Tatvan’da Nemrut Dağı eteklerinde bulunan Şahmiran (Çekmece) köyündeki Ayasofya Kilisesi 1514 yıl önce bölgede yaşayan Ermeniler tarafından inşa edilmiş.

1930’lardan itibaren Cami olarak kullanılan Ayasofya, 2015 yılında Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmiş.

Şahmiran Muhtarı Mahir Akhan, Camiye dönüştürülmeseydi Ayasofya Kilisesinin de bölgedeki diğer tarihi kiliseler gibi definbeciler tarafından harap edilebileceğini veya kendiliğinden tahrip olacağını söyledi.

Rûdaw’a konuşan Muhtar Akhan, “Köyümüzün adı Şahmîran’dır. Buradan göç edip Ermenistan’a giden Ermeniler orada da bu isimde bir köy inşa etmiş. Tarihi bir köy burası. Dedelerimiz zamanında buranın bir yönetim merkezi olduğunu söylüyor. Burası Camiye dönüştürülmeseydi diğer tarhi yapılar gibi tahrip edilirdi. Defineciler tarafından yıkılırdı. On cami de inşa etseydik burası kadar bizim için makul olmazdı” dedi.

Kiliseden çevrilen caminin en büyük özelliği orijinal kilise görünümünü büyük ölçüde koruması. Hristiyan inancına göre yeni doğan çocukların vaftiz edildiği "Vaftizhanesi" de tahrip edilmeyen kilisenin dört bir yanında haç işaretleri ve Hristiyan inancında mum yakılan yerler de orijinalliğini yitirmemiş durumda. Kilisenin taşıyıcı kolonlarında görülen Ermenice yazılar da olduğu gibi duruyor.

Cezaevinde 30 yılda 30'un üzerinde kitap yazdı Cezaevinde 30 yılda 30'un üzerinde kitap yazdı

Köyün İmam-Hatibi Muhittin Yazı, “Bu eser bozulmasın diye içindeki sembollere dokunmadık. İnsanlar bizden önce de burada yaşayanları unutmasın diye. Hristiyanlar vardı. Bu yüzden orjinal yapısına dokunmadık. Bu şekil ve sembıller İslam’ı etkilemez. İslam’da önemli olan insanın kalbinin duru ve temiz olmasıdır” diye konuştu.

Şahmiran’daki Ayasofya, İstanbul Ayasofya ile benzer özellikler taşıyor. Yapı olarak da Büyük Ayasofya’nın minyatürünü andırıyor.