Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde bulunan Eski Belediye Meydanı'nda Eş Genel Başkan Pervin Buldan'ın da katılımıyla "Demokrasiye Çağrı” mitingi düzenlendi. Mitinge, Milletvekilleri Zeynel Özen, Erdal Aydemir, Dilşad Kaya, Abdullah Koç, Hasan Özgüneş, Züleyha Gülüm, Musa Piroğlu, Parti Meclis (PM) üyeleri ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri katıldı. Miting alanı ve çevresindeki yol ve kavşaklar, partinin flamalarıyla süslendi. Mitinge, İstanbul ve Tekirdağ’ın yanı sıra Edirne’den de birçok kişi otobüs ve araçlarla konvoy halinde katılım sağladı.

ENGELLEME RAĞMEN

Miting alanına gelen yurttaşlar, jandarmanın kurduğu barikatlarda Genel Bilgi Toplama (GBT) uygulamasından geçirildi. Alanda bulunan HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ferhat Encü, uygulamaya ilişkin jandarmadan mahkemenin kararını göstermesini istedi. Jandarmanın gösterdiği kararda GBT uygulamasına dair ifadeler yer almazken Encü, uygulamanın hukuka aykırı olduğunu belirtti. Encü, “Burada yapılan uygulamaya dair ellinizde herhangi bir karar olmamasına rağmen bu uygulamayı keyfi bir şekilde uyguluyorsunuz. Bu yöntemle yurttaşların mitingimize katılmasının önüne geçmeye çalışıyorsunuz. AKP mitinginde neden aynı uygulamayı yapmıyorsunuz? Tamamen caydırmaya yönelik bir politika yürütüyorsunuz” sözleriyle tepki gösterdi.
Encü’nün tepkisi üzerine jandarma mahkemeden “yeni” bir karar çıkaracaklarını söylemesi dikkati çekti.
Engellemelere rağmen yurttaşlar çalınan şarkılara eşliğinde halaylar çekti.

ENSTRÜMANSIZ ŞARKI SÖYLEDİLER

Mitingde sahne alacak Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıların müzik aletleriyle alana girmeleri engellendi. Daha sonra müzik aletleri yanında olmadan alana giren sanatçılar, tepkilerini müzik aleti olmadan şarkılar söyleyerek belli ettiler

HDP HER YERDE

Miting alana gelen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, alanda bulunan yurttaşları selamlayarak konuşmasına başladı. Burada “Demokrasiye Çağrı” mitingi düzenlemenin kendisini gururlandırdığını ifade eden Buldan, “Burada sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum. İyi ki varsınız. Biz 27 Eylül tarihinde bir deklarasyon yayınladık. Bu deklarasyon Halkların Demokratik Partisi'nin ilkelerini açıklayan, tutumunu açıklayan, bir sonraki döneme damgasını vuracak olan bir belgedir. HDP'nin seçimlerden sonra bu ülkede demokratik iktidarın bir parçası haline gelmesinin gerçekleştirecek olan bu tutum belgemizi, mitinglerle pekiştirmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin her yerinden ama aynı zamanda Avrupa'da da halk buluşmalarını gerçekleştiriyoruz” dedi.

HALK PARTİSİNE SAHİP ÇIKIYOR’

Buraya Fransa'nın başkenti Paris'ten geldiği paylaşan Buldan, “Paris'teki Kürtler'in size selamlarını getirdim. Paris'te yaşayan halklarımızın, başta Kürtler olmak üzere orada sürgünde yaşayan ama yüreği ve kalbi burada bizlerle ve sizlerle olan tüm halkımız, gittiğimiz her yerde bütün halk buluşmalarında coşkuyla, kararlılıkla gerçekleştirdik. Dimdik ayakta, tüm baskı ve müdahalelere rağmen asla diz çökmeyen, asla boyun eğmeyen, asla biat etmeyen, her yerde partisiyle birlikte olmayı kendisine esas alan onurlu bir halkımız var. Nerede olursak olalım, nerede olursak olalım bu halk partisine sahip çıkıyor” diye konuştu.

