Halkların Demokratik Partisi (HDP), hakkında açılan kapatma davasında Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu ön savunmayla ilgili olarak bugün kamuoyuna bilgilendirmede bulundu.
Partinin hukuk komisyonu üyeleri, HDP Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında yaptıkları açıklamada şu aşamada iddianamedeki bütün iddialara cevap verme yoluna gitmediklerini ve usule ilişkin itirazlarda bulunduklarını duyurdu.
“Ana savunmamızı yazılı olarak hazırlayacağız”
Ekler hariç 173 sayfadan oluşan ön savunma hakkında Rûdaw’a konuşan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcı Ümit Dede, sürecin bundan sonra nasıl işleyeceğini anlattı.
Dede, “Biz savunmamızı dün itibariyle verdik. Bundan sonraki süreçte Anayasa Mahkemesi bizim savunmamızı da ekleyerek dosyayı tekrar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderecek ve bir aylık bir süre içerisinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının mütalaasını hazırlayarak sunmasını isteyecek. Tabi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bu bir aylık süreci tam kullanır mı, kullanmaz mı bilemiyoruz. Daha erken bir sürede bitirebilir yada tersine süre de isteyebilir. Savcılık mütalaası ile birlikte tekrar bize tebliğ edilecek ve bu kez buna karşı ana savunmamızı yazılı olarak hazırlayacağız, mahkemeye sunacağız” ifadelerini kullandı.
“Sürecin uzun süreceğini tahmin ediyoruz”
Sürecin sonrasında Anayasa Mahkemesi’nin belirlenen bir günde önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını dinleyeceğini, ardından maddedeki tanımı ile “siyasi partinin genel başkanı yada onun belirleyeceği bir temsilcinin sözlü savunma için çağırılacağını” belirten Dede, şunları kaydetti:
“Biliyorsunuz bizde eşbaşkanlık sistemi var ve bu yasal, siyasi partiler yasasında yapılan düzenleme ile mevzuatımıza da girdi. Dolayısıyla partimiz açısından eşbaşkanlar muhattaptır. Onların yapacağı sözlü açıklamalardan sonra raportör raporunu hazırlayacak. Bu rapor üyelere verilecek. Üyeler inceledikten sonra Anayasa Mahkemesi Başkanının belirleyeceği bir günde toplanarak bu konuda bir karar verilecek.
Bu sürecin uzun süreceğini tahmin ediyoruz. Daha önce biz ön savunmamız için de Anayasa Mahkemesi’nden süre istemiştik ve AYM kabul etmişti. Bugüne kadar partimize verilen en uzun süreydi fakat bunun bir sebebi var. Çünkü iddianama hacim olarak çok büyük, içerik olarak çok zayıf ve sunulan on binlerce belge var. Dolayısıyla bunları incelemek ve ona göre bir savunma yapmak bir-iki ay içerisinde mümkün değil. Biz bunu AYM’ye de izah etmiştik ve kabul edilmişti talebimiz.
Biz bu sürede yaşadığımız zorluğun raportörün de yaşayacağını düşünüyoruz. Raportörün dosyayı aldıktan sonra bir-iki ay içerisinde inceleyip bitireceğini zannetmiyoruz. Yine üyelere verildikten sonra üyelerin kısa süre içerisinde bunu incelemesi fiziken mümkün değil. Dolayısıyla uzun bri süreç bekliyor bizi.”
Dede, “Açıklamamızda da ifade ettik, gerçekten her açıdan güçlü bir ekibimiz var. Bunun yanı sıra dışarıdan da güçlü destek alıyoruz. Yani HDP’yi sadece siyaseten siyaseten sahiplenme düzeyi yok, aynı zamanda hukuken de sahiplenme düzeyi var. Türkiye’de bir çok saygın hukukçu, akademisyen HDP’nin bu süreçte yürüttüğü hukuki mücadeleye güçlü bir destek veriyor. Hepsine tekrar tekrar teşekkür ediyoruz” dedi.
