CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, 17 günlük “tam kapanma” kararı ile ilgili “Peki milletimiz ne yapacak, ne yiyecek, ne içecek, çocuğunun gözünün içine nasıl bakacak, kirasını nasıl verecek? ‘Kapanacağız’ dediniz döndünüz arkanızı sarayınıza gittiniz. 88 bin lira maaşınızla, açıklayamadığınız trilyonlarınızla, beşli çetenle sarmaş dolaş şekilde döndünüz arkanızı gittiniz. İnsanlar artık yoruldu. İnsanlar, açlık, yoksulluk, çaresizlik, umutsuzluk sarmalında yok olup gidiyor. Yetti artık pişkinlikleriniz, dalga geçmeleriniz, hafife almanız, tehditleriniz. Buradan halkımıza sesleniyorum. 128 milyar dolarda hakkınız var, o hakkınızı isteyin” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
'TÜRKİYE, BU MESELEYİ SESSİZ GEÇİŞTİREMEZ:'
Erdoğan yaşananlar karşısında sesini bile çıkaramamaktadır. Herkes bir aslan kükremesi bekliyordu. Hani yoksula kükreyen Erdoğan vardı ya Biden’a kükreyemedi. Biden ile ilgili o kısacık telefon görüşmesinde bir pazarlık mı söz konusu? Türkiye’nin çıkarları ile mi ilgili, kendi çıkarları ile mi ilgili bir pazarlık söz konusu? Türkiye, kesinlikle bu meseleyi sessiz bir ifade ile geçiştiremez. Uluslararası arenada kendi gücümüzü göstermek zorundayız. Türkiye 1915 olayları ile ilgili uluslararası bir araştırma grubu kurmalıdır. Uluslararası yabancı divanların Türkiye aleyhine açılacak davaların geçersizliği için emsal oluşturan davalarla gereği yapılmalıdır. 1915 olayları ile ilgili yabancı dilde yayın yapan belgeler için devlet desteği artırılmalıdır. Kamuoyunda kampanyalar düzenlenmelidir. Gerekli diyaloglar için platformların oluşturulması acilen sağlanmalıdır.
'TEK DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ KOLTUKLARINIZ'
Böyle uluslararası bir konu ardından onlar iç politikayı düşünmektedirler. Bizlere ‘samimiyseniz’ diye konuşma yapmaktadırlar. Bu Keskin Belediye Başkanı, yabancı kişilerin olduğu toplantıdaki söylemini açıklıyorum. 1915 olayları yani Ermeni katliamı olarak bahsediliyor. ‘Bu Türkiye’nin bir ayıbı, yapanlar yanlış yapmış, özür dilenmesi gerekiyor, ben özür diliyorum’ diyor. Nerede Recep Tayyip Erdoğan. Dün grup başkanvekilleri ‘Aslanlar gibi kükrüyoruz’ diyor ya işte AKP’li belediye başkanı. Kim samimi? Siz samimi değilsiniz. Tek düşündüğünüz koltuklarınız.
'NEREDE KONUŞACAĞIZ'
Gri pasaportla ilgili komisyon toplantısında başkana şöyle diyorlar, ‘bu bizim ciddiyetsizliğimizi gösteren olaydır, ipin ucunun kaçırdığını gösteren bir olaydır, resmî kurumların insan kaçakçılığına alet edildiğini gösteren olaydır’ diyor. Başkan ise ‘bu konuyu burada konuşamayız’ diyor. Peki nerede konuşacağız? TBMM ne olacak? Milletin sesi ne olacak?
