Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Buldan’ın gündeminde Türkiye’deki temel sorunlar ve çözüm önerileri var.
Buldan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu:
-10 Ekim'i elbette ki unutmadık, unutmayacağız. Haklarımızın yazını kışa çevirdiklerini unutmadık, unutmayacağız. bu topraklardaki barış arayışına karşı yapılan bir saldırıydı. Ankara ve Suruç, 2015'te seçim ayarlı kaos planı için yola döşenen taşlardan yalnızca bir tanesiydi. 400 vekil verin diyenler, sınırda IŞİD'e koridor açanlar, demokrasi isteyenleri her gün hedef alanlar; bu katliamın ortaklarıdır.
-6-8 Ekim protestolarında çoğunluğu partililerimizden oluşan kişiler paramiliter güçler tarafından öldürüldü. 6-8 Ekim ölümlerinden partimizi sorumlu tutmak için kumpas bir dava açtılar. Bu dava devam ediyor. Bu kumpasçılar Suruç ve Ankara'nın da sorumlularıdır. Suruç davasında görüyoruz ki, mahkeme heyetinin tutumu katliamın sorumlularını yargılamaktan uzaktır. Sorumluluğu ailelerin üzerine yıkma tutumu vardır. Duruşma 22 Ekim’de Urfa’da bir kez daha görülecek. Demokratik kamuoyunu bu davayı sahiplenmeye çağırıyorum.
-Karanlık peşinde koşan ihniyetin bir diğer hedefi ise çokça bilgi gelen cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, işkenceler ve zulümlerdir. Cezaevlerindeki hak ihlalleri ve işkenceler korkunç bir boyuta ulaşmıştır. Adli Tıp Kurumu, hasta tutukluları bile bile ölüme terk eden bir kurum haline gelmiştir. 12 Eylül'ün işkenceci ruhu bugün yeniden kendisini göstermektedir. AKP iktidarı bilsin ki; içeride ve dışarıda toplumu çökertme planınız başarıya ulaşamayacaktır. Adalet Bakanı'na açık bir çağrı yapmak istiyorum; görevinizi yerine getirin.
-İktidar katı atık toplama işini yandaş şirketlere devretmenin peşindedir. İktidar, çöpten geçinen işçilerin ekmeğine açıkça göz dikmiş durumdadır. Otellere, tesislere çöken mafya düzeni bunlara da ilham vermiş olacak ki, mafya gibi kâğıt işçilerinin ekmeğine çökmeye çalışmaktadırlar. Neymiş efendim? Haksız kazanç varmış. Haksız kazancın da, haksız zenginleşmenin de daniskası sizin iktidarınızda vardır.
-Yerli ve milli kaçakçılarının kaçardığı her bir kuruş vergi, bu ülkenin insanının emeğinden, alın terinden çalınmaktadır.
-Erdoğan'a göre çalışanlar ücretlerinden memnunmuş. Hangi çalışanlar mı? Saray'da çalışanlar, etrafınızdaki çifter maaşlı çalışanlar mı? Onlar memnundur. Gerçek halk, sana cezanı sandıkta verdiği zaman göreceksin.
-(Erdoğan) Markete gidiyor, fiyatlar 'gayet uygun' diyor. Cebinde Saray bütçesiyle değil de asgari ücretle git bakalım fiyatlar uygun mu değil mi o zaman gerçeği görürsün.
-Avrupa'da kuyruklar varmış, halk yiyecek bulamıyormuş. Ortada bir kuyruk var doğru. Bu kuyruk yalan kuyruğudur. Kuyruk buradan Avrupa'ya gitti. Açlık bu ülkede, sefalet bu ülkede, çöpten ekmek toplayan insanlar bu ülkede, işsizlikten intiharlar bu ülkede, ama çıkmışlar insanların gözüne baka baka cam ekranlarından her gün yalan söylüyorlar. Sizin ne bu dünyada, ne de öbür dünyada yatacak yeriniz kalmamıştır.
-Yurtsuz bıraktığınız öğrenciler, işsiz bıraktığınız gençler, umutsuz bıraktığınız insanlar sizi koltuksuz bırakacak. Ekmeğine göz diktiğiniz geri dönüşüm işçileri sandık geldiğinde sizi dibe öyle bir gönderecek ki bir daha dönüşünüz olmayacak. O gün hızla yaklaşmaktadır.
-'Suriye'de gerekeni yapacağız' diyorlar. Halk sizi de savaş politikanızı da artık istemiyor ve 'edi bese' diyor.
-Yıllardır çukur kanallarında Demirtaş hakkında edilmedik hakaret bırakıldı. Sadece bir saat hakikatleri anlatan Başak'ı hedef almak açıkça nefret suçudur. Irkçılar, kadın düşmanları yeni bir provokasyon peşindeler. Buradan sevgili Başak Demirtaş'a dayanışma mesajlarımızı gönderiyorum. Altın Portakal Ödül Töreni'nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü alan sevgili Nihal Yalçın'ı da kadınlar adına tebrik ediyorum, sevgilerimi iletiyorum. Yalçın'ı hedef alan bu ırkçı, kadın düşmanı hadsiz zihniyeti kınıyorum. Benim de Yalçın'a sahip çıktığımı söyledi. Evet sahip çıkıyorum. Biz sesi kısılan kadınlara sahip çıkmaya devam edeceğiz.