“Bütün bu belgeleri incelemek durumundayız”
Örneğin daha önce HADEP ve DTP hakkında hazırlanan iddianameler 50-60 sayfa arasındaydı. Fazilet Partisi’ne ilişkin hazırlanan dosya 17 sayfalıktı. AKP hakkındaki ise yanlış hatırlamıyorsam 120 sayfa civarındaydı. Şimdi biz burada 843 sayfalık bir iddianame ile karşı karşıyayız ve ekleri ile birlikte düşünüldüğünde gerçekten muazzam bir iş yüküdür bu. Tekrar ifade edeyim, nitelik olarak içi boş ki ilk iddianame sunulduğunda AYM de bunu çok açık bir şekilde ifade etti. Fakat hacim olarak çok geniş. En nihiayetinde biz bu kadar kritik, bu kadar tarihi bir davada savunma hakkımızı kullanabilmek adına bütün bu belgeleri incelemek durumundayız. Aynı şekilde AYM raportörü de bunu incelemek zorunda, AYM üyelerinin kendileri de incelemek zorunda. Ve bu doğalında sürecin uzamasını beraberinde getiriyor. Ancak ben bu yönde yapılan siyasi tahlillerin doğru olduğunu düşünmüyorum. Diyelim ki AKP veya DTP kapatma davasındaki gibi 40-50 sayfalık bri iddaianame olsaydı ve buna rağmen süreç uzuyor olsaydı belki süreç uzatılıyor değerlendirmesini yapardık. Ama önümüzdeki duran tırnak içerisinde ‘iş yükü’ gerçekten çok ağır ve ciddi bir zaman ve emek gerektiriyor.
“Dava hukuki değil siyasidir”
HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, de, “Daha ilk günden bu davanın hukuki değil siyasi olduğunu söyledik. Neden siyasi bir dava? Çünkü bir kampanya şeklinde yürütüldü. Bu kampanyayı faşist partiler, MHP, BBP ve Perinçek’in partisi yürüttü. Hergün sürekli açıklamalarla HDP hakkında dava açılmasını istediler. AKP, başkanı, vekilleri, yöneticileri doğruda bir dava açılsın dememiş olsalar bile bugüne kadar seslerini çıkarmadılar, sanki bu durumdan mutluymuş gibi yaklaştı” dedi.
Savcının davaları açtığı tarihlere dikkat çeken Tiryaki, şöyle devam etti:
“Davaları savcılar hangi günlerde açtı, bu da önemli. İlk dava 17 Aralık’ta açıldı. Bundan bür gün önce HMP kongresi vardı. Bu MHP ve herkes için bri mesajdı. Sanki MHP’ye bir ödül verilerek ‘evet talebinizi kabul ediyor ve HDP’ye karşı dava açıyoruz’ denildi. Ancak AYM ilk iddianameyi kabul etmedi. Savcı bu defa da 7 Haziran seçimlerinin yıldönümünde dava açtı. Hatılıyorsunuz 7 Haziran seçimlerinde HDP yüzde 13 oy almıştı, 80 milletvekili ile Meclise girmişti. AKP de artık tek başına iktidar olamıyordu. Bunun intikamını alıyormuşçasına 7 Haziran’da ikinci davayı açtı. Bu nedenle biz hukuki değil siyasi bir davadır diyoruz.
Savunmamızı AYM’ye sunduk. Bu davanın kabul edilmeyeceğine inanıyoruz. AYM’nin 15 üyesi bugüne kadar hiç bir partinin kapatılması için oy kullanmadı. 13 yıl önce AKP hakkında dava açılmış ama kabul edilmemişti.
HDP Kürt meselesinin barış ve demokratik yollarla çözülmesini isteyen bir parti. AYM bunu redderse bu Türkiye tarihi için, Türkiye’deki Kürtlerin ve Kürdistan tarihi için önemli bir karar olacak ve demokrasinin önünü açacaktır.”