HDP’nin geçtiğimiz hafta Ankara’da topladığı 5. Olağan Kongresi gerçekleştirdi. HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç kongre sonrası Evrensel’den Birkan Bulut’a konuştu. ‘Türkiye’de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü açısından Öcalan’ın önemli bir sözünün olabileceğini düşünüyoruz’ diyen Oluç, “İktidar ve devletin kurumları İmralı’da görüşme yapıyorsa ve muhalefet bilgi sahibiyse ‘Bu görüşme kapalı kapılar ardında gizli değil, açıktan yapılmalı’ demeli. Diğer muhalefet partileri bunu bizden çok istemeli” dedi.
HDP’nin kapatılacağı kanaatinde değiliz diyen Oluç, “HDP bir fikirdir, Kürt halkının Türkiye demokrasi güçleriyle birlikte verdiği mücadeledir. Bu açıdan bakarsak bu mücadele kendini yeniden ayakta tutar” ifadelerini kullandı.
‘7 SENEDİR İKTİDAR HDP’YE EN SERT BİÇİMDE SALDIRIYOR’
HDP’nin iktidarla anlaşması dair değerlendirmeleri eleştiren Oluç, “2015’ten beri çeşitli dönemlerde HDP’nin iktidarla anlaşacağına dair çeşitli laflar ediliyor. Fakat ne hikmetse, 7 senedir iktidar HDP’ye en sert biçimde saldırıyor. Eş genel başkanlarını, milletvekillerini, belediye başkanlarını, parti yönetici ve üyelerini tutukluyor, neredeyse haftada bir operasyonlar düzenliyor. Bütün bu zulmü yaşayan HDP nasıl oluyorsa iktidarla anlaşma çabası içerisinde görülüyor” dedi.
‘HANGİ AÇIK VEYA KAPALI GÖRÜŞMEDEN BAHSEDİLİYOR?’
“Bu iktidarın herhangi HDP veya ittifaklarıyla oturup konuşma imkanı var mı?” diye soran Oluç, şöyle devam etti:
“Bir tarafında ırkçı ortakları var; ağzını her açtığında Kürt düşmanlığı yapıyor. Öbür tarafta görülmeyen ortakları, yani geleneksel devlet aklı da aynı anlayışa sahip. Dolayısıyla hangi anlaşma, hangi açık veya kapalı görüşmeden bahsediliyor? Ancak mesele İmralı’da tecrit meselesiyse, biz bunu insanlık ve hukuk dışı olarak gördüğümüzü yıllardır anlatıyoruz. Uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu durumun değişmesi gerektiğini söylüyoruz.
‘KAPALI KAPILAR ARDINDA GİZLİ DEĞİL, AÇIKTAN YAPILMALI’
Türkiye’de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü açısından Öcalan’ın önemli bir sözünün olabileceğini düşünüyoruz. Eğer iktidar ile Öcalan İmralı’da görüşmeler yapıyorsa -Tayyip Erdoğan AKP grup toplantısında ve bir televizyon programında bu yönde imalarda bulundu- biz de ‘Sizin üzerinizden Öcalan’ın ne dediğini öğrenmek durumunda değiliz, açın kapıları avukatlar veya siyasi bir heyet görüşsünler. Ne söylüyorsa kendi ağzıyla anlatsın’ diyoruz. Biz bunu söylediğimiz için iktidar ile anlaşma mı aranıyor lafı çıkarılıyor. Oysa sadece iktidarın hukuken ve siyasal olarak yapması gereken şeyi söylüyoruz. Bunun pazarlık konusu değil, ailesi ve avukatlarıyla görüşme yapma hakkı olduğunu anlatıyoruz.” Öte yandan muhalefete de bu konuda susmama çağrısında bulunduklarını belirten Oluç, “İktidar ve devletin kurumları İmralı’da görüşme yapıyorsa ve muhalefet bilgi sahibiyse ‘Bu görüşme kapalı kapılar ardında gizli değil, açıktan yapılmalı’ demeli. Diğer muhalefet partileri bunu bizden çok istemeli” diye konuştu.
‘MUHALEFET İÇİNDE BAZI PARTİLER KÜRT SORUNUNU GÖRMEZDEN GELİYOR’
Kongrede “HDP’nin sadece nehri geçene kadar köprü olmayacağı” şeklinde ifade edilen çağrıya dair Oluç , “Biliyorsunuz eylül ayındaki tutum belgemizde iki seçim konusunda da duruşumuzu açıkladık. Parlamento seçimlerinde mevcut ittifaklarla bir arayış içerisinde olmadığımızı, demokrasi ittifakını kapsayan bir şekilde girmek için çalışmalar yapacağımızı belirttik. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise müzakere edeceğimiz konuları 11 madde halinde sıraladık. Böylece önümüzdeki dönem Türkiye’de yeni bir iktidarın demokrasiyi inşa edilebilmesi için politik yaklaşımımızı ortaya koyduk. Cumhurbaşkanı adaylarının bunu bizimle müzakere etmesi çağrısında bulunduk. Bu 11 maddeden biri de demokrasiyle bağlantılı olarak Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü konusunda atılması gereken adımlardır. Muhalefet Kürt sorununu ve HDP’yi görmezden gelmeye devam ederse o zaman yapılacak bir şey yok. Türkiye’nin en temel meselesinde muhalefetin tutumu böyle sürecekse; iktidarda sadece isim ve partilerin değiştiği, demokrasinin inşa edilmediği bir dönem devam edecektir. Biz böyle okuduğumuz için de muhalefetin bu konuda söz söylemesini bekliyoruz. Muhalefet en az iktidar kadar cesur davranabilmeli. Oysa muhalefet içinde bazı partiler var ki, Kürt sorununu görmezden geliyorlar. Bırakalım çözüm üretilmesini böyle bir şeyin olduğunu inkar ediyorlar. Böyle olunca nasıl adım atılacak? Sadece iktidardaki partinin değişmesi ve sistemin restore edilmesiyle Türkiye’de hukuku ve demokrasiyi inşa edemezsiniz” dedi.