Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu Fetih Şahin ve Sefer Taş 2016'da yakılarak öldürülmesi için fetva verdi. Şimdi Antep'te kuşçu dükkanı işletiyor
"İki Türk askeri IŞİD tarafından yakılarak infaz edildi. IŞİD infazın klibini 22 Aralık 2016'da yayınlandı. Bu vahşet karşısında dünyanın kanı dondu. Türkiye büsbütün öfkeye kesti.
İnfazcılardan üçü Türk vatandaşıydı. Bunlardan Talip Akkurt iki yıl sonra PKK-YPG tarafından öldürüldü. Hasan Aydın ve Muhittin Büyükyangöz'ün akıbeti bilinmiyor. iddiaya göre infazın emrini Suriyeli Jamal Abdul Rahman Alwi verdi. 64 yaşındaki Alwi, sanıldığının aksine ölmedi. Suriye ya da Irak çölünde kaybolmadı. Kilis'e geçti. Eşi, çocukları, gelinleri ve torunlarıyla Gaziantep'e yerleşti"
İsmail Saymaz, Halktv.com.tr'deki yazısında iki askerin yakılarak öldürülmesine fetva veren İŞİD'li kadı haberine böyle giriş yapıyor.
Alwi'nin 15 Haziran 2020'de tesadüfen' yakalandığını belirten Saymaz. daha sonra serbest bırakılan Alwi'nin Anten'te havatına devam ettiğini ve kuşçu dükkanı işlettiğini kaydetti.
Saymaz'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Alwi, 18 Haziran 2020'de cezaevine gönderildi. Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde IŞİD yöneticiliğinden dava açıldı. İddianamede, 2013-2016 yıllarında IŞİD içerisinde yer aldığı, kadılık yaptığı, iki Türk askerinin de olduğu kişiler için infaz fetvası verdiği ileri sürüldü. İlk duruşma 22 Eylül 2020'de görüldü. Avukatı, geçmişte Türk basınında Alwi hakkında Özgür Suriye Ordusu bünyesindeki Yavuz Selim Birliği'nde komutan yardımcısı olduğu yönünde haberlerin yayınlandığını ifade etti. Alwi, 2 Mart 2021'de tahliye edildi. Delillerin toplanmış olması ve karartma ihtimalinin bulunmaması, sanığın ailevi ve şahsi mazereti" gerekçesi gösterilerek, Alwi'ye konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkmama tedbiri kondu. Bu tedbir 26 Haziran'da kaldırıldı. Diyeceksiniz ki, iki Türk askerinin öldürülmesinden yargılanmıyor mu?
Bu cinayetlere ilişkin Kilis'te hakkında bir soruşturma var. Fakat 2015 yılından bu yana sürüyor. Håla daha dava açılmadı. Alwi, Gaziantep'te hayatına kaldığı yerden devam ediyor. İhtimaldir ki kuşçu dükkanında, camekanın önünden geçerken gözü kuşlara takılan bir müşterinin içeriye girmesini bekliyor."