HDP HALKLAR KÖPRÜSÜDÜR

“Evet HDP Tekirdağ'dan Kars'a, Hakkari'den, Edirne, Artvin'den Antakya'ya, yani Türkiye'nin her yerinde bir halklar köprüsüdür” diye sözlerini sürdüren Buldan, “Tüm baskılara rağmen tüm baskılara rağmen asla ilkelerinden taviz vermeyen emekçinin işçinin nasıl Çerkes'in Kürdün kadının gencin mücadele ortaklığıdır. HDP bu, böyle biline. Hiç kimse bu Halklar Köprüsü'nü, ben mücadele ortaklığını asla yıkamayacak, asla de giremeyecek. Bundan hiç kimsenin kaygısı ve şüphesi olmasın. Sevgili halkımız bu ülkeyi yönetenler, yıkım ve talan politikalarıyla yolsuzluk düzenleri ile araç yamalarıyla kendileri ve yandaşları saltanat sefasını sürerken halkı yokluğu yoksunluğu açlığa mahkum etmek isteyenlerin karşısında HDP elbette ki halkın yanında olmaya devam edecek ve halkın itirazı halkın hak mücadelesi olmaya devam edecek” diye belirtti.

AKP GİTTİ HALKI HDP KURTARCAK

20 yıllık AKP iktidarının büyük bir enkaz bıraktığını ancak artık yolun sonuna geldiğinin altını çizen Buldan, “Çünkü biliyoruz ki yoksulluk sınırı aylık 10 bin liranın üzerine çıkmıştır. Şimdi Saray'da hazırlamış oldukları bir bütçeyi onaydan geçirecekler. Kendilerine 10 size bir verecekler. Çünkü bu bütçe bu bütçe halkın bütçesi değildir. Bu bütçe sarayın ve saray yandaşlarının bütçesidir yurttaşların kafasına çay paketleri atarak onları nankörlükle suçlayanların porsiyonlarınızı Küçük'ün diyenlerin elinizi daha az ısıtın diyenlerin bayat ekmekle yemek yapın diyenlerin karşısına elbette ki seçimlerde çıkacak olan onurlu bir halk vardır. Siz varsınız HDP vardı ey sevgili arkadaşlarım. Evet, bu bütçede de bir kez daha gördük ki bunların halkla bir bağ kalmamış ama Türkiye halklarının HDP'yle bir bağ var. Çünkü herkes biliyor. Bu ülkeyi kurtaracak olan parti halkların demokratik partisidir” diye ifadelerde bulundu.

Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin

GÖZLERİ HALKIN CEBİNDE

Buldan, devamında şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkede yaşayan Türkler'dir, Çerkesler'dir. Namazlardır, alevilerdir, kadınlardır, gençlerdir. Bu ülkeyi kurtaracak olan da bu kesimlerdir. Evet, onlar halktan çaldıklarının hesabını özellikle onlara ilk seçimlerde soracağımızı yani sandıklarda halktan çaldıklarının hesabını tek tek soracağımızı. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Sevgili arkadaşlar ‘ekonomiyi uçuracağız’ dediler. Ancak her gün bir zam bir zam açıklamasıyla halkın karşısına geçiyorlar. Kürt ülkenin bütün kaynaklarını talan ettiklerini biliyoruz. Bu ülkenin bütün varlıklarını, kaynaklarını, savaş politikalarına ayırdıklarını biliyoruz. Bu ülkeyi soydular soğana çevirdiler. Şimdi gözleri halkın cebinde.

GENÇLER KAÇIYOR!

