Basın açıklamasını okuyan İHD Hakkari Şube Eş Başkanı Sibel Çapraz, olayın üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen adaletin sağlanmadığını belirterek, "173. haftamızda koyunlarını otlattığı sırada askeri bölgeden açılan ateş sonucu katledilen ve davası cezasızlık politikası ile kapatılmak istenen Sertip Şen için bir aradayız" dedi.

Sertip Şen Olayında Cezasızlık Eleştirisi

Çapraz, Sertip Şen’in 2 Mayıs 2019 tarihinde Yüksekova’ya bağlı Onbaşılar Köyü Çobanpınar Mezrası’nda koyunlarını otlattığı sırada açılan ateş sonucu ağır yaralandığını, saatlerce olay yerinde müdahale edilmeksizin bekletildiğini ve oğlunun çabalarıyla ambulansa ulaştırıldığını ifade etti. Ancak Şen’in hastaneye ulaştırıldığında yaşamını yitirdiği belirtildi.

Hakkari’de İşçileri Taşıyan Minibüs Kaza Yaptı: 2 Ölü, 3 Yaralı Hakkari’de İşçileri Taşıyan Minibüs Kaza Yaptı: 2 Ölü, 3 Yaralı

Hd2

"Bilirkişi Raporlarına Rağmen Dosya İlerlemedi"

Soruşturma sürecine dair detayları paylaşan Çapraz, şüpheli Uzman Çavuş Murat Toprak’ın, bölgenin “teröre müzahir” olduğunu öne sürerek bir el ateş ettiğini söylediğini ancak bilirkişi raporlarının bu iddiayı çürüttüğünü vurguladı. Olay yerinde patlama ya da çatışma izi bulunmadığı, tanık beyanlarının ise ateş edilen nokta ile Sertip Şen’in vurulduğu yer arasında mesafe farkı bulunduğunu ortaya koyduğu ifade edildi.

Avukattan Mahkeme Çağrısı

Basın açıklamasının ardından konuşan dava avukatı Ramazan Kurt ise, davanın gelecek hafta Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini hatırlatarak şu çağrıda bulundu:

“Bugün 173. haftasında, hak ve hukuk mücadelesi veren, direnen, kendi kimlikleri ve renkleriyle var olmaya çalışan bütün sivil toplum kuruluşlarını selamlıyor ve herkesi Sertip Şen’in davasını sahiplenmeye, Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde bulunmaya ve adalet talebini yükseltmeye davet ediyorum.”

Adalet Talebi 173 Haftadır Sürüyor

İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 173 haftadır düzenledikleri etkinliklerle cezasızlık politikalarına karşı mücadele veriyor. Sertip Şen’in ölümüyle ilgili etkinlik, adalet mücadelesinin sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunun da altını çizdi.