Kurtulmuş’tan Yeni Anayasa Açıklaması: "Kısa Sürede Bitirmeliyiz" Kurtulmuş’tan Yeni Anayasa Açıklaması: "Kısa Sürede Bitirmeliyiz"

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 940’ıncısını online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde 8 Nisan 1992 tarihinde hayvan alımı için görüşme yapmak üzere gittiği Merdîn’in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Nezir Acar’ın akıbeti soruldu.

Açıklamayı yapan Nezir Acar'ın yeğeni Hatice Acar, uluslararası hukukun devletlere gözaltına alınan bir kişinin nerede olduğuna dair hesap verme yükümlülüğü getirdiğini belirterek, “Türkiye’deki tüm yargı makamlarını bağlayıcı nitelikte olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) içtihadına göre de zorla kaybetme suçuna yönelik soruşturma ve yargılamaların sırf zamanaşımı gerekçesiyle sonlandırılması, yaşam hakkı ihlali sayılmıştır. Ancak Türkiye’de zorla kaybetmeler söz konusu olduğunda, zamanaşımı gizli affa dönüşen bir yargı stratejisi haline geliyor ve zorla kaybetme dosyaları etkin soruşturma, kovuşturma yapılmadan kapatılıyor. Adaleti engelleyen bu tür uygulamaları aşmak ancak demokratik, adil ve eşitlikçi bir yapısal dönüşüm ile mümkün olabilir. 940. haftamızda ‘zaman’ gerekçe gösterilerek kapatılan Nezir Acar dosyası ile kamuoyuna sesleniyoruz” dedi.

OĞLUNU SORAN BABA TEHDİT EDİLDİ

Kêrboran’a bağlı Yanılmaz köyünde yaşayan 28 yaşındaki Nezir Acar’ın hayvan alım satımı işiyle uğraştığını aktaran Hatice Acar, “Üç çocuğu vardı. Kendisinin evde olmadığı günlerde evine askerler ve korucular tarafından baskın yapılmış, ailesi tehdit edilmişti. Nezir Acar 8 Nisan 1992 tarihinde hayvan alımı için görüşme yapmak üzere Dargeçit'te bir eve gitti. O saatlerde Jandarma Astsubay Kemal Şen'in komutasındaki askerler bölgedeki evlere baskın yaptı, evler tek tek arandı. Bulunduğu eve yapılan baskında Acar ve 2 kişi gözaltına alındı. Askerler onları gözleri bağlı olarak Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürdü. Gece geç saatlerde 2 kişi serbest bırakıldı, Nezir Acar'dan ise bir daha haber alınamadı. Baba Halil Acar Dargeçit Kaymakamı’na, Mardin Valisi’ne, Mardin Alay Komutanlığı’na başvurarak oğlunun bulunmasını istedi ama başvuruları kayda alınmadı. Nezir Acar'ın gözaltına alındığı reddedildi. Nezir'i arayan eşi Celile Acar gözaltına alınarak jandarma karakoluna götürüldü. Celile Acar aynı gün serbest bırakıldı. Halil Acar ise 5 gün gözaltında tutuldu, işkence gördü, ‘Oğlunu nasıl öldürdüysek seni de öyle öldürürüz’ denilerek tehdit edildi. Bu korku atmosferinde hukuki girişimde bulunamayan Halil Acar, ancak 28 Aralık 2005 tarihinde İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Savcılık, 16 Ocak 2009 tarihinde sanıklar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ailenin etkin soruşturma yapılmadığı itirazı da Mardin 2.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. 16 Kasım 2012 tarihinde Nezir Acar dosyası, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle işlemden kaldırıldı. Bunun üzerine aile 16 Ocak 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. Anayasa Mahkemesi ise, soruşturmanın zaman bakımından mahkemenin yetkisinin başladığı tarihten önce kesinleştiği gerekçesiyle, başvuruyu kabul edilemez buldu” şeklinde Acar’ın kaybediliş hikayesini aktardı.

‘GALATASARAY MEYDANI’NDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Gözaltında kaybedilişinin 31’inci yılında bir kez daha devlet yetkililerine seslendiklerini belirten Acar, şöyle devam etti: “Nezir Acar’ın akıbetini açıklama ve faillerini cezalandırma yükümlüğünüzü yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin Nezir Acar için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 241 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”