Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kürtçe yasaklarına dair verdiği önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Bunun üzerine söz alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Tekin Bingöl, “2002'de ‘Yasakları ortadan kaldıracağız’ diye bas bas bağırarak, dağlara taşlara hitap ederek iktidara gelen AKP, bırakın en demokratik hak olan sokaktaki etkinliklere yasak getirmeyi, bunun yanına artık bugün türküleri hapsediyorlar, sanatçılara yasak koyuyorlar” dedi.

SOYLU’YA GÖNDERME

Kamu kurumlarının Melek Mosso'nun, Aynur Doğan'ın, Mem Ararat'ın ve diğer sanatçıların etkinlikleri yasaklamasında tek gerekçe olarak “kamu güvenliğinin” gösterdiğini dile getiren Bingöl, ekledi: “Bu valilere ve kaymakamlara seslenmek istiyorum: Siz eğer çok mütevazı bir sanat etkinliğinde kamu güvenliğini sağlayamıyorsanız o koltuklarda ne işiniz var? O koltuklardan kalkın, kamu güvenliğini sağlayacak olanlar otursun; oraları hak etmiyorsunuz. Başka? İçişleri Bakanı Diyarbakır'da TRT Kurdîye çıkıyor, niye? Çoğunlukla Kürtçe parçalar yasaklandığı için şunu diyor: ‘Bu yasaklarla benim ilgim yok.’ Allah Allah, İçişleri Bakanlığına herhâlde kaymakamlıklar, valilikler, belediyeler bağlı değilmiş, bir kararnameyle Bakanlıktan alınmış ki ‘Benimle ilgisi yok’ diyor.”

‘SUSTURAMAYACAKSINIZ’

Bingöl, iktidarın “terör” açıklamalarına da şu sözlerle tepki gösterdi: “Sıkıştığınızda terör, sıkıştığınızda terörle hemen iltisaklı hâle getiriyorsunuz. Ya, bu, o sanatçılara hakarettir, o toplantılara gelen, o konserlere gelen yurttaşlara hakarettir. Ne demek terör? Aynur Doğan teröristse yakalayın, Mem Ararat teröristse yakalayın, Melek Mosso teröristse yakalayın. Bir terörist söylemi... Sanki sığınacağınız son liman... Bütün bunların hepsi yanlış. Şili'de faşist Pinochet döneminde Victor Jara diye çok ünlü bir sanatçı vardı, müthiş bir sanatçı. Pinochet faşizmi, önce muhalifleri topluyor ama bu arada Victor Jara'yı da tutukluyor. Victor Jara'yı tutukluyor, yetmiyor gitar çalan ellerini kırıyor ama o Victor Jara işkence tezgâhında elleri kırılırken Venceremos şarkısını sonuna kadar söylüyor. ‘Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız’ diyor. Bin yıldan fazladır bu topraklarda dengbejler kilam söylüyorlar, stran söylüyorlar. Hiçbir kötülüğü yok. Siz, bu kültürel asimilasyonla ne o stranların, ne o kilamların sesini kesebildiniz ne dengbejleri susturabildiniz. Susturamayacaksınız. Size bir tavsiyem, gelin Kürtçe şarkıları özünü bozmadan dinleyin, kulağınıza o kadar hoş gelecek ki.”

‘MÜZİĞE DÜŞMANLIK SİZİ ABAT ETMEZ’

“Müziğe düşmanlık, sanata düşmanlık sizi abat etmez” diyen Bingöl, “Umut yeşerecek, türküler özgürleşecek, sanatçı özgürleşecek ve Türkiye'de halkların müziği her zaman dağlara, taşlara yansıyacak” dedi.

Bingöl HDP ve CHP milletvekilleri tarafından alkışlandı. Bu sırada laf atan AKP’li Oya Eronat’a Bingöl, “Ya, laf atma, gel konuş! Söyleyecek sözün varsa kürsüye gel” sözleriyle yanıt verdi.

AKP Grubu adına söz alan Halil Özşavlı ise, açılan TRT Şeş ile övünmesine HDP’li Serpil Kemalbay, “Asimilasyon politikalarınız onlar” sözleriyle yanıt verdi.

Önder’den Soylu’ya Barış Gelsin ‘Helallik’ Kolay İş Önder’den Soylu’ya Barış Gelsin ‘Helallik’ Kolay İş

TEKİN: YANLIŞI HALA SAVUNUYORSUNUZ

AKP’li Özşavlı, CHP’nin 1946’larda yasaklardan bahsederek, Kürtçe’ye yönelik üniversitelerde eğitim verildiğini söyledi. Özşavlı’ya yanıt veren HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir, “atanamıyorlar” diye karşılık verdi. Özşavlı, Muş ve Tatvan’da konser verilecek alanların uygun olmadığı için izin verilmediğini savundu. Söz alan CHP’li Tekin Bingöl, “Ya, Melek Mosso'nun konserinin iptalinin mantığı da aynı mantık mı ya da Aynur Doğan'ın konserinin iptali aynı mantık mı? Çıkın şuraya, yüreklice, cesurca ‘Elhak, bu bürokratların yaptığı yanlış, biz kardeşiz, biz ayrımcılığa karşıyız, biz bütün dillere saygılıyız, bütün kültürlere saygılıyız’deyin, sizin dediklerinizi alkışlayalım ama hâlâ bu yanlışı savunarak mazeret geliştirmeye çalışıyorsunuz” sözleriyle yanıt verdi.

AKP’li Özşavlı’nın 1948’leri ısrarla dile getirmesine de CHP’li Bingöl, “Yanlış ne zaman yapılmışsa Cumhuriyet Halk Partisinin kadroları hiçbir zaman yanlışı savunmaz” ifadelerini kullandı.

‘KÜRT HALKI BEDEL ÖDEYEREK KAZANDI’

Söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, “Bu gün Kürt halkı kazanımlar elde etmişse bu, AKP'nin bir lütfu değil, Kürt halkının mücadelesiyle ödedikleri bedeller sayesindedir; bunu unutmasınlar. Evet, kayyumlarınız Türkçe yer isimlerini değiştiriyor, Türkçeleştiriyor. Ana dilinde eğitim veren Cizre'de Berivan, Amed'de Ferzad Kemanger ve Ali Erel, Yüksekova'da Dayika Uveyş okullarını, Kürtçe yazı yazan Zarok TV'yi, Kürtçe hizmet veren kreşleri, Kürtçe oyunlar sergileyen şehir tiyatrolarını, ve Kürt dil çalışmaları yapan İstanbul Kürt Enstitüsü ve KÜRDİ-DER'i kim kapattı? Uzaydan mı geldi onlar? Hepsini siz kapattınız. Kürtçe dil bölümlerine atama yapılıyor, akademisyenler Kürtçe tez yazamıyor, Kürtçe şarkılar Türkçeleştiriliyor, ne diyorsunuz buna? Tıpkı yer isimleri gibi Kürtçe şarkılar da Türkçeleştiriliyor” diye konuştu.

HDP’nin önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. (MA)