağız, sofralarda bereketi sağlayacağız. Siyasetin halka doğruları söylemesi lazım. Siyaset doğruları söylemiyorsa, ciddi bir güvensizlik oluşur. Covid-19 oldu, resmi rakamlar açıklandı 82 bin kişi hayatını kaybetti diye. Daha sonra Türkiye'de ölenlerin sayısı açıklandı 200 bin fark ediyor. İzin verin yasımızı tutalım. Yeni bir Türkiye'yi, yeni bir anlayışı başlatacağız.

Siyaset kurumunun halka doğruları söylemesi lazım. Söylemiyorsa ciddi bir güvensizlik oluşur. Bugün siyasetçiye güvenilmiyorsa temel nedeni budur. Söz verildi. Size binalar yapacağız dediler. 2 yıl ödemesiz, 20 yıl taksitle size satacağız dediler.

'BİNALARIN TAMAMI YAPILACAK, 5 KURUŞ ALINMAYACAK'

Ben Nurdağı'ndan bütün depremzede kardeşlerime söz veriyorum. Bu binaların tamamı yapılacak, 5 kuruş alınmayacak. Allah nasip eder, 15 Mayıs'tan sonra göreceksiniz. Geleceğiz, Saray'da oturmayacağız ve göreceksiniz. 15 Mayıs'tan sonra tamamı yapılacak, anahtarı teslim edilecek. 5 kuruş alınmayacak.

Anayasa madde 57, 'Devlet şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır' diyor.

Ev sahibi olan ve evi yıkılan vatandaşa sormak isterim. Bir müteahhit geliyor, binayı yapıyor. Sizin o binadan daire almanız için 23 imzaya ihtiyaç var. Bu 23 imzanın tamamı kamuya ait. 23 imza atılıyor sonunda da belediye izni veriyor. 'Bu bina sağlamdır. Bütün araştırmalar yapıldı' deniliyor. Sizde vatandaş olarak anlaşıyorsunuz, 23 imza atıldı, bu bina sağlam bunu satın alayım diyorsunuz, tek bir imza atıyorsunuz. Sizin binayı alırken, devletin verdiği güvence var. 23 imza var. Sizin hiçbir kusurunuz yok. Kusur kimdeyse paranın onu vermesi lazım.

Sizden helallik istediler, öyle helallik olmaz. Ben size bu binaları teslim ettiğimde helallik isteyeceğim. Çiftçinin, esnafın; kooparatif ve bankalara olan kredi ve faiz borçlarını sileceğiz. Devletin devlet olduğu, devletin vatandaşı koruduğu gerçeği ortaya çıkmış olur. Devlet yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır.

Bina yıkılmadıysa güçlendirmesi gerekiyorsa sıfır faizli kredi verilecek. O 23 imza atanlar vardı ya, devlet olarak onlardan bunun hesabını soracağız. Fabrikaların büyük kısımı yeteri kadar çalışamıyor. İşçilerin, mimarın, doktorların, entelektüelerin geri dönmesini sağlayacağız.

Önüne gelen müteahhit oluyor. Bunun kurallarını belirleyeceğiz. Her önüne gelen müteahhitlik mi yapar? Depreme dayanıklı, yaşanabilir olması lazım. Müteahhitler için sosyal sigorta getireceğiz. Her binanın bir kimliği olacak.

'AFETLE İLGİLİ KURUMLARI YENİDEN YAPILANDIRACAĞIZ'

Afetle ilgili kurumları yeniden yapılandıracağız. Kızılay'ı bulamadık, AFAD yeteri kadar olmadı. İnsanlar soğuktan öldü. Kurtarma ekipleri yoktu.

Siyaset zenginleşme aracı değildir. (Hazine'den çalındığı belirtilen) O 418 milyar doları sizin için getireceğim. Yatırım yapacağım, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeyeceğim."

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

geçen hafta Hatay'da açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Hatay, Kahramanmaraş yeni bir anlayışı görecek. Hiç kimsenin ötekileşmediği bir ufku görecek" ifadelerini kullanmıştı.

"Hatay'da bütün depremzede kardeşlerime sözüm sözdür" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "İktidar olursak herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız. Zaten almak suç" diye konuşmuştu.

Kılıçdaroğlu, "'Devlet bunu yapar mı?' Bunu da düşünen var; niye yapmasın kardeşim? 418 milyar doları hortumlayanlardan alacaksın parayı, vereceksin vatandaşa!" demişti.