CHP Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Öztrak şunları söyledi:

Siyasi partiler arasında ziyaret trafiği hızlandı. Dün biz, Saadet Partisi’ne bir ziyaret gerçekleştirdik. Bugün de Halkların Demokratik Partisi yöneticileri, genel merkezimize ziyaret gerçekleştirdi. Diğer partilerin de birbirleriyle görüşmeleri sürüyor. Bugünkü ziyarette, ülkemizin içinde bulunduğu buhranı, demokrasi ve hukuk devletindeki aşınmayı artan işsizliği, açlığı ve milletin boşalan tenceresini görüştük. Buhranla birlikte milletin sırtındaki yük giderek arttı. Bu çerçevede, milletin sesine kulak veren partiler, buhrandan çıkışın nasıl olacağı konusunda fikir alışverişinde bulunuyorlar.

Burada bir hususun altını da çizmek istiyorum: CHP bu ülkenin birliğinin, bütünlüğünün sigortasıdır. Bu çerçevede, tüm partilerle görüşebilen parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu, demokrasimizin geleceği için büyük bir imkândır.

HANİ ERDOĞAN’IN ŞAHSIM REJİMİNDE HER İŞ HIZLI OLACAKTI?

"Ocak sonuna kadar 40 milyon, Şubat sonuna kadar 50 milyon doz aşı gelecek” dediler. Geldi mi? Hayır. Ocak ayı bitti. Gele gele 13 milyon doz aşı geldi. Yine Ocak sonuna kadar 1,5 milyon doz Alman aşısı gelecekti. O da ortada yok. Sağlık Bakanı, “Günde 1 milyon 100 bin kişiyi aşılayacağız” dedi. Aşılaya aşılaya günde ortalama 114 bin yurttaşımızı aşıladılar. Hani Erdoğan’ın şahsım rejiminde her iş hızlı olacaktı? 22 günde aşılanan yurttaşlarımızın sayısı 2,5 milyon. “İki günde yapacağız” diye söz verdikleri aşıyı, 22 günde yapabilmişler. Neden? Sorumlu, sağlık personelimiz değil. Onların başarısı tüm dünyada tescilli… Sorumlu yeterli aşı tedarikini yapamayan Saray... Şimdi elde yeterli aşı ve ciddi bir aşı planlaması olmadığı için, işlerin ağırdan alındığı anlaşılıyor.

ANLAŞILAN, SIRRA KADEM BASAN ALMAN AŞILARI, MİLLETTEN ÖNCE AK PARTİ TEŞKİLATIYLA BULUŞTU

Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin

Aşılama bitene kadar da sosyal mesafe tedbirlerine harfiyen uymak lazım... Ama sosyal mesafe gözetmeden doldurulmuş kapalı salonlarda, AK Parti İl Kongreleri yapılıyor. Bugün de 7 ilde AK Parti Kadın Kolları Kongreleri vardı. Yine salonlarda hiçbir sosyal mesafe yoktu. Restoranlar, lokantalar, eğlence mekânları kapalı. Esnaflarımız kan ağlıyor. Restoranda, kafede, kahvehanede bulaşan virüs, her nasılsa şarkılı, türkülü AK Parti Kongrelerinde bulaşmıyor. Anlaşılan, sırra kadem basan Alman aşıları, milletten önce AK Parti teşkilatıyla buluştu. Erdoğan’ın kongrelere uzaktan bağlantıyla katılıp, kendisini korurken, salonları “sosyal mesafesiz” dolduran partililerine teşekkür ediyor. Ama bizim İl Başkanlarımız bir restoranda kazara toplantı yapsa, “Salgın kuralları ihlal edildi” deyip, hem iş yerine hem de arkadaşlarımıza cezalar yağdırılıyor.

HASTA SAYISINDAKİ HER BİR ARTIŞIN VEBALİ ERDOĞAN’IN ÜSTÜNDEDİR

Günlük vaka sayıları yeniden 7 binli seviyelerin üstüne çıktı. Bunda AK Parti kongrelerinin ne kadar katkısı var? Açıkça soruyoruz; Kongrelerin yapıldığı illerde hasta sayıları ne kadar arttı? Millete açıklayın. Hasta sayısındaki her bir artışın vebali Erdoğan’ın üstündedir.

