HDP Milletvekili Hüda Kaya, 28 Şubat'ta verdikleri mücadeleler ile ilgili "Bugün, başörtülü polis memurları, 70-80 yaşındaki Cumartesi Anneleri'ni yerlerde sürükleyerek götürsünler diye biz bu mücadeleyi vermedik. Herkes için adalet dedik. Başörtülü polisler, Boğaziçi'nde gençlerimizi yerlerde sürüklesin, onların koluna kelepçe taksın diye biz bu mücadeleyi vermedik" dedi.
Halkların Demokratik Partisi Milletvekili Hüda Kaya Artı TV'de yayınlanan Aris Nalcı ile Haber Aktüel programına konuk oldu. 28 Şubat post-modern darbe sürecinde idam cezası istemiyle yargılanmış olan Kaya, 28 Şubat dönemini ve günümüz siyasetine yansımalarını anlattı.
'BUGÜN DE İNSAN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜK DEDİĞİMİZ İÇİN TOPLUMDA TERÖRİZE EDİLİYORUZ'
Kaya, 28 Şubat'ın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen insan hakları ve adalet mücadelesinin devam ettiğinin altını çizdi. 28 Şubat dönemiyle günümüz arasında benzerlikler kuran Kaya, şunları söyledi, "Başörtüsü mücadelesi verdiğimiz yıllarda hep şu sloganı söylemiştik; herkes için adalet, başörtüsüne özgürlük. 28 Şubat 2021 yılındayız ve bugün bizler; insan hakları, özgürlük, herkes için adalet dediğimiz için, barış ve eşitlik dediğimiz için toplumda yine o günkü gibi terörize ediliyoruz, bu vatanın düşmanı ilan ediliyoruz. O gün farklı ideolojik egemen yönetimler vardı. Bugün de, mazlum olduklarını iddia eden, adaleti herkes için istiyoruz, yalanla yolsuzlukla mücadele edeceğiz diyen AKP'nin 20. yılı. Bizler hala soruşturmalara uğruyoruz, fezlekelerle uğraşıyoruz, davalar açılıyor. İnsan haklarıyla ilgili evrensel değerlere sahip çıktığımız için yine hapislerle tehdit ediliyoruz."
'BİZİM DAVAMIZ SADECE KENDİMİZ GİBİ DÜŞÜNENLER İÇİN ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİ'
Başörtüsü özgürlüğünün kadınların ve kadınlara destek veren insanların mücadelesiyle kazanıldığını söyleyen Kaya, "AKP iktidarının 20. yılında başörtüsü ile polis olunabiliyor, başörtüsü ile Meclis'e girilebiliyor, başörtüsü ile devlet memurluklarında olunabiliyor. Ama şunun altını çizmek istiyorum; kimse kusura bakmasın bu özgürlük AKP'nin emeği, başarısı ve mücadelesi değildir. Biz bu özgürlüğü, kadınların ve bize destek olan tüm mücadele arkadaşlarımızın desteği ve mücadelesiyle kazandık. Bugün başörtülü polis memurları, 70-80 yaşındaki Cumartesi Anneleri'ni yerlerde sürükleyerek götürsünler diye biz bu mücadeleyi vermedik. Herkes için adalet dedik. Başörtülü polisler, Boğaziçi'de gençlerimizi yerlerde sürüklesin, onların koluna kelepçe taksın diye biz bu mücadeleyi vermedik. Bizim davamız sadece başörtüsü değildi. Sadece kendimiz gibi düşünenler için özgürlük değildi. Biz, toplumun tamamı için, tüm insanlar onurluca, özgürce, eşit ve barış içerisinde yaşayabilsinler diye bu mücadeleyi verdik" dedi.
'AKP İKTİDARI, DÜN VERİLEN MÜCADELEYE İHANET ETTİ'
AKP iktidarının 28 Şubat sürecinde verilen mücadeleye ihanet ettiğinin altını çizen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: "28 Şubat'larda İslamcı ailelerin başörtülü kızları Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmak için daha fazla emek verirlerdi. Çünkü başörtülü olup özgürce okunabilen tek okul neredeyse Boğaziçi Üniversitesi'ydi. Bugün AKP iktidarı, o günlerde başörtülü öğrencileri kapı dışına atmayan, başörtülü öğrencilere özgürce okuma imkanı sunan rektörü hain ilan etmeye çalışıyor. Başörtülülere kapısına kapatmayan, tüm inançlara ve düşüncelere özgürlük alanı sunan Boğaziçi Üniversitesi ve gençleri terörize edilmeye çalışılıyor. İşte bu AKP zihniyetinin, dün verilen mücadeleye ihanetinin, çürümüşlüğünün, yozlaşmışlığının en önemli göstergesidir. Değişen, güce tapan, kendilerinden olmayanlara düşmanca politikalar geliştiren, halkın arasını nefretle bölen AKP iktidarıdır.