Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu arama ve gözaltı kararı üzerine, Diyarbakır, Hakkari, Batman ve Şanlıurfa'da dahil olmak üzere birçok ilde polis tarafından sabah saatlerinde ev baskınları düzenlendi.

Anadolu Ajansı gözaltıların “PKK ve KCK'ya yönelik terör operasyonu” olduğunu yazdı ve 21 ilde eş zamanlı olarak 110 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Diyarbakır Barosu yetkilileri soruşturma kapsamında 216 kişi hakkında gözaltı kararı alındığını, bu isimler arasında 24 de avukatın bulunduğunu bildirdi.

Seçim öncesi düzenlenen operasyona bir çok kesimden tepki gelirken ÖHD Hakkari Şubesi de basın açıklaması ile operasyonu kınadı.

Hakkari Üniversitesi'nde Edebiyat Atölyeleri ve Söyleşi Günü Etkinlikleri Hakkari Üniversitesi'nde Edebiyat Atölyeleri ve Söyleşi Günü Etkinlikleri

Yüksekova adliyesi önünde açıklama yapan ÖHD Hakkari Şubesi Eşbaşkanı Avukat Cevahir Ağralı, ÖHD üyesi, şube ve genel merkez yöneticilerinin de aralarında bulunduğu birçok kişinin TEM şube tarafından evlerde, bürolarda ve Dernek binalarında gözaltına alındığını söyledi.

Gözaltılara tepki gösteren Ağralı, "Her gün adliyede duruşma ve iş takibi yapan meslektaşımızın haber verilmesi veya çağrılması halinde ifade verebilecek durumda olmasına rağmen hukuka ve insan haklarına aykırı bir biçimde ev baskını ile gözaltına alınması ile başlayan hukuka aykırı süreç dosyada gizlilik kararı alınması ve 24 saat avukat kısıtlaması kararı ile devam etmiştir. Basından öğrendiğimiz kadarıyla Dernek üyelerimiz ile beraber Kürt basın emekçileri, siyasetçiler ve sanatçılar da gözaltına alınmıştır" dedi.

14 Mayıs seçimleri öncesi başlatılan operasyonların kabul edilemez olduğunu belirten Ağralı, "İktidar 20 yılı aşkın süredir devam ettiği politikayla, insan hakları mücadelesini sekteye uğratmak adına, yargı eliyle savunmayı, halkın haber alma hakkını ve muhalefeti halen etkisiz hala getirmeye çalışmaktadır. Toplumun tüm muhalif kesimlerine ve hak savunucularına karşı sürdürdüğü yargı tacizini; avukatlar, hakikati ortaya çıkaran basın emekçileri ve siyasetçiler üzerinde de sürdürmeye devam etmiştir. Bizler, Özgürlük için Hukukçular Derneği olarak yasalara ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı olarak hak savunuculuğunun kriminalize edilmesini, üyelerimiz şahsında avukatlık mesleğinin yargılanmasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi bir kez daha yineliyoruz. Yargının giderek daha da siyasallaştığını, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının daha fazla ihlal edildiğini, fikir ve düşünce özgürlüğünün yok sayılarak hukuksuzca yüzlerce gazeteci, siyasetçi ve meslektaşlarımızın hapishanelerde tutulduğunu ve bugün de gözaltı ve tutuklama tehdidiyle siyasal iktidarın son çırpınışlarla rejimini devam ettirmeye çalıştığını gördüğümüzü, baskılara boyun eğmeyeceğimizi ve mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz." ifadelerini kullandı.