İshak Sağlam ile Temel Karamollaoğlu görüşme sonrası ortak basın açıklaması düzenledi.

Sağlam, yeni anayasa çalışmalarına değinerek, anayasaların bir ülkenin en önemli metinleri olduğunu söyledi.

Bu metinlerde temel insan hakları ve vatandaşların temel görevleri ile ilgili ilkelerin ortaya konulduğunu belirten Sağlam, “Bu ilkeler iyi belirlendiği zaman ülke huzur ve güven içerisinde yaşar. İyi belirlenmeyince sıkıntılar meydana gelir. Şu anda yürürlükte olan 1982 Anayasası onlarca kez değiştirilmesine rağmen ülkenin huzur ve güven içerisinde yaşamasına yetecek bir kıvama gelmemiştir. Hemen hemen bütün kesimler bu anayasadan müştekidir. Mademki bu anayasadan müştekiyiz bunun değişmesi lazım” dedi.

“Ülke, birkaç askerin darbe sonucu oluşturduğu ortamdan faydalanarak yazdığı metinlere mahkum edilmemeli” diyen Sağlam, sözlerine şunları ekledi:

“Anayasanın içeriği kadar da şu an sembol hale gelen 1982 Anayasası'nın korunmaya çalışılması da önemli bir husustur. Buna da dokunmak lazım. Bu anayasa mutlaka değiştirilmelidir çünkü bu ülke, birkaç askerin darbe sonucu oluşturduğu ortamdan faydalanarak yazdığı metinlere mahkum edilmemeli. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bu ülke, sivil parlamentonun, halkın iradesi ile halkın oyuyla seçilmiş parlamentonun bir araya gelip yeni bir anayasa yapmaya layık bir toplumdur. Bunu başarmalıyız. 'Siviller anayasa yapamaz ancak askerler yapar' anlayışını yıkmak için de mutlaka sivillerin, halkın iradesi ile halkın oylarıyla oluşmuş parlamentonun oluşturduğu bir anayasaya bu ülkenin ihtiyacı vardır. Bu yeni anayasada neler olmalıdır ve neler olmamalıdır diye bazı ilkeler belirledik. Ortaya koyduğumuz ilk düşünce; hiç kimse kendi düşüncesini, kendi ideolojisini bu anayasaya dayatmamalıdır.”

DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır

“Kürt meselesine bir dilin, bir kavmin meselesi olarak bakmıyoruz”

Sağlam, “Kürt meselesi ve Kürtçe anadil hakkının yeni anayasada nasıl yer alması gerektiği” yönündeki soruya, “Biz, Kürt meselesine bir dilin, bir kavmin meselesi olarak bakmıyoruz. Bu ülkede 83 milyon insan yaşıyor. Bütün insanların temel insan hakları neyse ayrım gözetilmeksizin hepsinin haklarının tam olarak verilmesini kastediyoruz. Kürtler de bunların içinde önemli bir bölümü oluşturuyor. Hiçbir kavim tanımlaması olmadan da bu yeni anayasa çok rahatlıkla bütün vatandaşları kapsayacak hale gelebilir” şeklinde yanıt verdi.