CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Gülizar Biçer Karaca, Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, İstanbul Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Cihangir İslam, Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, İstanbul Milletvekili Av. Turan Aydoğan, ihraç öğretmen Münir Korkmaz yanı sıra CHP Van, Bitlis, Ağır ve Hakkari İl Başkanları, il ve ilçe teşkilatlarının yanı sıra Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan programda yer aldı.

Abdullah Zeydan: Gasp edilen belediyeleri halka teslim edin Abdullah Zeydan: Gasp edilen belediyeleri halka teslim edin

Van Barosu Kahir Elçi Konferans Salonunda düzenlenen programa Van, Bitlis, Ağrı ve Hakkari illerindeki KHK'lılar katıldı. Toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcıları Av. Gülizar Biçer Karaca ve Prof. Dr. Yüksel Taşkın, KHK mücadelesinin gün geçtikçe büyüdüğüne işaret etti.



Toplantıda ilk olarak konuşan CHP Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu, Kanun Hükmünde Kararnameler ile maalesef on binlerce çalışan işinden ve aşından olduğunu söyledi.

CHP’nin Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, KHK mücadelesini her zaman büyüttüklerini belirterek “Bugün 2 şapka ile karşınızdayım. O şapkamdan bir tanesi; üniversiteden ihraç edilen bir kişiyim. Ben bugün bu kimlikle buradayım. İkinci kimliğim ise, CHP’nin Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım. Bunu da şundan dolayı söylüyorum. Üniversiteden atıldık ama asla mücadelemizi bırakmadık, yere bakmadık ve hiçbir şekilde utanç duyulacak bir durumda kalmadık. Çünkü utanç duyulacak bir şey yapmadık. Tam tersi ülkemizin toplumsal barışı için elimizi taşın altında kaldık.” Diye konuştu.



Taşkın konuşmasının devamında, “Bugün aramızda 12 Eylül sonrası işinden atılan ve Denizli’den aldığı tekstil ürünlerini tüm Türkiye’ye satan ve Ankara Milletvekilimiz olan Yıldırım Kaya bugün aramızda. Yıldırım Kaya vekilimiz örneğini buradaki KHK’lı arkadaşlarımız için vermek istiyorum. Yıldırım Kaya, 12 Eylül’de işinden atıldı. Ancak Ankara’da milletvekili oldu. Bugünden sonra yarının ne olacağı belli olmaz ama bugünün firavunlarının yarın ne olacağı bellidir. Bu kadar mağdur yaratan bir sistem ayakta kalamaz, bunu çok iyi bilin.” İfadelerini kullandı.



CHP olarak yaptıkları toplantılar hakkında da konuşan Taşkın şunları söyledi: “CHP olarak sadece bir toplantı yapıp sosyal medya hesaplarımızdan paylaşarak biz üzerimize düşeni yaptık diyebilirdik. Bugün burada memnuniyetle görüyorum ki bizim başlattığımız bu KHK buluşmaları konunun tekrar siyasetin gündemine taşınmasına katkı sağladı. Bu tespiti yapalım. Biz bu buluşmaları yapmayıp tek toplantı yapıp bıraksaydık. Ne olacaktı? Bir sonraki felakette, videoda ya da yapılacak haberde toplantı kapanıp gidecekti. Belli periyotlar ile toplantılar yapıyor ve konuyu sürekli olarak gündemde tutmaya çalışıyoruz. Bu anlamda memnuniyetle görüyoruz ki KHK’lı arkadaşlar son dönemde çok özgüven kazandılar ve 35’e yakın olan KHK platform sayısı 50’nin üzerinde. Bu da çok sevindirici bir durumdur. Bugünün mağdurları yarının despotları olabiliyordu. Ancak bu platformlar ve çoğalmalar ile bunun da önüne geçilmiş olacak. Biz bu mağduriyetin ortadan kalması adına siyasi olarak elimizden gelen çalışmayı yapıyoruz. Önümüzdeki seçim ile birlikte bu sona erecek. Ben kazandım, güçlü oldum ve dayak atma sırası bende asla demeyeceğiz. Kimsenin kimseye dayak atmayacağız ve güven duyulacağı bir hal alacağı için çalışacağız. Son olarak şunu belirtmek isterim; bu mücadele herkesin adının kara listeden çıktığı ve sonucunda demokrasinin kazanacağı bir mücadele olacak.”

