Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin Demokrasi İçin Medya / Medya İçin Demokrasi' projesi kapsamında Hakkari'deki kiliseleri konu alan 40 dakikalık 'Sahipsiz Cığlık' Belgeseli çekildi.

Nasturiler hakkında doktora tezi bulunan Hakkari Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yaşar Kaplan ile Hakkarili Araştırmacı Yazar Vasfi Ak'ın bilgi ve görüşlerine yer verilen belgeselde ağırlıklı olarak Hakkari'deki Nasturilerin Merkezi Kilisesi Kocranıs, Şemdinli'deki Dêra Reş ve diğer bazı kiliseler ile Nasturilere ait yapılar ele alındı.

TÜBİTAK Projelerinde Hedef: Hakkari'nin Başarılarını Gururla Duyurmak TÜBİTAK Projelerinde Hedef: Hakkari'nin Başarılarını Gururla Duyurmak

Belgeselde tarihi yapılar kayıt altına alınırken geçmişte Hakkari'de yaşamış olan Asuri-Nasturileri hakkında önemli bilgilere de yer veriliyor. 2 ay önce Araştırmacı Gazeteci ve Yazar Emin Sari tarafından çekimlerine başlanılan belgesel Kırıkdağ (Dêze) Vadisinde bulunan Mar Şalita Manastırı'nda yapılan çekimlerle ile tamamlandı.

Araştırmacı Gazeteci ve Yazar Emin Sarı, Hakkari coğrafyasında çok önemli tarihi yapılar bulunduğunu, bu yapıları araştırmak istediğini imkanları yetmediği için bu konu ile ilgili bir proje hazırladığını söyledi.

Bölgedeki kilise ve tarihi yapıları araştırmak için hazırladığı projeyi Türkiye Gazeteciler Cemiyetine sunduğunu ve kabul edildiğini anlatan Sarı," Hakkari'deki kiliseler ile manastırları konu alan bir belgesele başladım. Bunun için yaklaşık 2 aydır çalışıyoruz. Hakkari ve ilçelerinde şimdiye kadar 10 kilisede çalışma yaptık. Genç bir ekiple beraber çalıştım. Nasturiler konusunda araştırma yapan araştırmacılar ile çalıştım. Artık sona geliyoruz. Bir ay içerisinde belgeselimizi kamuoyuna sunacağız" dedi.

Hakkari'deki kilise ve diğer dini yapıların sahipsiz olduğunu savunan Sarı, "Kilise ve manastırların önemli bir kısmı yıkılmak üzere. Bunlar korunmuyor. Umudum o ki bu belgesel aracılığı ile bu yapılara ilgi olur. Hem Asuri halkını tanıtmak istiyoruz hem de bu kiliselerin korunması için bir çalışma başlatılmasını istiyoruz. Umudum o ki çektiğimiz belgesel kamuoyu tarafından beğenilir" ifadelerini kullandı.

Belgeselde kiliseler ve diğer yapılar ile ilgili söz alan Hakkarili Gazeteci Vasfi Ak, "Şuanda Dêze mıntıkasındayız. Burası 15 köyden baret olan bir mıntıka. Bulunduğumuz manastır Asuriler ait çok eski bir yapı. Burada ibadet yapılmış. Bu yapı bir çeşme üzerine kurulmuş. Burası bir yaşam alanıydı. Yemekhanesi vardı. Burada zamanında 200 keçi beslenmiş. Bütün bunlar zenginliktir. Çok kutsal yer burası ancak ne yazık ki yıkılmak ile karşı karşıya. Umarım ki sahip çıkılır. Korunur. Kültür Bakanlığı ve Kültür Müdürlüğünün bu gibi yerleri korumasını istiyoruz" dedi.

Nasturiler üzerine araştırma yapan Hakkari Üniversitesi Araştırma Görevlisi Yaşar Kaplan ise "Dêze mıntıkası Mesihilerin önemli merkezlerinden biri olduğunu söyledi.

Yaşar, şöyle konuşu: "Şuanda Mar Şalita Manastırı'nın önündeyiz. Mar Şalita Manastırı kimsesizlerin yuvasıydı. Ne zaman yapıldığını bilmiyoruz ancak burası yoksulların yeridir. Yaşamlarını ibadet ve duaya adayan rebenler gece gündüz burada kalıyorlardı. Evlenmiyorlardı. Ancak yüzdıldır Mesihiler Hakkari mıntıkasını terk ettikten sonra buralar sahipsiz kaldı. Yaklaşık 20 -30 yıl öncesine kadar buralar sağlamdı. Köylüler sahip çıkıyordu. Ancak daha sonra defineciler büyük tahribata yol açtılar. Burası gibi kutsal ve tarihi yerler memleketimiz için çok önemlidir. Biz bu tür yerlerin restore edilip turizme açılmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Kürtçe çekilen belgeselin montaj ve seslendirmeleri tamamlandıktan sonra iki ay içinde gösterime girmesi bekleniyor.

Hakkari ve ilçelerinde bulunan ve Süryani cemaati için önemli olan yaklaşık 150 Kilisenin önemli bir kısmı yıkıldı ayakta kalan 30 kilise ise defineciler tarafından tahrip edildi. Her şeye rağmen ayakta duran kiliseler de var.