'YETTİ ARTIK PİŞKİNLİKLERİNİZ'
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bir kapanma kararı aldı. Maskeyi dağıtamadılar, gerekli tedbirleri alamadınız, belediyelerin yardım kampanyalarını engellediniz, ucuz ekmeğin satışına engel olmaya çalıştınız, gerekli aşılamayı yapamadınız, yaptığınız destekler insanımızı daha da borçlandırdı, insanlarımız hızla yoksullaştı, emekliye 100 lira artış yaptınız, lebalep kongreleri yaptınız, 10 bin 132 insanımızın ölmesinde pay sahibi oldunuz, Gara operasyonunda 16 evladımız şehit düştüğünde kongreyi erteleme gereği bile duymadınız. Allah şahittir ki ne şehitlerimizin yakını ne bu ülkenin sevdaları o gülüşünü asla unutmayacak, unutturmayacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk başta ‘üç hafta kapanalım, insanlara destek olalım’ dediğinde ‘para yok’ dediniz. Vergi peşinde koşanları tutukladınız, pankartları indirttiniz. Güle oynaya yaşamaya devam ettiniz. Beş çete ile birlikte milyon dolarları aktardınız. Şehitlerimizin maneviyatına dokunacak şekilde hareket ettiniz. Şimdi 17 gün kapanalım diyorsunuz. Peki milletimiz ne yapacak, ne yiyecek, ne içecek, çocuğunun gözünün içine nasıl bakacak, kirasını nasıl verecek? ‘Kapanacağız’ dediniz döndünüz arkanızı sarayınıza gittiniz. 88 bin lira maaşınızla, açıklayamadığınız trilyonlarınızla, beşli çetenle sarmaş dolaş şekilde döndünüz arkanızı gittiniz. İnsanlar artık yoruldu. İnsanlar, açlık, yoksulluk, çaresizlik, umutsuzluk sarmalında yok olup gidiyor. Yetti artık pişkinlikleriniz, dalga geçmeleriniz, hafife almanız, tehditleriniz. Buradan halkımıza sesleniyorum. 128 milyar dolarda hakkınız var, o hakkınızı isteyin. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarısınız. Hakkınızı isteyiniz. İnsanca onurlu yaşamaya hakkınız var. Hibe yardımı istemeye, bir an önce aşılanmaya, yaşamaya hakkınız var. Yalnız değilsiniz. CHP ve Millet İttifakı dimdik arkanızda.
'SUÇU MUHALEFETE YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR'
AKP Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun “Muhalefet Türkiye’nin yumuşak karnı olmasaydı, Biden bu kararı almaya cesaret edemezdi” ifadelerinin sorulması üzerine Özkoç, “Hayatımda duyup duyabileceğim en komik açıklama budur. 20 yıldan beri iktidar olan siyasi partinin grup başkanvekili kalkıyor ‘bu işten muhalefet sorumlu’ diyor. Bunlar ciddiye alınacak şeyler değil. Yaptıkları pazarlıkları, beceriksizlikleri, itibarsızlıkları halka açıklayamıyorlar, bunun suçunu muhalefete yıkmaya çalışıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan milli güvenlik sorunudur” dedi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Muhalefetin isteğine göre hareket etmeyiz” yorumuyla ilgili soruya Özkoç, “Ruhsar Pekcan, kendi şirketine menfaat sağlayacak ihalede usulsüzlük yolsuzluk yapıyor. Bu açığa çıkıyor. Çıktıktan sonra ‘zaten kabine değiştiği var sen görevi bırak’ diyorlar. Peki hırsızlığın yolsuzluğun hukuki karşılığı yok mu? Yani herkes hırsızlık yapıp elini kolunu sallayarak gidebilecek mi? Muhalefet ‘bizim gösterdiğimiz yoldan gidin’ demiyor. Muhalefet ‘ahlakın, vicdanın, insanlarımızın ve dinimizin gerektirdiği şekilde gereğini yapın’ diyor” yanıtı verdi.
HDP’nin 1915 Ermeni Soykırımı ile ilgili açıklamasına, CHP’nin tepki göstermediğine yönelik eleştiriler hakkında Özkoç, “Biden’ın yaptığı soykırım açıklamasını en şiddetli şekilde eleştiriyoruz. Biden açıklamasına destek olacak şekilde kurum, kuruluş, kişi bu kararla ilgili diğer ülkeleri de şiddetle kınıyoruz. Eğer AKP gerçekten Türkiye'de resmi makamlarda oturup da ‘Ermeni soykırımımdan dolayı kim özür diledi destek verdi’ arıyorsa onu da burada bir kez daha gösteriyorum. Kendi Keskin Belediye Başkanı. Neredesin AKP, neredesin Erdoğan, neden sesin çıkmıyor” diye sordu.