O yüzden her gün zam yapıyorlar. Doğalgaza, elektriğe, akaryakıta zam yaptılar ve bu da hız kesmiyor. Şekeri ona her gün zam üstüne zam yapıyorlar. Peki işçiye bir şey var mı? Hayır. Esnafa bir şey var mı? Hayır. Gence bir şey var mı? Hayır. Bu ülkenin gençleri artık geleceğe güvenle bakmıyor. Bu ülkeden kaçarak başka ülkelere göç ediyor. Biz ülkemizin, gençlerini, ülkemizin vatandaşlarını başka yerlere göç etsinler diye geleceğe hazırlamak istemiyoruz. Her insan kendi doğduğu topraklarda kendi büyüdüğü, kendi yetiştiği topraklarda yaşasın istiyoruz. Geleceğe güvenle bakan bir gençlik yetiştirmek istiyoruz. Fakat onlar hırsızlıklarıyla, yolsuzluklarıyla, kalanlarıyla bunun önünü kesmeye çalışıyorlar.

MİLYONLAR ARKASINDA

Buradan tam 150 kilometre ötenizde, yanı başınızda Edirne Cezaevi’nde olan sevgili Selahattin Demirtaş’a ve sevgili Hakkari Milletvekilimiz Abdullah Zeydan'a buradan selamlarımızı ve gönderiyorum. Geçen gün haddini aşan iktidarın küçük ortağının bir milletvekili ‘cezaevinde çürüsün, ölsün’ diye bir açıklama yaptı. Esas çürümüş olan sizin zihniyetinizdir, sizin anlayışınızdır. Her gün cezaevlerinde mafya babalarını ziyaret ediyorsunuz. Her gün kendi bakanlarımız mafya babalarını ağırlıyor. Bu ülkeye sadece ve sadece barış gelsin diye bu ülkeye demokrasi gelsin diye, adalet gelsin diye, hak hukuk gelsin diye, 5 yıldır cezaevlerinde haksız bir şekilde tutulan arkadaşlarımıza laf söylemek haddisizliğini gösteriyorsunuz. Söylediklerinizi misliyle size iade ediyoruz. Biz biliyoruz ki bu ülkeyi bu hale getiren sizin anlayışınız, sizin zihniyetinizdir. Bu ülkede kutuplaşma varsa, ırkçılık varsa, faşizm varsa işte sizin bu anlayışınızdan, bu zihniyetinizden meydana geliyor. Hiç kimse merak etmesin sevgili halkımız; hiç kimse kuşku duymasın, hiç kimse kaygıya kapılmasın. Selahattin Demirtaş da, Abdullah Zeydan da, Figen Yüksedağ da Gültan Kışanak da çıkacak, Sebahat tuncel de çıkacak. Kimse zannetmesin ki Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ sahipsizdir. Milyonlar bu insanların arkasındadır.

GÜCÜNÜZ YETMEZ

AKP’nin küçük ortağının tek bir gündemi var. Yatıyor, kalkıyor HDP diyor. Rüyalarında bile HDP'yi görüyorlar. İşte bunun için herkese saldırıyorlar. Her gün HDP'li milletvekillerini hedef gösteriyorlar. HDP olmasa inanın ki bunların konuşacak, günden yapacak hiçbir şeyleri olmayacak. Bu yüzden açlık, yoksulluk umurlarında değil. Kadınlar katlediliyor, bunların umurunda değil. Varsa yoksa HDP.Tek gündemleri HDP olduğu için HDP’ye kapatma davası açtılar. HDP'yi kapatmak için hazırladıkları iddianame içerisinde gerçekle alakalı hiçbir somut şey yok. Sevgili arkadaşlar hepsi vekillerimizin yaptıkları konuşmalar, vekillerimizin halkımızla buluşmaları. Vekillerimizin faaliyetlerini kapatma davasının içine koymuşlar. Peki HDP kapatılacak bir parti midir hayır, HDP'yi kapatmaya sizin gücünüz yetmez. HDP Sadece Türkiye'nin de değil, dünyanın her yerinde kök salmış, filizlenmiş, Türkiye'nin geleceğine cesaret veren, umut dağıtan tek partidir. İşte bu yüzden hiç kimse HDP'yi kapatmak için uğraşmasın. Bunun sonucu elbette ki bir hüsran olacaktır.

