COLEMERG HABER

Sendika binasında yapılan basın açıklamasını KESK Şubeler Platformu adına Egitim Sen Şube Başkanı Murat Balıkesir yaptı.

Balıklesir, İktidarın ekonomik ve siyasi krizi, ülkeyi yönetememe halini perdelemeye yönelik baskılarına, sermaye yanlısı politikalarına karşı kamu emekçilerinin gerçek sorunlarına ve taleplerine dikkat çekmek için KESK ve bağlı sendikalarının merkez yöneticileri iki gündür karda, kışta İstanbul’dan Ankara’ya bir yürüyüş eylemi gerçekleştirdiklerini söyledi.

Yürüyüş bugün Çalışma Bakanlığı önünde bu saat itibariyle sonlandırdıklarını belirten Balıkesir açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi.

'' Biz de Hakkari KESK Şubeler Platformu olarak belki fiziksel olarak bu yürüyüşte olamadık ama Hakkari’den yürüyüşe katılan tüm arkadaşlarımızın, MYK’larımızın sesine ses veriyor ve onların taleplerini buradan biz de talep ediyoruz. Yürüyüşümüz ARTIK YETER haykırışıdır. Yürüyüşümüz DEMOKRASİ ve ADALET içindir. Barışa dair umudu gerçeğe dönüştürmek, EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMAK içindir.

Hakkari Barosu’ndan Adil Ücret Talebi: CMK Ücretleri Artırılmalı Hakkari Barosu’ndan Adil Ücret Talebi: CMK Ücretleri Artırılmalı

Gerici kuşatmaya karşı LAİKLİK VE AYDINLIK BİR GELECEK içindir. Yürüyüşümüz ÇALIŞMA HAKKIMIZ içindir. İstanbul Sözleşmesi tek adamın kararıyla feshedilemez, hala yürürlüktedir! İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMİYORUZ demek içindir.

Satış sözleşmelerine karşı GERÇEK TOPLU SÖZLEŞME VE GREV HAKKIMIZiçindir. Yürüyüşümüz HUKUKSUZCA İHRAÇ EDİLEN KESK’lilerin, KAMU EMEKÇİLERİNİN İŞE İADE EDİLMESİ, OHAL KOMİSYONUNUN LAĞVEDİLMESİ içindir. Emeklilerimizin insanca yaşayabileceği EKONOMİK, SOSYAL VE ADİL BİR ORTAM içindir.

Sermayenin pandemi koşullarında Kod 29 adı altında binlerce işçiyi işten atma ahlaksızlığına karşı KAMU EMEKÇİLERİNİN VE İŞÇİLERİN BİRLİKTE MÜCADELE VE DAYANIŞMASI içindir. Tüm üyelerimiz, haksızlığa uğrayan, hukuksuzca ihraç edilen arkadaşlarımız, yokluğa, sefalete mahkûm edilen tüm kamu emekçileri için yürüdük. Çocuklarına bir ekmek götürmek için inşaatlarda, tehlikeli işlerde çalışırken işçi cinayetine kurban verdiğimiz ihraç arkadaşlarımızı hatırlatmak için yürüdük.

Bu vahşi, ahlaksız, vicdansız sömürü düzenine daha fazla dayanamayarak intihar eden emekçilerin vasiyetlerini yerine getirmek için yürüdük. Yaşamlarını yitirdiktensonra AKP’ye bağlı OHAL komisyonu tarafından işlerine iade edilen BES Diyarbakır Eski Şube Başkanı Ahmet Çoban, BES üyesi Necdet Kalkan, SES Malatya eski şube eş başkanı Bülent Uçar, Mücahit Karataş ve diğer KESK’li arkadaşlarımızın anılarına bağlılığımızın ifadesi olarak yürüdük.

Anayasa Mahkemesinde haklarında beraat kararı verilmesine rağmen hala bilinçli şekilde komisyonda dosyaları bekletilen yüz akımız Barış Akademisyenlerimiz için yürüdük.

OHAL Komisyonu Başkanının; “Kuruluş kanunumuz gereği yargı kararları bizi bağlamaz”, yine KESK’lilere ilişkin “Dosyalarında bir şey yok, yine de bekletiyoruz” diyerek açıkça ayrımcılık ve hukuksuzluk yapıldığını itiraf etmesini teşhir etmek için yürüdük. Anayasanın 49.

Maddesiyle güvenceye alınan çalışma hakkımız, işimiz ve geleceğimiz için yürüdük…Yaşam hakkı için, eşitlik ve özgürlük için yürüdük... OHAL komisyonu denen oyalama ve onaylama komisyonu süreci uzatmakla alenen ve bilerek suç işliyor. KESK’lilerin dosyalarının önemli bir kısmını sona bırakarak süreci işkenceye dönüştürüyor. “Ne kadar süründürsek o kadar iyidir” niyetiyle hareket ediyor.

Bu,iktidarın özelleştirme, güvencesizlik, performans, ayrımcılık, gericilik politikalarına karşı geldiğimiz, emekçilerin haklarını, insanca yaşam koşullarını savunduğumuz içinaçıkça hınç almadır.Belli ki, hala bizleri tanımıyorlar! Biz KESK’liyiz, kamu emekçilerinin gerçek temsilcisiyiz. Biz, onurlu bir insan olarak yaşamanın yolunun emek, demokrasi ve barış mücadelesinden geçtiğinin farkında olanlarız.

Biz, “hak verilmez alınır” diyenlerden mücadele bayrağını devr alanlarız…“Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” şiarını yaşam felsefesi yapanlarız… Diz çökmedik, çökmeyeceğiz.Biat etmedik, etmeyeceğiz! Haklarımızdan, yaşamlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.

Haksız, hukuksuz şekilde elimizden alınan işimiz iade edilinceye, faşist baskılar son buluncaya kadar patriyarkaya, sömürüye ve her tür şiddete karşı mücadelemiz devam edecektir.''dedi.