"Veda etmek en zor şey olsa gerek
Hayat bu ya! Her doğan tedricen büyür tekamül eder vakti zamanı geldiğinde de zeval gemisiyle göçmen kuşlar misali diyardan diyara göçer gider. Evet dostlar! 09.09.2019 tarihinde kadim şehir Hakkâri il müftülüğüne şube müdürü olarak atanmıştım. Yaklaşık üç buçuk yıla aşkın il müftülüğünde görev yapmaktaydım. Her konanın göçüp gittiği gibi bizimde Hakkâri’ye veda etme zamanı geldi. Veda etmek en zor şey olsa gerek. Çünkü hayatına tanımadığın, hiç karşılaşmadığın sımalar giriyor, acaba diyorsun? Endişelerin oluyor. Ama şehri ve insanları yavaş yavaş tanıdıkça endişeler zihin dünyandan siliniyor, yerini sağlam, sarsılmaz ve unutulmaz yeni dostluklara bırakıyor. O dostlarla dertlerin, hüzünlerin, kederlerin ya da sevinçlerin, mutlulukların ve sırların paylaşıyorsun, aynı çatı altında belki aynı odada çay içiyorsun, lokmanı/lokmasını paylaşıyor, aynı havayı teneffüs ediyor, hüznüne, sevincine ortak oluyorsun ve unutulmaz hatıratlar yer ediyor zihin dünyanda. İşte bundan dolayıdır ki veda etmek en zor şey olsa gerek. Hele hele bu şehir ilmin, irfanın, kültürün, tasavvufun, misafirperverliğin, naifliğin ve zarafetin yoğun olduğu HAKKARİ şehri ise…Ey Kadim Şehir Elveda!
Hakkar’i, gezilmesi, görülmesi gereken bir şehirdir. Ben bütün dostları Hakkâri’ye gelmelerini, gezmelerini ve görmelerini, Hakkâri’nin tatlı sularını, haşin, sert kayalarını ve derin vadilerini çağlayarak kıvrım kıvrım akan, coşkunluğuyla tüyleri ürperten, bölge halkının zihin dünyasında derin izler bırakan, manilere ve ağıtlara sebep olan Zap suyunu, Berçelan yaylasını, muhteşem kaval şelalesini, heybetiyle semanın cevfine uzanan Sümbül, Mesken, Çilo Dağlarını ve Sad göllerini vb. yerleri gezmeye, görmeye, temiz havasını, yaylaların o güzel kokan çiçeklerini koklamaya, bölgenin kültürünü, ihtişamlı düğün törenlerini, Hakkari’nin misafirperverliğini, yaşlılara gösterilen saygıyı, insanların naifliğini, o sert, sarp kayaların/dağların derin Vadilerin ihtişamının haşve tiyle birlikte yabancıyı bağrında nasıl barındırdığını, koruduğunu, esnafının nasıl naif/kibar olduğunu görmeye davet ediyorum. Bölgede dış mihrakların etkisiyle çıkarılmaya çalışılan huzursuzlukların nedeni bölge halkının dinine diyanetine, kültürüne bağlı olması, tasavvufun Anadolu’ya yayılmasına kaynaklık etmesi, medreselerin bulunması, ilim/irfan şehri olması nedeniyle bu kadim medeniyeti yok etmeye yönelik çabalardan öte değildir. Hakkari’nin kanaat önderleri ve naif halkı bu kadim şehrin kadim medeniyetini koruyacağına ve daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum.
Evet dostlar! bir şehre veda ederken geriye dönüp baktığında o şehirde bulunduğun süre içerisinde eğer gününü gün edip, yedin içitin gezdiysen ve o şehre sen yük olup şehrin senden beklediği hizmeti layıkıyla yerine getirmediysen sen şehre veda etmiyorsun şehir sana veda ediyor. Yok o şehrin eğer kürsüsünü, minberini, mihrabını boş bırakmadıysan, özellikle fakirin kapısını çalıp gönlünü hoş edip, zengine yön verebildiysen, mahalle/köylerde yaşlı ninelerin, gariplerin, kimsesizlerin ve yoksulların evine girebildiysen, onların dertlerini dert edebildiysen, gözü yaşlı yetimlere dokunabildiysen ve gariban nişanlı çiftlerin çeyizini dizebildiysen, düğünlerine katılıp sevincine ortak olabildiysen, bir hastanın duasını alabildiysen, kederleri olduğunda yani başlarında bulunduysan ve kendi canından can bilip onları yalnız bırakmadıysan vedalaşma hakkın olur. Bu hususta değerlendirme hakkına sahip değilim. Hakkâri halkının ve tanıyan kardeşlerimin takdiridir. Rabbim bütün niyetlerimizi halis eylesin. AMİN. Kadim Şehir ve Misafirperver Halkına Muhabbetle…
Atandığım günden itibaren birlikte çalıştığım mesai arkadaşlarıma ve hocalarıma, özellikle birimimde çalışan kardeşlerime ve her zaman desteklerini esirgemeyen din gönüllüsü kardeşlerime ve ayrılma mesajı paylaştığımda gerek daireye gelerek ve gerekse telefon açarak üzüntülerini ifade eden dostlarıma, fedakâr Kur’an kursu hocalarıma, koordinatör kardeşlerime, çok değerli il ve ilçe şıbe müdürü kardeşlerime, çok kıymetli ilçe müftüleri ve çalışanlarına ve bize daima hanelerini açan kardeşlerime ve daha önce birlikte çalıştığım ancak başka illere nakil yapan büyüklerime ve hocalarıma, kurumumuzdan emekli olup hanelerini bize açan hocalarıma, Çukurca, Derecik, Şemdinli ve Yüksekova’ya, her zaman yanımızda olan iş insanlarına, Kurum amirlerine ve desteklerini daima esirgemeyen Devlet büyüklerine ŞÜKRANLARIMI arz ederim.
Not: Yeni görev yerim Erzurum Palandöken İlçe Müftülüğü
MİKAİL POLAT