TUAY-DER tarafından Cengiz Topel Caddesi üzerindeki Zagros İş Merkezi önünde yapılan açıklamaya DEM Parti Yüksekova İlçe Teşkilatı, Yüksekova’nın eski belediye başkanlarından Salih Yıldız, DBP Yüksekova İlçe Eş Başkanları Gülcan Ceylan, PM Üyesi Avukat Nevzat Anuk ve Cumartesi Anneleri katıldı.
Basın açıklaması başlamadan önce, önceki gün Hakkâri’de Zap Suyu’nda meydana gelen kazada yaşamını yitiren iki kişi için başsağlığı mesajı iletilerek hayatını kaybedenler anıldı.
Basın metni TUAY-DER Yüksekova İlçe Eş Başkanı Pınar Yılmaz tarafından okundu. Yılmaz, 25 Kasım’ın tarihsel önemine dikkat çekerek kadınların şiddete, eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı sürdürdüğü mücadelenin bugün de aynı kararlılıkla devam ettiğini söyledi. Cezaevlerindeki kadın tutukluların hem politik kimlikleri hem de kadın olmaları sebebiyle ağır hak ihlallerine maruz bırakıldığını ifade eden Yılmaz, kadınlara yönelik baskıların bireysel değil “sistematik bir politikanın sonucu” olduğunu vurguladı.

Açıklamada, 2021 yılında Kandıra Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in durumu hatırlatılarak cezaevlerindeki hak ihlallerinin derinleşerek sürdüğü kaydedildi. Uzun yıllardır tutuklu bulunan ve sağlık sorunları ağırlaşan Aysel Tuğluk başta olmak üzere benzer koşullardaki kadın tutukluların yaşadığı sorunların kamuoyu tarafından daha fazla gündeme alınması gerektiği belirtildi.
Kadın mücadelesinin tarihsel hafızasına dikkat çekilen açıklamada Sakine Cansız, Leyla Qasim, Makbule Özbek, Besê Anuş ve sanatçı Nudem Durak’ın isimleri anıldı. İran’da Mahsa Amini’nin ölümü sonrasında yükselen “Jin, Jiyan, Azadî” sloganının dünya çapında kadın özgürlük mücadelesinin sembolü haline geldiği ifade edildi. Ayrıca İran cezaevlerinde tutulan Zeynab Jalalian, Atena Daemi, Sepideh Rashno ve Pahşan Azizi gibi kadınların ağır koşullar altında tutulmaya devam ettiği dile getirildi.
Türkiye’de kaybolan ya da katledilen Rojîn Kabaiş, Gülistan Doku ve Narin Gezer gibi kadınların akıbetlerine dair belirsizliğin sürmesinin, kadınlara yönelik şiddetin politik boyutunu ortaya koyduğu belirtildi. Açıklamanın devamında, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan tarafından yapılan barış ve demokratik çözüm çağrısına değinilerek, diyalog sürecinin yeniden başlaması ve tecridin son bulmasının kadınlara yönelik şiddetin azaltılmasında önemli bir adım olacağı savunuldu.

Basın açıklamasının ardından kitle “Jin, Jiyan, Azadî!” sloganları eşliğinde bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi. Etkinlik, cezaevlerindeki kadın tutukluların yaşadığı sorunlara dikkat çekme çağrısıyla sona erdi.





