Asfalt çalışmaları sona erdikten sonra firma, 2023 yılında yeni bir çevre felaketi başlatarak, köyün yakınlarında taş ocağı açtı. Bu faaliyetler, sadece ekosistemi değil, aynı zamanda bölge halkının geçim kaynağını da tehlikeye atıyor.
Şapatan Köyü: Doğal Alanların Tahribatı
Şapatan köyü, yıllardır doğal güzellikleri ve tarım arazileriyle bilinen bir bölgeydi. Ancak taş ocağı faaliyetleriyle birlikte, bölgedeki ekolojik denge hızla bozuluyor. Taş ocağının açılmasıyla birlikte, köylülerin hayvanlarını otlattığı meralar ve tarım alanları büyük zarar görmekte. Toz bulutları, bu verimli tarım arazilerinin kurumasına ve toprağın verimsizleşmesine neden oluyor. Ayrıca, taş ocağının çevresindeki orman alanları da tehdit altında.
Betonlaşma ve Biyolojik Çeşitlilik Krizi
Bölgedeki taş ocağı faaliyetlerinin getirdiği betonlaşma, Şapatan köyü ve çevresindeki biyolojik çeşitliliği ciddi şekilde tehdit ediyor. Ekosistemdeki bu olumsuz değişiklikler, yalnızca tarımı değil, aynı zamanda bölgedeki flora ve faunayı da olumsuz etkiliyor. Hayvan türlerinin yaşam alanlarının yok olması ve bitki örtüsünün kaybı, bölgenin ekolojik dengesinin hızla bozulmasına yol açıyor.
Dinamit Patlatmaları ve Çevresel Tahribat
Taş ocağındaki dinamit patlatmaları, doğanın hızla yok olmasına sebep oluyor. Edinilen görüntülerde, patlatılan dinamitlerin çevrede büyük tahribata yol açtığı net bir şekilde görülüyor. Bu patlamalar, toprağın yapısını bozarak erozyon riskini artırıyor ve bölgedeki su kaynaklarının kirlenmesine yol açabiliyor. Ayrıca, yüksek sesli patlamalar, çevredeki hayvanları da korkutup yaşam alanlarını terk etmeye zorluyor.
Halkın Tepkisi ve Gelecekteki Riskler
Şapatan köyü sakinleri, taş ocağı faaliyetlerinin doğaya verdiği zararı her geçen gün daha fazla hissetmekte. Köylüler, bu faaliyetlerin kendi yaşamlarını da tehdit ettiğini belirtiyorlar. Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, ekolojik dengeyi tehdit eden bu faaliyetlere karşı güçlü bir şekilde seslerini yükseltmeye başlamış durumda. Çiftçiler, toz bulutlarının ürünlerine zarar verdiğini ve verimli topraklarının hızla yok olduğunu ifade ediyorlar.
