Van’da kadın haklarını savunan çok sayıda kurum ve sivil toplum kuruluşu, kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerine karşı ortak bir mücadele hattı oluşturdu. Tevgera Jinên Azad (TJA), STAR Kadın Derneği, İnsan Hakları Medya Derneği (İHAMED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, Van Barosu Göç Komisyonu, Van Yerel Yönetimler Kadın Meclisi, Evin Kadın Kooperatifi, TMMOB Van Ziraat Mühendisleri Odası Kadın Komisyonu ve KESK Van Kadın Meclisi’nin destek verdiği kampanya, Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen basın toplantısı ile start aldı.
“Kadınların yaşam hakkı tehdit altında”
Basın açıklamasını STAR Kadın Derneği yöneticilerinden Meryema Aslan okudu. Van’ın son yıllarda şüpheli kadın ölümlerinin en yoğun yaşandığı illerden biri haline geldiğini belirten Aslan, kadın cinayetlerinin “özel savaş politikalarının cinsiyetlendirilmiş bir boyutu” olarak bölgede derinleştiğine dikkat çekti.
Aslan, uyuşturucu ve fuhuş çetelerinin bölgede etkinliğinin arttığını ve bu yapıların kadınların yaşam hakkını doğrudan tehdit eden unsurlara dönüştüğünü vurguladı. Ayrıca, şüpheli kadın ölümlerinin çoğu zaman intihar olarak kapatıldığını ve faillerin korunarak cezasızlığın sistematik hale getirildiğini ifade etti.
“Sessiz kalmayacağız”
“Son bir haftada en az 4 kadın cinayeti rapor edildi, bu yalnızca bilinen vakalardır” diyen Aslan, görünmeyen ve üzeri örtülen olayların çok daha fazla olduğunu dile getirdi. Kadın cinayetlerinin bireysel trajediler değil, toplumsal bir kriz olduğuna dikkat çeken Aslan şu ifadeleri kullandı:
“Her ölümün ‘şüpheli’ kategorisine sıkıştırılması, kimi zaman hızla ‘intihar’ olarak kapatılması, kimi zaman da faillerin korunması; kadın yaşamının değersizleştirilmesinin resmi politikasına dönüşmüştür. Biz kadınlar, karşı karşıya kaldığımız bu şiddet ve ölümler karşısında sessiz kalmayacağız.”
Kampanyanın hedefi: Kalıcı mücadele
STK’lerin başlattığı kampanyanın yalnızca artan şüpheli kadın ölümlerine bir tepki değil, aynı zamanda kalıcı ve sistematik bir mücadele hattı olduğuna dikkat çeken Aslan, amaçlarını şu şekilde sıraladı:
-
Kadınların yaşam hakkını savunmak,
-
Failleri koruyan politikalara karşı durmak,
-
Dayanışmayı büyütmek,
-
Cezasızlığı sonlandırmak,
-
Her dosyanın etkin ve şeffaf biçimde soruşturulmasını sağlamak.
Aslan, “Kadınların yaşam hakkını savunmak yalnızca kadınların değil, tüm toplumun en temel sorumluluğudur. Bugün burada, ‘Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz’ kampanyamızı resmen başlatıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
