CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında 2 yıla kadar hapis cezası istenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu davadan süratle bir beraatın çıkması lazım" dedi. Kılıçdaroğlu, kadınlar için siyasette yüzde 50 cinsiyet kotası belirledikleri bir kanun teklifini Meclis'e sunduklarını duyurdu. "Sıran gelince aşı olacağım diyordun, neden aşı oldun" diye soran AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a da yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Sıram geldi de ondan oldum" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis'te düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde öne çıkan başlıklar arasında ekonomi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, İBB Başkanı İmamoğlu hakkında istenen ceza ve Gazeteci Levent Gültekin'e yönelik saldırı yer aldı.

GÜLTEKİN'E YÖNELİK SALDIRIYI KINADI

"Bir gazetecinin düşüncelerini açıkladı diye dövülmesi kabul edilemez" diyen Kılıçdaroğlu, Gazeteci Levent Gültekin'in saldırıya uğramasını kınadı. Kılıçdaroğlu, "Gazeteciye kalkan her el demokrasiye kalkmış demektir. Kendisi son zamanlarda sürekli tehdit aldığını dile getirerek, 'Ülkem adına üzülüyorum' diyor. İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıkladığı bir ortamda hala bu saldırılar oluyor, saldırıyı yapanlar ellerini sallayarak geziyorsa bu planının bir işe yaramadığı da belli olmuş oluyor" dedi.

İMAMOĞLU HAKKINDA İSTENEN CEZA

Ordu Valisi'nin şikayetiyle başlatılan soruşturmada hakkında 2 yıla kadar hapis cezası istenen İBB Başkanı İmamoğlu hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, davadan bir an önce beraat sonucunun çıkması gerektiğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Ekrem İmamoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. YSK'ya talimat verildi, bir grup hâkim seçimi iptal etti ve yeniledi. Dünya tarihinde olmayan bir kararla... Sonunda 15 binlik fark 800 bine çıktı. Ekrem Bey bu süreçte Karadeniz gezisi yaptı. Ordu'dan VIP'den uçağa binmesi gerekirken, izin vermediler. Bir tartışma çıktı. Vali kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle şikayette bulundu. Bulunur tabii. Sağlıklı bir yargılama olmalı normalde. Şikayetçi valinin 12 tanığı ikişer kez dinleniyor. Asıl mağdur olan Ekrem Bey'in 10 tanığından 4'ü dinleniyor. Ordu Milletvekiline dinleyeceğiz sizi diyorlar, sonra dinlemiyor. Hemen iddianameler hazırlanıyor. Dosyada iki bilirkişi raporu var, o da dikkate alınmıyor. Eğer İnsan Hakları Eylem Planı uygulanıyor ve muhataplarına ulaşmışsa bu davadan süratle bir beraatın çıkması lazım."

İktidarın ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, "Bir baba 'Çocuklarım uyuduktan sonra ben eve gideceğim' diyorsa 21. yüzyıl Türkiyesi'nde hepimizin oturup düşünmesi lazım. Kim yönetiyor bu ülkeyi? Bu kadar derin uçurum nasıl oluştu?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Üç toplantıdır söylüyorum, gittiğim pek çok yerde ifade ettim. Niğde'de, Nevşehir'de Polatlı'da kuru soğan, patates ambarlarda çürüdü. Niye almadınız? Söz verdiniz. Meraklanmayın tamamını ekin, satamazsanız biz alacağız dediniz. Biz devletin saygınlığı verdiği sözün arkasında durmasıyla ölçülür. Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum, size verilen sözü tutmuyorlarsa sandıkta gerekli dersi vermek zorundasınız bunlara. Biz iktidara geldiğimiz zaman sizin bu devletten, AK Parti hükümetlerinden 210 milyar lira alacağınız var. Faizlerin tamamını sileceğiz. Bunlar tefecilere çalışırlar, biz alınterine, emeğe çalışacağız."

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolasıyla konuşmasının bir kısmını kadın hakları ve kadınların taleplerine ayıran Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:

Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin

"Hayatımızın her alanında kadın var. İnsanlığın gelişmesi, büyümesi, dilimizi öğrenmesi, sevgiyi, saygıyı, kahkaha atmayı annelerimizden kadınlardan öğreniyoruz. Kadınlar, birlikte yaşadığımız birlikte ağladığımız, birlikte sevindiğimiz yani tasada ve kıvançta birlikte olduğumuz ve eşit olduğumuz bir ortamda hepimiz huzur içinde o ülkede yaşarız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak yola çıkacağız.

'YÜZDE 50 CİNSİYET KOTASI İÇİN TEKLİF VERDİK'

"Kadınlar eşit işe eşit ücret istiyor, çalışırken iş güvenliği istiyor, çalışırken sendikalı olmak istiyorlar. Neden kadınların talepleri konusunda toplum ayrışıyor? Çünkü birileri duymak istemiyor. Hangi gerekçe ile bu karşı çıkılıyor? 'Kadınlar iş aradığı için işsizlik artıyor' diyen kişi 21. yüzyılda bu ülkede bakanlık yapıyor. Kadını; insan olarak görmüyor, üreten olarak görmüyor. Kadınların, sandığa giderken bunu unutmasını istemiyorum. Bu zihniyetin değişmesi lazım.

"83 milyonun yarısı erkek yarısı kadınsa onlar da siyasette eşitlik istiyorlar. Eğer bu ülkede kendisi oy kullanma hakkına sahipse, kendisinin seçilme hakkı var. Bizde yüzde 30 cinsiyet kotası var. Bir kanun teklifi hazırladık bunun Siyasi Partiler Yasası'na girmesi için. Kadın örgütleri ile görüştük. Neden yüzde 50 yapmıyorsunuz dediler. Yüzde 50 olarak hazırladık ama tabii listenin sonlarında değil."

'DEVLET YÜZDE 90 MALİYETLE BORÇLANDI'

AKP iktidarının ülke içerisinde altın ve dövizle borçlanmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Türkiye, öyle bir noktaya geldi ki kendi ülkesinde altın ve dövizle borçlanmak zorunda kaldı. 27 Şubat 2019; Altın Sertifikası çıkardılar. Altının gramı 223 liraydı. Parası olanlar aldı. Altın sertifikasının ödenme tarihinde altının gramında yüzde 85 artış var. Kim ödeyecek? Devlet ödeyecek. Bir de maliyet var. Borç yüzde 90'a çıkıyor. Siz kendi ülkenizde kendi vatandaşınıza Amerikan Doları üzerinden borçlanıyorsunuz. Bana inanmıyorsanız Hazine'den, TÜİK'ten girer bakarsınız" dedi. AKP ve MHP'ye oy veren yurttaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, "Oy verdiğiniz ve tek başına 19 yıldır iktidar yaptığınız bir siyasi parti vatandaşların sırtına yüzde 90 maliyetli bir yük getiriyorsa bu yük nereye kadar çekilir? Biz bu yükü çekmek zorunda mıyız?" ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN'A YANIT

"Sıra bana gelirse gidip aşı olacağım diyordun. Neden gidip aşı oldun?" diye soran AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a da yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Sıram geldi de ondan aşı oldum. Allah akıl fikir versin ne diyeyim" dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın sözlerinin aksine 'devletin parayla aşı satması' yönünde bir açıklaması olmadığını vurguladı.