HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Parlamento Kadın Grubu toplantısında konuştu. Kürtçe ve Türkçe “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” yazılı dövizler kullanılan toplantıda, kadın milletvekilleri de üzerinde “İstanbul Sözleşmesini uygula” ifadesinin yazılı bulunduğu mor maskeler taktı.
Buldan, HDP’nin 8’inci kuruluş yıl dönümüne değinirken, “HDP, kadın kazanımlarının gasp edildiği ve kadın düşmanı politikaların yükseldiği bir dönemde kendisini bir kadın partisi olarak ilan etti. HDP, kadın mücadelesinin yüzlerce yıllık mirasını sahiplenerek ‘bu topraklarda kadınlar vardır’ diyen kadınları bir araya getirmeyi başarmıştır” dedi. Buldan şöyle devam etti:
‘GÜÇLÜ KADIN SİYASETİ’
DÜNYADA BİR İLK: Girdiğimiz her seçimde ülke tarihinin en çok kadın milletvekilini, kadın belediye eş başkanını çıkardık. Dünyada bir ilk olarak Parlamento Kadın Grubunu kurduk. İşte bu parlamento grubunda bugün, özgün kadın grup toplantımızda, biz kez daha kuruluşumuzu selamlıyoruz.
'AKP-MHP ERKEK İTTİFAKI'
FAŞİZAN YÖNTEMLERLE SALDIRIYORLAR: HDP’nin gelmekte olduğunu her gün öfkeyle izliyorlar. Acaba HDP’nin yükselişini, halkın iktidarını durdurabilir miyiz diye her türlü faşizan yöntemle bütün güçlerini birleştirmişler bize saldırıyorlar. Sanıyorlar ki; HDP geri adım atacak, mücadeleden vazgeçecek. Bırakalım gerçeği, onlar bu hayali rüyalarında bile göremeyecekler. İktidarın en büyük korkusu kadın mücadelesi. Bu nedenle, AKP- MHP erkek ittifakı kadın mücadelesine ve kadın kazanımlarına özel olarak yönelmektedir. Gaspçı uygulamalarıyla eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık sistemimize saldırarak kadınları durdurmayı amaçlıyorlar. Eşbaşkanlık, kadınların uzun soluklu mücadelesi sonucu elde edilmiş bir kadın kazanımıdır. Kadınların politika yapım sürecine dâhil olmasını sağlayan bir sistemdir. Hukuksuzca gözaltına alıp tutukladıkları eş başkanlarımızın dava dosyalarında ‘eşbaşkanlığı’ suç olarak göstermeye çalışıyorlar. Suçlular, yargıyı ele geçirmiş, bizi suçlu ilan etmeye kalkışıyorlar. Kars belediye eşbaşkanımız Şevin Alaca’nın gözaltına alınıp tutuklanması da bu saldırıların son halkası olmuştur.
EŞBAŞKANLIK SUÇ DEĞİLDİR: Buradan diyoruz ki; eşbaşkanlık suç değildir. Kadınların eşit temsiliyet hakkı asla ve asla suç değildir, olamaz da. Asıl bunu ortadan kaldırmaya çalışan hukuk dışı operasyonlar suçtur. Sizin bugün yaptığınız haksız ve hukuksuz operasyonlar birer suç aletidir. Tekçiliğin kendisi demokrasiye ve kadınlara karşı işlenen bir suçtur. eşbaşkanlığı kaldırmaya çalışanlara hatırlatıyoruz: Siz aynı zamanda bunu yaparak kendi iddianamelerinizi yazıyorsunuz, kendi suç dosyalarınızı hazırlıyorsunuz. Gerçek adalet önünde kadınlara hesap vereceğiniz günler mutlaka gelecektir. Eşbaşkanlık makamını, halkın temsil mekanını fetihe gidenler, halk iradesinin kapısı önünde hırsızlık yapıp ardından namaz kılanlar, üzerine çökülen her hakkın bir hesabı olduğunu asla unutmasınlar. Biz kadınlar o hesabı asla ahir zamana bırakmayacağız! Bu zorbalığa ne seyirci ne de sessiz kalacağız. İtirazımızı mücadelemizle büyüteceğiz ve bu hesabı gaspçılardan mutlaka ama mutlaka hukuk önünde soracağız! Yaşamdan vazgeçmediğimiz gibi eşbaşkanlıktan da asla vazgeçmeyeceğiz! Bu ülkeyi tek başkanlığa teslim etmeyeceğiz.
KADIN İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 45: 18 yıldır bu ülkeyi çok ciddi bir gelir adaletsizliğine, yoksulluğa ve yolsuzluğa sürüklediler. Neden oldukları ekonomik krizin ağır faturasını ise her defasında halkın sırtına yüklediler. Özellikle cinsiyetçi ekonomik adaletsizlik milyonlarca kadının işsiz kalmasına; milyonlarca kadının kayıt dışı, sigortasız sosyal güvencesiz çalışarak yoksullaşmasına neden olmuştur. İçinden geçtiğimiz zorlu pandemi koşullarında cinsiyetçi iş bölümü nedeniyle kadınların omuzuna yüklenen ev işlerinin artması, kadının emeğinin görünmezliğini de sömürüsünü de katlayarak arttırmıştır, biz bunu görüyoruz. Covid-19 sürecinde en geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45,3’tür. (MA)