Programda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nü kutlayarak sözlerine başladı. Hatimoğulları, “Kobanê, sadece Rojava için değil; tüm Suriye, Ortadoğu ve dünya için eşi benzeri az görülen onurlu bir direnişin simgesidir. Selam olsun Kobanê’de direnenlere, IŞİD karanlığına karşı mücadele edenlere, kadınların özgürlük mücadelesinin sembolü olan Kobanêli kadınlara” dedi.
“HERKESE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR”
Barış sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, Colemêrg halkının barış ve demokratik toplum çağrısına büyük bir inanç ve kararlılıkla yanıt verdiğini belirtti. Hatimoğulları, “27 Şubat’ta Sayın Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gerçekleştirdiği Barış ve Demokratik Toplum çağrısının devam ettiği bir süreçteyiz. Bu çağrıya binaen Kürt Özgürlük Hareketi gerekli somut adımları attı ve 26 Ekim’de Türkiye’den bir çekilme gerçekleştirerek tarihi bir açıklama yaptı. Bu adımlar hem Türkiye’nin hem Ortadoğu’nun barışı için tarihi önemdedir” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, iktidar ve muhalefetin bu sürecin anlamını iyi kavraması gerektiğini vurgulayarak, “Kürt Özgürlük Hareketi büyük bir sorumlulukla barış için tarihi adımlar atarken, herkesin bu sorumluluğa ortak olması gerekir. Bu sürecin başarıya ulaşması, demokratik toplumun inşasıyla sonuçlanması için herkese büyük görev düşmektedir” dedi.

“İMRALI’YA GİDİLMELİ, ÖZEL YASA ÇIKARILMALI”
Tülay Hatimoğulları, barış sürecinin ilerlemesi için somut adımların acilen atılması gerektiğini belirtti. “Komisyonun acilen İmralı’ya gitmesi ve Sayın Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirmesi gerekiyor” diyen Hatimoğulları, şöyle devam etti:
“Sayın Abdullah Öcalan’ın ifade ettiği gibi demokratik entegrasyon yasaları, özgürlük yasaları, silahsızlanmanın önünü açacak özel yasa acilen çıkmalıdır. Kaybedecek zaman yoktur. Her kaybedilen zamanı provokatörler dolduruyor. Somut adımlar atılmalıdır.”
Cezaevlerindeki hasta mahpuslara dikkat çeken Hatimoğulları, “Bu insanların özgür bırakılması için yeni bir yasa gerekmez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları uygulanmalıdır. Hapishaneler özgür olmalı, siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Barış bize altın tepsiyle sunulmayacak, bu sürecin garantisi halkın ve örgütlü mücadelenin kendisidir” ifadelerini kullandı.
“KAYYIMLAR GERİ ÇEKİLMELİ”
Hakkari’ye atanan kayyımın derhal geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, “Hakkari halkına Mehmet Sıddık Akış ve Viyan Tekçe temsil etmektedir. Onlar sizin iradenizdir” dedi. Kentteki yoksulluğa dikkat çeken Hatimoğulları, “Hakkari, 81 il içinde sosyoekonomik gelişmişlikte 77. sırada, sağlıkta 79., eğitimde 70., istihdamda 76. sırada. Bu tabloyu bize reva görenler bilmelidir ki, biz ekmeğimiz için de barış kadar mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
Gençler arasında uyuşturucu kullanımının artmasına da değinen Hatimoğulları, “Uyuşturucunun küçük yaşlara kadar inmesi özel harp politikasının bir yöntemidir. Biz barış mücadelesini, aynı zamanda halkımızın yaşamını savunma mücadelesi olarak görüyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından sanatçı Xêro Abbas sahne aldı ve şölen büyük bir coşku ve dayanışma atmosferiyle sona erdi.





