Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin konuşan Saruhan Oluç, “İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıkladığı saatlerde biz de HDP'nin kapatılması için inceleme başlattığı haberini gördük. İnsan Hakları Eylem Planı'nın 1'inci maddesi HDP'nin kapatılması oldu.” dedi.
Yargıtay’ın HDP’nin kapatılması için inceleme başlatmasına ilişkin açıklamada bulunan Ayhan Sefer Üstün ise, HDP'nin kapatılacağına inanmadığını belirterek, “Bunun siyasi bir müdahale olduğunu görüyorum. Sonuç vermeyecek bir müdahale olarak da görüyorum. Geçmiş tecrübelerimiz bunu göstermiştir. Bunu yapmasınlar hukuku, siyaseti zorlamasınlar, bundan vazgeçsinler” çağrısında bulundu.
‘Yeni anayasa tartışmaları, dokunulmazlık fezlekeleri ve derinleşen ekonomik kriz’ gündemlerine ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı programda konukların konuşmalarından alıntılar şöyle oldu:
'İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI'NIN İLK MADDESİ HDP'NİN KAPATILMASI’
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç: Cumhurbaşkanının İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıkladığı saatlerde biz de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının HDP'nin kapatılması için inceleme başlattığı haberini gördük. O zaman şöyle algıladık İnsan Hakları Eylem Planı'nın 1'inci maddesi HDP'nin kapatılması, 2'nci maddesi yine Meclis'teki tartışmalardan yola çıkarak söylüyorum milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılması. Böyle bir süreçle karşı karşıyayız. Bir taraftan demokratik siyasette Türkiye'nin üçüncü partisi olan partiyi kapatmak için inceleme başlatacak Yargıtay, AKP'li Cahit Özkan konuşma yapacak ve 'HDP hukuken kapatılacak' diyecek. Bu şu demek Yargıtay'a direktif veriyor AKP 'kapatma davası aç' diye. Zaten iktidar ortağı Bahçeli de aynı şekilde yargı üzerinde baskı yapıyor. Hatta tehdit ve şantaj da var işin içinde. Hatta yasa ve anayasa çiğneniyor. O yetmiyor gibi AKP Grup Başkanvekili en üst mahkeme olan anayasa mahkemesine de direktif veriyor. Diyor 'hukuken kapatılmalı'. Böyle bir durum karşısında İnsan Hakları Eylem Planı açıklanıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Hangisi doğru olan bizim gördüklerimiz mi yoksa diğer anlatılanlar mı? Burada bir algı operasyonu yapılıyor.
‘İKTİDAR MEVCUT OLANLARI UYGULAMIYOR’
CHP Milletvekili Mahmut Tanal: Şuan Türkiye'de var olan mevcut anayasalar, bu kanunlar, imzalamış olduğumuz sözleşmelere uyulursa o zaman Türkiye Avrupa ile boy ölçüşür durumda olur insan hakları konusunda. Ancak bu iktidar mevcut olanları uygulamıyor. Yani sanki yeni iktidara gelmişler, yeni haklar bahşetmişler 19 yıldan beri bunlar iktidarda. Bu aşamada bunu dile getirmeleri birincisi bu planlı programlı Türkiye'deki ekonomik işsizlik konuşulmasın diye bunu ortaya attılar. Yani bu anlamda bu ciddi ve samimi değil. Bu iktidarın Türkiye'ye getireceği demokrasi, hukuk devleti, adalet veya özgürlük olmaz. Türkiye'yi hukuktan, adaletten, demokrasiden, insan haklarından uzaklaştıran bir iktidarla karşı karşıyayız biz.
‘HDP'NİN KAPATILACAĞINA İNANMIYORUM’
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün: Küçük ortağını tatmin etmek adına bunlara izin verildiğini görüyorum. Ben HDP'nin kapatılacağına da inanmıyorum, tamamen zorlamak için Millet İttifakı'nı çatlatmak için, o arada HDP'ye baskı kurmak meclisin diğer bileşenlerine de baskı kurmak adına zorlama bir yola girildiğini görüyorum. HDP seçmeni yerel seçimlerde 2019'da Cumhur İttifakına oy verseydi ya da tarafsız kalsaydı bunlar başına gelmezdi. Bu aynı zamanda intikam duygusuyla hareket edildiği bir durum. Aynı zamanda siyaseti dizany etmek ve blokları çatlatmak adına yapılan bir girişim olarak görüyorum. Zaten bugün küçük ortağın genel başkanı da bunu ifade etti. İyi Partiyi de kastederek hadi bakalım bu partinin tavrı ne olacak şöyle mi diyecek böyle mi diyecek şeklin de içindeki hesaplarını bir yerde dökmüş oldu. O bakımdan bunun siyasi bir müdahale olduğunu görüyorum. Sonuç vermeyecek bir müdahale olarak da görüyorum. Geçmiş tecrübelerimiz bunu göstermiştir. Bunu yapmasınlar hukuku, siyaseti zorlamasınlar, bundan vazgeçsinler.