YÖNETMEYE GELİYORUZ

Evet HDP kapanmaz, HDP kapatılamaz. Ne kapanması ya sevgili arkadaşlar, biz bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz, yönetmeye. Biz iktidarın bir parçası olmaya geliyoruz. Siz hala HDP'yi kapatmaktan bahsediyorsunuz. İşte bunun için HDP’yi kapatmak isteyenler gelsinler bu meydanlara baksınlar. Halkın, halkların, kadınların, gençlerin partisine nasıl sahip çıktığını görsünler. Ama onların derdi sadece ve sadece HDP’yi engellemek. Siz eğer gündem yaratmak istiyorsanız, ülkede işlenen cinayetlerin hesabını sorun. Bu cinayetleri açığa çıkarın. Çünkü bu cinayetleri işleyenler artık konuşuyorlar.

CİNAYETLERİ İTİRAZ ETTİ

Sedat Peker konuştu ama hiç bir kıpırdama olmadı. Sadece Sedat Peker hakkında bir soruşturma açıldı. Ona burada değil. Ne yakalayabiliyorlar, ne soruşturabiliyorlar. Şimdi bir kişi daha konuştu o zaman Mehmet Eymür. Bir dönem bu ülkede işlenen cinayetlerin devlet tarafından, devletin bekası için işlendiğini bir bir itiraf ediyor. Bu itiraflar daha da çoğalacak biliyoruz. Çünkü artık bu ülkeyi yönetenler, bu düzeni çürüttüler. Mafya ile el ele kol kola girmiş iktidardan başka bir şey beklemiyoruz.

ORTADA DURUYOR

‘Bu ülkede Kürt sorunu yok. Biz bu sorunu biz çoktan çözdük’ diyenlere seslenmek istiyoruz. Ülkenin en büyük sorunu Kürt sorunudur ve orta yerde duruyor, çözülmeyi bekliyor. Siz ‘yoktur’ deyince de yok olmuyor ve kapanmıyor. Bu yüzden de bu ülkede yaşayan Kürt halkının taleplerinin, isteklerinin, arzularının gerçekleşmesi, dilinin, kimliğinin, kültürünün garanti altına alınması, seçilmişlerinin cezaevlerinden çıkarılması, kendi anadilinde okuma yazmanın gerçekleşmesi gerekiyor. Kürtleri inkar ederek bu sorun çözülmüyor. Bu ülkede Alevilerin de sorunu var. Bu ülkede kadınların da sorunu var. İstanbul Sözleşmesini feshederek kadınların her gün katledilmesine, öldürülmesine, tacize uğramasına kapı açanlar, yol verenler mutlaka ama mutlaka bu ülke kurulacak olan ilk sandıkta mutlaka hesap verecekler. Hesabı halkımız sandıklarda mutlaka soracaktır.

TARİHİ ÖNEMDE

Herhangi bir yerde bir insan haksızlığa uğramışsa HDP mutlaka orada olmalı. Ben arkadaşlarıma güveniyorum. İl ve ilçe örgütlerimize sonsuz güvenim var. Biliyorum ki seçim tarihine kadar sadece Trakya'da değil, sadece bu bölgede değil, Türkiye'nin her yerinde insanlarımızı seçimlere hazırlama gibi bir görev ve sorumluluğumuz var. Çünkü bu seçim tarihi bir seçim olacak. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçimi olacak. Niye Çünkü 20 yılı hak etme iktidarını sonlandıracağımız bir seçimi gerçekleştireceğiz. Bunun için çalışacağız, çalışacağız. O yüzden de kazanacağız ya başaracağız.”

Mitingin ardından kadınlar, gençler ve çocuklar, kent içinde yürüyüş düzenledi. Onlarca kişi sloganlar halinde yürüyüş düzendi.