Hakkari Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Musa bor tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

28.07.2024 tarihi akşam saatlerinde Hakkâri’deki bir düğün organizasyonuna katılan müzisyenler, düğüne yapılan polis baskını sonucunda, düğünde söylenen şarkılar gerekçe gösterilerek gözaltına alınmıştır.  Savcılık ifadeleri alındıktan sonra örgüt propagandası yaptıkları gerekçesiyle tutuklama talebi ile Hâkimliğe sevk edilen müzisyenler çıkarıldıkları mahkeme sonucunda tutuklanmışlardır. Söz konusu düğünde söylenen şarkılar propaganda suçunun unsurlarını taşımamakla birlikte müzisyenlerin tutuklanma kararı ölçülü bir tedbir olmamıştır. Nitekim tutuklama, isnad edilen suçun vasfına ve unsurlarına karşı aşırı ve ölçüsüz bir tedbir olmuştur. Bu noktada müzisyenler hakkında verilen tutuklama kararı hukuka aykırılık oluşturmaktadır.

Ve yine son günlerde bazı farklı şehirlerde de Kürtçe şarkı söyleyip halay çekenlere karşı gözaltı ve tutuklamalar olmaktadır. Yapılan tüm bu baskı ve uygulamalar Kürt kültürüne olan tahammülsüzlüğün bir sonucudur. Kürtçe diline ve Kürt kültürüne karşı bu tahammülsüzlük ve baskılar, Kürt halkının kendi kimliğini ifade etme hakkını da engellemektedir.

Yine Kürt diline karşı Van ve Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyeleri tarafından yaya yollarına Kürtçe yazılan ‘’Peşiye Peya’’ yazıları üzerine tahrip edici eylemler gerçekleştirilmiş, bu yazıların üzerine ‘’Türkiye Türktür Türk Kalacak’’ şeklinde yazılar yazılmıştır. Bu eylemlerden de anlaşılacağı üzere Kürtçeye karşı bir saldırı durumu ve tahammülsüzlük söz konusudur.

Başkan Çakırbeyli: Kocası tarafından, Anne ve Oğlunun Katledilmesine Tepki Başkan Çakırbeyli: Kocası tarafından, Anne ve Oğlunun Katledilmesine Tepki

Tüm bu olanlar birlikte değerlendirildiğinde Kürt halkının dilinin kültürünün şarkılarının saldırıya uğraması, sosyal medyada hedef haline getirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bugün Kürt halkı üzerinde uygulanan bu uygulamaların tümü toplumsal barışı da zedelemektedir. Biran önce bu uygulamalardan vazgeçilmesi gerekmektedir. Kürt halkı kendi kimliğini özgürce ifade edebilmeli ve kültürel mirasını herhangi bir baskıya maruz kalmadan dilediğince yaşamalıdır. Bu demokratik bir hukuk devleti olmanın gereğidir.

 Kürtçeye ve Kürt halkının değerlerine tahammülsüzlüğü kınıyor, tüm bu hukuksuz ve keyfi uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini ve suç oluşturmayan fiilleri nedeniyle tutuklanan kişilerin derhal serbest bırakılması noktasında çağrıda bulunuyoruz."