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Gülizar Biçer Karaca da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamlarını getirdiğini söyledi. “Bu programın yapılmasının ve 5 yıldır sizlerin sesine kapatılan kulakları açan kişi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur” diyen Karaca, “Bundan 6 ay önce KHK platformları sözcüsü Sayın Münir Korkmaz bizlere ulaştı. Ve bizim sorunlarımız var dedi. Bizde bir araya geldik ve uzun uzuna konuştuk. Biz bu buluşmada oldukça fazla etkilendik. Yaşananların ve hak ihlallerinin boyutunu gördük. Sonra, bizlerle bir araya gelin ve bizleri dinleyin denildi. Bizde bu buluşmalar ile toplantılarımızı yapmaya başladık. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda KHK zulmünü daha gür ve canlı bir şekilde dile getirmeye başladık. Sizler de bu yoğun katılımınız ile siyasi iradeye ciddi bir baskı oluşturma noktasında hızlı bir şekilde büyüdüğünüzü görmek bizleri mutlu etti. Yan yana olursak mücadelemizi güçlendireceğiz ve sesimizi daha çok duyuracağız.” şeklinde konuştu.

Sorunun hukuki yollardan değil siyasi yollardan çözüleceğine işaret eden Karaca, konuşmasını şöyle devam ettirdi: “KHK sorunun hukuki yollardan çözülmesi için çok sayıda mücadele oldu. Şunu belirtmek isterim. Değerli arkadaşlar KHK siyasi bir tercihti. Bu nedenle bu sorun bugün tepesinde sarayın kılıcı sallanan mahkemelerde, talimatlı yargıçların ve talimatlı mahkemelerin olduğu, yargı bağımsızlığının ortadan kalktığı bu ülkede hukuken çözülmesinin mümkün olmadığını hep birlikte biliyoruz. KHK zulmü ve KHK sorunu ancak ve ancak siyasi bir karar ile çözülecek. İşte bugün sizlerin bizler ile paylaşımları ve basının bunu dile getirmesi ile çözüm noktasında bir baskı olacak. Peki, biz bunların hepsini yapıyoruz da CHP bugüne kadar ne yaptı diyebiliriz. 2018 yılında CHP’nin seçim beyannamesinde KHK düzenine son vereceğiz ve bu düzeni biteceğiz dedik. Bu bizim beyannamemizde bulunuyor. OHAL komisyonunu kaldıracağız diye belirttik. Cezaevlerinden berat edenleri ve akademisyenleri görevlerine geri iade edeceğimizi de seçim beyannamemizde ifade etmiştik.”

CHP’li Karaca, hükümet oldukları zaman OHAL komisyonunu kaldıracaklarını da aktararak, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz bunu söylediğimizde havuz medyası ayaklanmaya başladı. Siz nasıl adil yargılama yaparsınız dediler, siz adil yargılama değil af istiyorsunuz dediler. Biz af istemiyoruz. Biz KHK’lıların da hakkı olan adil yargılanmayı talep ediyoruz. Peki, bunu bize ve size söyledikleri gibi adil yargılamamı yaptılar. Hayır. 15 Temmuz Darba Girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen sivil darbe sonrasında Birleşmiş Milletlere bir yazı gönderdiler. Bileşmiş Milletlere Türkiye’de OHAL ilan ettiklerini söylediler. Bu OHAL süreci sonrası yargıladığımız insanları adil yargılamayacağız ve onlara adil yargılama hakkını kullandırmayacağız dediler. İşte bugün tam olarak bizlerin ve sizlerin adil yargılanma hakkını kullandırmıyorlar. Bizde hep birlikte diyoruz ki OHAL zulmüne son vereceğiz ve komisyonu kaldıracağız. KHK’lılara işlerini geri vereceğiz diyoruz ve dün olduğu gibi bugünde bunun arkasındayız. Son olarak Genel Başkanımızın dediği gibi; Mazlumun ahı indirecektir şahı!”

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak soru-cevap şeklinde son buldu.