Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2022 yılında başlatılan soruşturma kapsamında dün yapılan operasyon kapsamında Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk ve Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi ile çok sayıda ev basıldı. Baskınlarda Kürtçe kitap, dergi, bilgisayarların hard-disklerine, dijital materyallere el konuldu. 

Amed'de, kültürel çalışmalar yürüten kurumların temsilcileri kapısı kırılan MED-DER'le dayanışmak amacıyla, Kürtçe atölye düzenledi. Ma Music, KASED, Amed Şehir Tiyatrosu (Şanoya Bajêr e Amedê), Ortadoğu Sinema Akademisi (Komeleya Akademîya Sînemayê ya Rojhilata Navîn) tarafından gerçekleştirilen atölyede kurumlara yapılan baskın ve gözaltılar kınandı. 

‘KALEMLERİNİ YERDE BIRAKMAYACAĞIZ’

MED-DER'de verilen dersin konusu da "Qirkirina Çandî/Kültürel soykırım" oldu. Dersi veren KASED Başkanı Saliha Ayata, "Bildiğiniz gibi arkadaşlarımız operasyonlarla gözaltına alındı. Kürt dili uzun yıllardır, resmi dil olmaması, yazım dili olmamasına rağmen kendini koruyarak, bugünlere geldi. Bunun için büyük bir mücadele verildi. Otoriterler her ne kadar Kürt diline yönelik yasaklama olmadığını savunsa da; x, w, q, ê harfleri Türkiye'de yasaklıdır. Kürtler yıllardır, Feqiyê Teyran'dan bugüne kadar anadilini her yönelime karşı korudu. Bizlerde kültür çalışmalarında yer alanlar olarak, gözaltında olan arkadaşlarımızın kalemlerini yerde bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.

2 milyona yakın öğrenci okul öncesinde 2 milyona yakın öğrenci okul öncesinde

Ayata, gözaltına alınanların tek suçunun Kürt dilini savunmak olduğunu belirterek, biran önce serbest bırakılmalarını istedi. Ders, "Be ziman jiyan na be" sloganlarıyla sona erdi. 

'KÜRT DİLİ KRİMİNALİZE EDİLMEK İSTENİYOR'

Dersin ardından MED-DER'in bahçesinde katılımcılar adına kısa bir açıklama yapan Ma Music Koordinatörü Şêrko Kanîwar, "Kürtler olarak şunu bilmeliyiz ki; dün yapılan saldırı son olmayacaktır, devam edecektir. Faşist zihniyet kendi işini yapıyor. 40 milyon Kürt öldürülmeden bu dil bitmez. Kürt dili canlıdır. Ağzımızı bağlasalar, zihnimizde anadilimizle düşüneceğiz. Kürt dili kriminalize edilmek isteniyor. Bugün buradayız, arkadaşlarımız tutuklanabilir de bırakılabilir de ama şunu bilsinler ki; Kürtçe öğretmenlerin kalemleri yerde kalmayacak. Her bir Kürt, bir Kürtçe öğretmen olarak buralarda çalışacak" ifadelerini kullandı.