İHD Hakkari Şubesi’nden Ezidi Soykırımı'nın 11. Yılına Dair Açıklama
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi, 2014 yılında IŞİD tarafından Ezidilere yönelik düzenlenen saldırıların 11. yıl dönümünde, Yüksekova Temsilciliği’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İHD Hakkari Eş Başkanı Ozan Akbaş okudu. Akbaş, Ezidilerin tarih boyunca çeşitli saldırılara uğradığını ve 2014’te Şengal bölgesinde yaşananların ciddi insan hakları ihlallerine yol açtığını ifade etti.
3 Ağustos 2014: Ezidilere Yönelik Saldırılar ve İnsani Kriz
Açıklamada, IŞİD’in 3 Ağustos 2014 tarihinde Musul’un batısındaki Şengal Dağı ve çevresinde bulunan Ezidi yerleşimlerine saldırdığı, binlerce kişinin hayatını kaybettiği, kadın ve çocukların alıkonulduğu ve zorla yerlerinden edilenlerin sayısının yüzbinleri bulduğu belirtildi.
Uluslararası Kuruluşlardan Soykırım Tanımı
İHD açıklamasında, uluslararası kuruluşların bu saldırıları "soykırım" olarak tanıdığı hatırlatılarak, Avrupa Parlamentosu’nun 2016 yılında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin ise aynı yıl yayımladığı bir raporda Ezidilere yönelik saldırıları soykırım suçu kapsamında değerlendirdiği ifade edildi. Açıklamaya göre, aralarında ABD, Almanya, İngiltere, Hollanda ve Kanada'nın da bulunduğu yaklaşık 20 ülke Ezidi Soykırımı’nı resmen tanımış durumda.
Ezidilere Ait Toplu Mezarlar ve Kayıplar
İHD verilerine göre, 2014 yılında IŞİD tarafından 6.417 Ezidi kaçırıldı. Bunlardan 3.562’si kurtarıldı, yaklaşık 2.600 kişi ise hâlâ kayıp. Açıklamada ayrıca, bölgede 85’in üzerinde toplu mezar bulunduğu, bunların yalnızca 15’inin açılabildiği aktarıldı.
Türkiye ve Diğer Ülkelere Çağrı: Soykırım Resmen Tanınmalı
Dernek, başta Türkiye olmak üzere Ezidi Soykırımı’nı tanımayan tüm devletlere çağrıda bulunarak, 2014 yılında yaşanan olayların "soykırım" olarak tanınmasını talep etti. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin sürece dâhil edilmesi ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi gerektiği vurgulandı.
Uluslararası Topluma Mesaj: Ezidilerin Hakları Korunmalı
Basın açıklaması, uluslararası toplumun Ezidilerin kendi kaderini tayin hakkına ve güvenli bir şekilde yaşama taleplerine destek vermesi çağrısıyla sona erdi.