Memura ve memur emeklilerine 2021’in ilk yarısı için verilen zam ne kadar? Yüzde 3. Ocak’ta enflasyon ne kadar? TÜİK’e göre yüzde 1,68, Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’na göre yüzde 2,99. TÜİK’e göre 100 liralık maaş zammının 56 lirası, Enflasyon Araştırma Grubu’na göre ise maaş zammının tamamı, Daha ilk ayda uçup gitmiş. Memur, emekli önümüzdeki beş ayda ne yapacak? Kesesinden yiyecek. İşte bunun adı gasptır. Bunun adı, hırsızlıktır. Enflasyon dünyadaki en sinsi hırsızdır. Milletten gerçek enflasyonu saklamak, enflasyon rakamlarını karartmak ise, taammüden siyasi hırsızlıktır.

YANLIŞTAN DÖNMEK ERDEMDİR

Erdoğan’ın Şahsım Rejimi, bıraktık gençlerimize iyi eğitim ve iş imkânı sunmayı, iyi eğitim alan az sayıdaki gençlerimizi bile “terörist” ilan ediyor. Gençlerimizi düşmanlaştırıyor. Boğaziçi’ne öğrenciler atamayla gelmiyor. Alın teriyle, büyük çabalarla giriyor. Bu öğrenciler; Boğaziçi’ne girmeye sadakatleriyle değil, kendilerinin de söylediği gibi; zehir gibi zekâlarıyla, emekleriyle hak kazandılar. İşte bu nedenle, akla, bilime, hukuka değil, Saray’dan gelecek talimata göre hareket eden, “Kayyum” istemiyorlar. Diplomalarının üzerinde, hakkında akademik hırsızlık iddiaları olan birinin, imzası olsun istemiyorlar. Boğaziçililer meşru taleplerini barışçıl bir şekilde, demokratik haklarını kullanarak dile getiriyorlar. Öğrencilerin haklı taleplerini dinlemek yerine, türlü provokasyonlara girişerek, öğrencilerin meşru eylemlerini çalmaya çalışmak da neyin nesi oluyor? Yapılan atama yanlış. Yanlıştan dönmek de bir erdemdir. Bu erdemi ya Erdoğan gösterecek ya da atanan kayyum…

ANAYASAYI UCUBE REJİME UYDURMAK İSTİYORAR

Türkiye’yi uçuracak dedikleri, “Ucube Şahsım Rejimi” üç yılda tıkandı. Biz bunun olacağını söylemiştik. Artık ucube rejimin müellifleri de bunu kabul ediyor. Ama Ucube Rejimden vazgeçmek yerine; “Ucube Rejim mevcut Anayasa’ya uymuyor, biz bir kez daha bu Anayasayı Ucube Rejime uyduralım” diyorlar. Son üç yılda milletin başına ne geldiyse, bu “şahsım rejimi” yüzünden geldi. Ucube şahsım rejiminin ne olduğunu, milletimiz yaşayarak gördü. Erdoğan ve sarayının bekçisi, milletimizin aşını, işini, geleceğini, umutlarını, hayallerini, gülüşlerini çaldılar. Artık boş işleri bırakın. Milletin boşalan tenceresine bakın, milletin gerçek gündemini çalmayın.

ÇARE GÜÇLENDİRİLMİŞ DEMOKRATİK PARLAMENTER REJİMDİR

Çare bellidir. Çare; Türkiye’nin önünü açacak. Milletin aşını, işini büyütecek, milletin yüzünü güldürecek, Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter rejimdir. Çünkü güçlendirilmiş demokratik parlamenter rejimde, güçlenecek olan milletin aşıdır. Güçlenecek olan milletin işidir. Güçlenecek olan milletin geleceğidir. Güçlenecek olan evlatlarımızdır, gençlerimizdir. Bizler Türkiye Cumhuriyetini, gerçek demokrasiyle taçlandırmaya kararlıyız. Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiye inanan tüm dostlarıyla beraber bunu başaracaktır. Milletimiz; aşını, işini, geleceğini, hayallerini ve gülüşünü çalan bu siyasi hırsızlık rejiminin ve müelliflerinin tasdiknamesini, sandıkta ellerine tutuşturacaktır. Yerlerini gösterecek, evlerine gönderecektir. Çünkü milletimiz bunların ne olduğunu gördü. Notlarını verdi. Artık sabırsızlıkla sandığın önüne gelmesini bekliyor.