AKP’nin Bahçeli ve Perinçek’in rotasına girdiğini ve 90’lı yılların uygulamalarının geri geldiğini söyleyen Davutoğlu ayrıca HDP’nin kapatılmasına karşı olduğunu da kaydetti.

DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır

Diyarbakır’da bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemdeki siyasi konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

AK Parti’nin 90’lı yılların uygulamalarını ve israfı geri getirdiğini belirten Davutoğlu, “Bugün 12 Eylül darbesinin yıl dönümü. Farklı siyasi görüşlere sahip gençleri savaştırdılar. Büyük acılar yaşandı. 12 Eylül ile ülke karanlığa boğuldu. Diyarbakır hapishanesinde insanlık ayaklar altına alındı. 90’lı yılların uygulamaları bugün geri geldi. Lüks şatafat ve israf geri geldi” ifadelerini kullandı. 7 Haziran sürecine de değinen Davutoğlu şöyle konuştu:

“7 Haziran ve 1 Kasım dönemi demokrasi tarihimizde en kritik aşamalarından biriydi. Zor şartlarda 7 Haziran seçimlerine girildi. Ben o dönemde siyasi hayatımın en çetin dönemini yaşadım. Çünkü o dönemde AKP Genel Başkanı olarak çoğunluğumuz yoktu Mecliste. Herkes Türkiye bir krize girecek, ekonomik türbülansa girecek diye pusuya yattı.

Bahçeli o dönemde hiçbir hükümette yer almayacağını söyledi. O zaman CHP muhalefet koalisyonu arayışına girdi. Sonra MHP’nin tutumuyla geride kaldı. HDP ise PKK’nin silahlı mücadele çağrısıyla kendi alanını sınırlandırmış oldu. O dönemde kamu düzeni tehdit altındaydı, bir taraftan da ekonomik yapı tehdit altındaydı.

Yine o dönemde de Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayız dedim. Hedefim önce koalisyon kurmaya çalıştık, CHP ve MHP’yle denedik, hiçbiriyle mümkün olmayınca da Türkiye’yi seçime götürdük. Ceylanpınar’da olduğu gibi bir taraftan PKK saldırıları başladı, diğer taraftan IŞİD askerlerimizi şehit etti. Temmuz ortasında kamu düzenini sağlama almak adına mücadeleye girdik.

Kayyum atanmasına açık bir şekilde karşı çıktım. AK Parti olarak değil, tek başımaydım. Şahsi olarak tavır koydum. Demokrasi ve kamu düzeni birlikte yaşayacak şeylerdir. Özgürlükleri kamu düzeniyle birleştiremezseniz kaos çıkar. Bahçeli Serok Ahmet diyerek açıkça beni hedef aldı. O kritik süreçte koalisyondan kaçan Bahçeli’ydi.

O dönemde yüreğimi dağlayan olaylardan biri Tahir Elçi katledilmesiydi. Bir siyasi suikast olduğu kanaatindeyim. Birçok vesileyle de görüşmüştüm. Tahir Elçi düşündüklerini açıkça söyleyen hepimizin takdirini kazanan aydın bir insandı.

Terörle kamu düzeni içinde mücadele ederim ama siyasi alanda vatandaşlarımızın tercihlerine saygı duymamız lazım. Siyasi tutuklamaların hepsine karşıyım ama ben de dâhil hiç kimse hukukun üzerinde değil. Hukukun objektif işlemesi lazım. HDP'nin kapatılmasına karşı tutum aldım. Amasız ve fakatsız parti kapatmaya karşıyız."

AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli ile İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek’in rotasına girdiğini savunan Davutoğlu “Mesela kültürel haklar bağlamında Kürtçe'nin eğitim öğretimde kullanılmasını açık bir şekilde yazan tek parti biziz. Bu başlatılmıştı bile okullarda, ama devam etmedi. Çünkü biz ayrıldıktan sonra AK Parti Bahçeli ve Perinçek'in rotasına girdi" dedi.