Ellerinde “Statûya Kurdî, perwerdehiya bi Kurdî” ve “Statûyê Kurdkî, perwerdeyê bu Kurdkî” yazılı pankartlar taşıyan hukukçular, Kürtçenin kamusal alanda kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasını ve anadilinde eğitimin anayasal güvence altına alınmasını istedi.
Açıklamayı yapan Wan Barosu Kürtçe Dil Komisyonu üyesi Av. Ali Şapkacı, Kürtçenin yıllardır uygulanan asimilasyon politikalarının hedefi olduğunu belirterek, “Bu politikalar yalnızca dilin kullanımını değil, toplumun kültürel belleğini ve adalet sistemine erişimini de olumsuz etkiliyor. Kürtçenin mahkemelerde, okullarda ve kamu kurumlarında sınırlandırılması, toplumun hafızasının silinmesi anlamına gelir” dedi.
“Dil Hakkı, İnsan Hakkıdır”
Kürtçenin tanınmasının, yalnızca bir kültürel mesele değil, temel bir insan hakkı meselesi olduğunu vurgulayan Şapkacı, şöyle devam etti:
“Anadilde eğitim hakkı, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarındandır. Kürtçeye statü tanınması; barışın, eşit yurttaşlığın ve toplumsal bütünleşmenin önünü açacaktır. Bu doğrultuda yapılacak düzenlemeler samimi ve köklü olmalı, günü kurtarmaya yönelik yüzeysel adımların ötesine geçmelidir.”
Basın açıklaması, hukukçuların Kürtçeye yönelik hak mücadelesini sürdüreceklerine dair kararlılık vurgusuyla son buldu.
