Cengiz Topel Caddesi’nde karşılanan HDP’li heyet buradan esnaf ziyareti yaparak, HDP Yüksekova ilçe binasına doğru yürüdü. Ardından Oluç, açıklamalarda bulundu.
Yüksekova’da 9 Ekim günü yapılan yürüyüş sırasında polis müdahalesini kınayan Oluç, “Ağır bir zorbalık rejimiyle karşı karşıyayız zulüm ve zorbalık bu ülkenin her tarafını aldı yürüdü. Ne olursa olsun Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye demokrasi güçleri toplumsal ve siyasal muhalefet diz çökmüyor, boyun eğmiyor. Şuan Hakkari’de 6 yıldır eylem ve etkinlik yasakları devam ediyor. Hakkari Türkiye’nin bir ili değil mi? Bu kentte hukuk ve adalet geçerli değil mi? Kentteki valilik ve onun bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı, ‘bu kentin mücadelesini, haklı taleplerini nasıl bastırabiliriz’ diye bu faaliyetleri sürdürüyor” dedi.
Kürt halkına yönelik zorba politikalar sürdürüldüğüne dikkat çeken Oluç, “Kürde düşmanlığı sürdüren bir anlayışla karşı karşıyayız. Böyle midir kardeşlik? Milletvekiline saldırarak mı kardeşlik olur? Kürt kadınlarını ve yurttaşlarını aşağılayarak mıdır kardeşlik? ‘5, 10, 15 çocuk doğuruyorlar’ diye Kürt halkının kadınlarını rencide ederek mi kardeş oluyoruz. Recep Tayip Erdoğan; yarın Amed’e gidiyorsun, Kürt kadınlarına karşı ırkçılık yaptığın için özür dileyecek misin? Kürt kadınları ve halkı bir özür bekliyor. Ama bizler kadınlardan ve Kürt halkında özür dilemeyeceğini gayet iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye halen kimyasal silah iddialarına yönelik sorulara cevap veremiyor diye belirten Oluç, "Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar 2021 yılındaki Meclis konuşmasında Garê operasyonuyla ilgili, ‘biz biber gazı kullandık’ dedi. Dün arka arkaya, ‘Kimyasal silah kullanmıyoruz’ diye açıklama yaptınız. Uluslararası örgütlere ve milletlere açın oraları, gidip baksınlar böylesi bir silah kullanıldı mı veya kullanılmadı mı diye. İnsanlık suçu işlenmesin ve o silahlar kullanılmasın. Hiç kimsenin canı yanmasın, ölmesin, biran önce barış ortamı sağlansın ve özgürlük olsun bu ülkede. Savaş ve güvenlikçi politikalarla, barış sağlanmaz. Çözüm, şiddete son vererek diyalog ve barış ortamı sağlanarak yapılır” dedi.
Seçimlerin HDP seçmenleri için çok önemli bir seçim olduğuna dikkat çeken Oluç, “HDP ve örgütleri her alanda mücadele ederek bu seçime daha da güçlü girmelidir. Bizler halkımız ve partilerimizle ortak mücadele kapsamında en güçlü parti olarak seçimlere gireceğiz. Bu seçimleri başarıyla atlatmak demek, Türkiye’de hukuk, adalet, özgürlük ve barışa bir adım daha yaklaşmak demektir. Bunu gerçekleştirmek için ise hep birlikte en kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e verilen cezaya ilişkin konuşan Oluç, “Geçtiğimiz hafta Leyla Güven’e propaganda suçlamasıyla ceza verildi. Güven, barışı, özgürlüğü, eşitliği, adaleti konuştuğu ve Kürt halkının gasp edilen hakları için mücadele ettiği için yargılandı. Hem Leyla Güven’e hem de cezaevinde tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımıza hukuksuzlukları ortadan kaldırma ve mücadeleyi büyütme sözü veriyoruz. Bizlerin mücadelesi ancak hukuk ve adalet yerine geldiği ve özgürlükler sağlandığı zaman başarıya ulaşır” diyerek konuşmasını bitirdi.