TMMOB Hakkari İl Koordinasyon Kurulu, Gezi davasında cezalandırılan arkadaşları için başlattıkları adalet nöbetinin 200. Gününde yazılı açıklama yaptı.

TMMOB İKK’den yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi; Gezi Davası Karar duruşması üzerinden 200 gün geçti. Aralarında TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalayın da bulunduğu 7 arkadaşlarımız 200 gündür cezaevinde.

Hukuksuz tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren başlattığımız ve bugün 200. gününe giren Adalet Nöbetleri vesilesiyle bir kez daha kararlılıkla belirtiyoruz: TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.

Hakkari Üniversitesi'nde Edebiyat Atölyeleri ve Söyleşi Günü Etkinlikleri Hakkari Üniversitesi'nde Edebiyat Atölyeleri ve Söyleşi Günü Etkinlikleri

Halka ait olan her şeyi korumak ve kamu yararını savunmak mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevleri arasındadır. Şırnak, Şemdinli, Bitlis ve bir çok ilde ki ormanlarda son altı yıldır yaşatılan ekolojik kırıma ve alt metninde yatan 'talan'a karşı durmakta, İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak ve Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek de mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi. 2013 Haziran’ında, sadece kamusal alanlarımızı değil iktidarın baskı politikalarını, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını, ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini de gündemimize alarak mücadele ettik.

TMMOB, ülke sorunlarını meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlardan bağımsız görmeyen bir anlayışla hareket etmektedir. Mühendis, mimar ve şehir plancıları da bu anlayışla toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine karşı, kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, kültüre yönelik gerici saldırılara karşı omuz omuza mücadele etmiştir. Gezi direnişi, toplum olmanın doğal bir sonucu olarak ülkenin dört bir yanında vücut bulmuş, Cumhuriyet tarihinin en önemli direnişlerinden birisi olmuştur.

AKP iktidarı toplumsal direnişimizi defalarca yargılamaya, karalamaya çalışmış, Gezi’yi düşmanlaştırmaya çalışmıştır. Uzun süren hukuksuzluk zinciri içerisinde kendi partilerinin milletvekili aday adayı olan bir yargı mensubu üzerinden arkadaşlarımız nezdinde Gezi’yi tutsak etmeye, yalnızlaştırmayı amaçlamıştır. Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğünü, milyonların talebi hapsedilmek istenmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen Gezi Direnişinin toplum vicdanında ve bilincinde lekelemeyi başaramamışlardır. Gezi Davasında verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk sınırları içerisinde olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir. Gezi Davasında verilen cezaların gecikmeksizin iptal edilmesi gerekmektedir.

Tutukluluğun 200. gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin!

Karanlığa teslim olmayacağız, biz kazanacağız, Gezi kazanacak!