Nasrallah yaptığı televizyon konuşmasında, “Lübnan devletini zor durumda bırakmamak için, geminin yükünü Lübnan'daki limanlar yerine Banyas Limanı'nda boşaltmasını tercih ettiklerini” söyledi.

Nasrallah, pazar günü limana ulaşan geminin, yükünü boşaltma işleminin bugün tamamlanacağını, petrolün 16 Eylül Perşembe günü Beka Vadisi'ne nakil işleminin başlayacağını, sonrasında Baalbek bölgesindeki depolara aktarılacağını kaydetti.

Petrolün dağıtımıyla ilgili de konuşan Nasrallah, 16 Ekim'e kadar olan süreçte petrolün bir kısmını hibe olarak dağıtacaklarını, diğer kısmını ise ilerleyen günlerde belirlenecek ücret üzerinden satacaklarını dile getirdi.

Nasrallah, mazot yüklü ikinci geminin birkaç gün içinde Banyas Limanı'na ulaşacağını, üçüncü geminin idari işlemlerinin tamamlandığını ve yükleme işleminin başladığını, dördüncü geminin getirilmesi için de anlaşmaya vardıklarını aktardı.

NASRALLAH'IN DUYURUSU VE LÜBNANLI SİYASİLERDEN GELEN TEPKİLER

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.

Suriye'nin Geleceği Hakkında Kimse Özgür ve Demokratik Bir Ülke Hayali Kurmasın Suriye'nin Geleceği Hakkında Kimse Özgür ve Demokratik Bir Ülke Hayali Kurmasın

Ülkede bir süredir devam eden benzin krizi nedeniyle akaryakıt istasyonlarının çoğu kapalıyken, açık olanların önünde de uzun kuyruklar oluşmaya devam ediyor.

Hizbullah lideri Nasrallah, 19 Ağustos'ta İran'dan Lübnan'a gelecek akaryakıt yüklü ilk geminin birkaç saat içinde yola çıkmak üzere tüm işlemlerini tamamladığını açıklamıştı. Nasrallah, "Lübnan'a karşı ekonomik savaş dayatanların Hizbullah'ı bu kararı almaya mecbur bıraktığını" öne sürmüştü.

Bazı siyasi güçler İran'dan petrol ithal etmekle Lübnan'ın ABD yaptırımlarına maruz kalabileceği gerekçesiyle bu adıma tepki göstermişti.

Müstakbel Hareketi Genel Başkanı Saad el-Hariri, İran destek gemilerinin Lübnanlılar için risk taşıyacağını ifade ederek Tahran'ı bu yolla Lübnan'da hükümetin kurulmasını engellemekle suçlamıştı.

Lübnan Güçleri Partisi Genel Başkanı Semir Caca da Hizbullah'ın yaptığının uluslararası düzeyde yasa dışı bir eylem olduğuna ve Lübnan'ı gerçek bir felakete maruz bıraktığına dikkat çekerek, stratejik askeri ve güvenlik kararı elinde bulunduran Hizbullah'ın ekonomik kararlara da el koymasına ilişkin endişesini ifade etmişti.